Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’de sancılı geçen Başkanlık seçimlerinden Demokrat aday Joe Biden’ın galip çıkmasından sonra, şimdi yeni dönemde Washington’un iç ve dış politikasında ne gibi değişiklikler olacağı konuşuluyor.

Gerçi bu tartışmalar da Biden’ın rakibi Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın seçimlere hile karıştığı iddialarının yargıya taşınmasının gölgesinde yapılıyor. Ama yaygın kanaat Trump’ın bu çabalarının boşa çıkacağı ve Biden’ın Beyaz Saray’daki koltuğa 20 Ocak’ta oturacağı yönünde.

Dolayısıyla, ”Biden ile ne değişecek?” sorusu şimdiden karşımıza çıkıyor.

Haberin Devamı

Konuyu ABD’nin içi politikası, dış politikası ve Türk-Amerikan ilişkileri olmak üzere üç ayrı alanda ele alabiliriz. Ancak daha baştan şu önemli noktayı belirtmek gerek: Seçim sonucu Beyaz Saray’da bir iktidar değişikliği anlamına geliyor. Bunun parti bazında bir politik değişikliğe yol açması doğaldır. Ancak bu olayda esas değişiklik Trump’ın kişiliğinden kaynaklanıyor. Gerçekten Trump başkanlığı sırasında karakterinden kaynaklanan otoriter, kibirli, agresif, inatçı tutumuyla farklı bir liderlik örneği vermiştir. İç ve dış politikada bunun yansımaları da olumsuz olmuştur.

İşte Biden ile temelde beklenen en önemli değişiklik, Trumpizm diye tanımlanan bu yaklaşım ve üslubun son bulmasıdır. Yani artık ABD’nin geleneksel politika çizgisine dönmesi bekleniyor. Buna bir normalleşme veya restorasyon dönemi diyenler de var.

İÇ POLİTİKADA

Trump döneminin sonunda, bölünmüş, kutuplaşmış bir Amerikan toplumu var. Dolayısıyla, Biden’ın ilk işi, Amerika’yı yeniden birleştirmek olacak. Zor bir iş. Hele Trump kavgasını sürdürmekten vazgeçmezse...

Biden’ı içte bekleyen ivedi bir sürü sorun var: Korona salgını, sağlık alt yapısı, ekonomik sıkıntılar, sosyal çalkantılar, ırkçı hareketler, vesaire...

Yeni dönemde bu meselelerde Biden ve ekibinin politikaları kuşkusuz Trump’ınkinden farklı olacaktır. Ama bu değişikliklerin somut olarak ne olacağı ve ne sonuç vereceği ancak zamanla görülecektir.

DIŞ POLİTİKADA

Trump döneminde ABD’nin BM’den NATO’ya ve AB’ye kadar uluslararası örgütlerle ilişkileri bozulmuş, Çin ve Rusya ile krizler yaşanmış, Kuzey Kore ve İran ile çatışma noktasına gelinmiştir.

Haberin Devamı

Biden özellikle müttefik ve dost ülkelerle ilişkileri “restore” etmeye kararlı. Çevre konusunda da duyarlı. Bu alanlarda Trump döneminin tutumuna kıyasla değişiklik beklenebilir.

Ancak ABD’nin global etkinliğini sürdürme hedefi ve stratejisi değişmeyecektir. Dolayısıyla, Çin ve Rusya ile ilişkilerde fazla bir değişiklik beklenmiyor.

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE

Ankara genelde Trump’tan memnundu. Gerçi onun döneminde de bazı ciddi sıkıntılar olmuştur; ama Erdoğan’ın Trump ile direkt iletişimle sağladığı yakınlık, bazı krizlerin atlatılmasını ve iş birliğinin sürdürülmesini kolaylaştırmıştır.

Trump, Türk-Amerikan ilişkilerinde bir katalizör veya fren işlevini görmüştür. Biden’ın bunu aynı şekilde devam ettirmesi beklenemez. Biden’ın geçmişteki tutumu ve beyanları, malum...

Bununla beraber, Beyaz Saray’da yeni bir dönem, Türk-Amerikan ilişkilerinde de yeni bir sayfanın açılması için bir fırsat olabilir. Bu, iki tarafın da, ilişkilerini önemsediklerine göre, daha baştan yeni bir değerlendirmeyle birbirlerine yaklaşmalarını gerektirir. Aradaki sorunların bir çırpıda çözümü söz konusu olamaz. Bunları pragmatik bir anlayışla ve sabırla ele almakta,  tartışmaları aleni beyanlarla değil, diplomatik yollardan ve buna uygun bir üslupla yürütmekte yarar vardır.