Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Dünkü yazımızda, bazı yabancı diplomatların bu konudaki düşüncelerini aktardık. Resmi ağızların tavrı, temkinli -ve çekingen- olmaya devam ediyor. Ne de olsa onlar için de hassas bir konu...Ama dış basın ilgisini ve tepkisini açıkça ifade edecek durumda. Nitekim dünden beri, dünya medyasında "türban meselesi" yer almaya başladı.Hemen belirtelim ki, Avrupa ve ABD gazetelerinde bu konuda yayımlanan yazılar, daha çok Türkiye'deki muhabirlerin gelişmelerle ilgili gönderdiği haberlerdir. Yoksa "editoryal" yorumlar değil. Ancak bazı deneyimli muhabirlerin dün yayımlanan haberlerinde bir hayli kişisel analiz ve değerlendirme de var. Bunlar da, "yabancı gözü" ile türban meselesinin nasıl görüldüğünü öğrenmemize imkân veriyor. Türkiye'deki türban tartışmalarında artık yabancı gözlemciler de yer almaya başladı. Yabancı medyada türban tartışmalarıyla ilgili yazılarda öne çıkan noktaları şöyle özetleyebiliriz: AKP iktidarının MHP'nin de desteğiyle devlet üniversitelerinde türban yasağını kaldırmak üzere harekete geçmesi, önemli bir olaydır. Bu olay sadece dini özgürlük açısından değil, sembolik bir siyasal gelişme olarak da üzerinde durulması gereken bir anlam taşıyor. "Financial Times"ta Vincent Boland bu girişimi, bir "sosyal devrimin habercisi" olarak nitelendiriyor.Hükümetin bu kararı, çoğunluğun desteğine sahip. Bazı gazeteler bu konuda son zamanlarda yapılan nabız yoklamalarını aktararak da bu hususu vurguluyor.Hükümetin bu kararı, ülkenin laik kesimi tarafından cumhuriyet ilkelerinin bekası için ciddi bir tehlike olarak görülüyor. "Financial Times"ın muhabiri, Türkiye'de dini uygulamaların diğer Avrupa ülkelerine oranla daha sıkı bir denetim altında tutulduğunu ve bunun da cumhuriyetin temel ideolojisinin gereği olduğunu anımsatıyor. "Le Figaro" gazetesinde Laura Marchand da, atılan bu adımın, toplumu "İslamlaştırması" endişesine yol açtığını belirtiyor.Türkiye'deki bu olayı, Batı'da son zamanlarda çok tartışılan İslam ile demokrasi arasındaki ilinti açısından ele alanlar da var. "New York Times"ta Sabrina Tavernise, konuyu şu sorularla açmaya çalışıyor: İslam, Türkiye'de laik demokrasiyi aşındırmaya mı başlıyor?.. Daha genel olarak, açık bir toplumun yapılanmasında, İslama nasıl bir yer verilebilir? Dinsel özgürlükler, laiklik haklarını zedelemeden nasıl sağlanabilir?.. Sosyal devrim habercisi Öyle sanıyoruz ki, Batı'da pek çok analist Türkiye'deki türban tartışmalarını yakından izleyerek yukarıdaki soruların yanıtlarını bulmaya çalışacak.Diğer bir deyişle, bu olay, İslam ile demokrasi arasındaki ilintiyi araştıranlar için, bir nevi "laboratuvar deneyi" işlevini görecek!"New York Times"taki yazı bu sorulara henüz yanıt bulunamadığını belirtiyor, ancak muhabirin bazı tespitlerini de içeriyor. Ona göre, türban olayı, Türkiye'de yıllardan beri cumhuriyet rejimini sürdüren (ve ordu ile elitin desteklediği) laik kesimle, çoğunluğu taşrada yaşayan muhafazakârlar arasındaki ayrılığı ve mücadeleyi yüzeye çıkarmış bulunuyor.Son bir not: Dış basındaki çoğu yazılarda ve Avrupalı parlamenterlerin son demeçlerinde, türban meselesinin Türkiye'yi kutuplaştırabileceği ve hatta sürtüşmelere sürükleyebileceği belirtiliyor. Oysa Türkiye'nin bölgenin en istikrarlı ülkesi niteliğini koruması, başta kendisi olmak üzere, herkes için büyük önem taşıyor... skohen@milliyet.com.tr Laboratuvar gibi!