Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Eskiden olsaydı, Arjantin'de bugünkü benzer şartlarda, mutlaka bir askeri darbe olurdu. Nitekim Arjantinli generaller 1930'lardan 1983'e kadar pek çok kez, çeşitli gerekçeler öne sürerek iktidarı ele geçirmişlerdi.
Arjantin bugünlerde gene yakın tarihinin en büyük ekonomik - ve de siyasal - krizini geçiriyor. Ülke içine girdiği kısır döngüyü bir türlü kıramıyor. Hatta Arjantin halkı için ufukta daha da sıkıntılı günler görünüyor.
Bu genel umutsuzluk ve güvensizlik havası içinde, acaba ordu tekrar bir darbe yapar mı?
Dün Buenos Aires'teki bir analist ile yaptığımız telefon görüşmesinden de edindiğimiz izlenim, şimdilik bir askeri darbenin beklenmediği yönündedir.
* * *
ASLINDA Arjantin'de bir "darbe" oldu; ama askeri değil, bir sokak darbesi...
Geçen hafta sabrı tükenen on binlerce Arjantinlinin sokaklara dökülmesi, Başkan Fernando de la Rua'yı alaşağı etmeye yetti.
Aslında 64 yaşındaki Başkan, şiddet dalgası daha vahim boyutlar almadan istifa etme kararını vermekle kendi açısından da, ülkenin selameti bakımından da sağduyulu bir harekette bulundu.
Eğer de la Rua ille iktidarda tutunmaya kalkışsaydı, askeri darbe olur muydu? Bugün böyle bir olasılık hala var mı?
Buenos Aires'teki gözlemcilere göre, generallerin yönetimi ele geçirmeye teşebbüs etmemesi için birçok neden var: Birincisi askerler Arjantin'de gerçekten bir süredir kışlalarına çekilmiş bulunuyor. Generallerin bugünkü kuşağı artık eskisi gibi ülkeyi yönetmeye hevesli değil. Çünkü - aynı analistin deyişi ile - "ülkenin bugünkü sosyo - ekonomik sorunlarına askeri bir çözümün bulunmadığını" biliyorlar... İkincisi, Arjantin'de - ve genelde Latin Amerika'da - 1980'lerden beri demokratik sistem yerleşmiş durumda. Geçmişte askeri diktatörlüklerden çok çekmiş olan halk, bir daha generalleri iktidar koltuğunda görmek istemiyor. Aslında sokaktaki adam dahi "aman artık asker gelsin de ülkeyi kurtarsın" demiyor...
* * *
AMA halk gerçekten politikacılardan bezmiş durumda. Onlara hiç güvenmiyor artık. Sadece Fernando de la Rua'ya değil Carlos Menem'e de, (bizim isimlerini dahi duymadığımız) diğerlerine de...
Halkın düştüğü perişan durumda, politikacılara karşı öfkeli olması doğal. Arjantinliler bunun sadece de la Rua'nın kabahati olmadığını, yıllardan beri sürdürülen yanlış politikaların, yolsuzlukların, skandalların, savurganlığın, vurdumduymazlığın bir sonucu olduğunu biliyor...
Bu nedenle, sokaktaki adam, (basında yer alan röportajlarda aktarıldığı gibi) "bu politikacılar bizi temsil etmiyor, halktan kopuklar" veya "bu hükümet gitti, yenisi gelince gene aynı şeyler olacak, Arjantin'de değişen bir şey yok" gibi ifadeler kullanıyor...
* * *
DE la Rua'nın gitmesinden sonra mart seçimlerine kadar ülkeyi Adolfo Rodriguez Saa yönetecek, daha doğrusu Arjantin'i uçurumun kenarından kurtarmaya çalışacak. Borç ödemelerini askıya almak, para kurunu ayarlamak, sosyal yardımları artırmak gibi palyatif önlemlerle...
Ya sonra? Sorun ekonomik olduğu kadar siyasidir ve de psikolojiktir de...
Çözüm için çok köklü değişiklikler gerek. Sadece "kişi"ler değil, sistem ve zihniyet ile ilgili değişiklikler...
Arjantin halkı şimdi bunları gerçekleştirecek bir "kurtarıcı" bekliyor...