Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Depremin içte ve dışta çok şey değiştireceğini dün yazmıştık. Dışta bu değişikliğin özellikle Yunanistan'ın bu olayda Türkiye'ye kerşı gösterdiği olağanüstü ilgi ve yakınlık sonucu, Ankara ile Atina arasındaki ilişkilerde görülebileceğini de belirtmiştik.
Dışta beklenebilecek diğer bir değişiklik de, AB ile ilişkiler alanındadır. Diğer bir deyişle, bu değişikliğin, daha çok AB'nin Türkiye'ye karşı tavrında gerçekleşmesi söz konusu. Şimdiden AB'de bu yönde bir havanın estiği gözleniyor.
AB Komisyonu Dış İlişkiler sorumlusu Hans Van der Broek'un, Dönem Başkanı Finlandiya Dışişleri Bakanı Traja Halonen ile birlikte bugün Türk yetkilileri ile temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gelmesi, Birliğin Türkiye'ye gösterdiği yakın ilginin bir belirtisi. Bunun gibi, AB'nin yeni Başkanı Romano Prodi'nin ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Nicole Fontaine'nin depremden sonra verdiği mesajlar da, Birlik yöneticilerinin Türkiye'yi, topluluğun bir parçası saydığını gösteriyor...
* * *
TÜRKİYE deprem felaketinin ardından şimdi, "can kurtarma"dan afetzedelerin "normal yaşama dönmesini ve ülkenin yeniden yapılanmasını sağlama" aşamasına geçiyor. İşte bu noktada dış desteğe büyük ihtiyaç olacak.
İhtiyaç, kısa vadede çadır, prefabrike ev ve benzer malzemenin yanı sıra, yıkılan kentlerin yeniden imarı için gereken büyük mali kaynaktır. Ekonomistler bu aşamada en az 5 - 6 milyar dolarlık bir acil yardım gerekeceğini söylüyorlar.
Bu bağlamda AB'nin oynayabileceği rol önemli. Gerçi AB, üyesi olmayan Türkiye'ye kendi fonlarından bir kalem darbesi ile büyük bir yardım yapacak durumda değil. Ama gene de bütçesini zorlayarak ve Avrupa Yatırım Bankası'nı da devreye sokarak hatırı sayılır bir kredi sağlayabilir.
Nitekim, öğrendiğimize göre, AB Maliye bakanları birkaç gündür bu konuyu görüşüp olanakları inceliyor.
Hans Van der Broek'un Ankara'daki temaslarında Türkiye'nin ihtiyaçları ve istekleri belirlenecek ve bunlar Brüksel'de değerlendirilecek. AB'nin sonuçta 500 milyon dolara kadar bir yardım yapabileceği söyleniyor.
* * *
AB'nin bu desteği, katma protokol çerçevesinde, daha önceki yıllarda kararlaştırılan, ama Yunan vetosuna takılan 375 milyon ECU'luk yardımın dışında olacak. Yunanistan'ın vetosunu kaldırıp kaldırmayacağı belli değil. Anlaşılan Atina, bu konuyu deşmek yerine Türkiye'ye "ek kaynaktan" yardım yapılmasını yeğliyor. AB de yardımı "acilen" gerçekleştirmek için bu yolu seçebilir.
Türkiye'nin AB adaylığı konusuna gelince, AB'de bu yönde de bir hareketlilik görülüyor. Almanya, Fransa, İngiltere gibi birçok üye, şimdi Türkiye'nin adaylığının desteklenmesi için daha büyük çaba harcamak niyetinde görünüyorlar. "Financial Times" başta olmak üzere birçok Avrupa gazeteleri, Türkiye'nin geçirdiği felaketten sonra, artık AB'nin bu adaylık işini halletmesi gerektiğini savunuyorlar.
Yunanistan'ın da, bu yeni havaya uyup eski engelini kaldırması umutları artırıyor. Bu konuda nihai karar, aralıkta Helsinki zirvesinde verilecek. Ama önümüzdeki hafta sonu AB Dışişleri bakanlarının Helsinki toplantısı, bu kararın ne yönde olacağının işaretini verecek.
Brüksel'deki bir Türk diplomatının deyişi ile, AB'nin Türkiye'ye karşı olumlu yönde değişen tutumu, deprem sonrası "üzücü durumun sevindirici yanı"nı oluşturuyor.





Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr