Bu tür beyanlara yol açan son olay, Kuzey Iraktaki iki Kürt grubunun, KDP ile KYBnin Irak Kürdistanı ile ilgili "federal" bir anayasa tasarısı üzerinde anlaşmalarıdır. Kuzey Irakta birkaç yıldan beri gelişen "fiili durum"un üstüne tam da ABDnin Iraka karşı bir askeri harekata hazırlandığı bir döneme denk gelen bu yeni anayasa taslağının ilanı, Türkiyede öfke ile karışık endişe yarattı. Başbakan ve Savunma Bakanı dahil, üst düzey yetkililerin konuşmalarındaki ifadeler, Türkiyenin Kuzey Iraka karşı direkt bir askeri müdahale olasılığını gündeme getirdi.Siyasilerin bu sert çıkışlarına karşılık, Dışişleri ve askeri kesimin daha sakin ve ölçülü yaklaşımı (önceki günkü yazımızda da belirttiğimiz gibi) Türkiyenin bu aşamada Kuzey Iraka karşı askeri bir harekata girişmek niyetinde olmadığını, Ankaranın sadece uyarılarını zamanında yapmak gereğini duyduğunu doğruluyor.***KUZEY Iraktan gelen haberler Türkiyede abartılmış ve gereksiz bir telaşa yol açmıştır.Şimdi medyaya da yansıyan açıklamalar, Kuzey Iraktaki olayın bir "anayasa taslağı"nın hazırlanması üzerinde odaklandığını gösteriyor. KDPnin Ankaradaki temsilcisi Safin Dizayinin önceki gece CNN Türkte Yavuz Baydarın programında yaptığı açıklamalar, - programa katılan TESEV Başkanı Özdem Sanberkin özetlediği gibi - şu gerçeklere ışık tuttu: 1) Söz konusu anayasa şu anda bir tasarıdan ibarettir. Bu tasarı, (herhalde Saddamın saf dışı edilmesinden sonra) Irakı oluşturan bütün halkların (bu arada Türkmenlerin) tartışmasına açılacak ve bütün Irakı kapsayan yeni bir anayasa hazırlanacaktır. 2) Kuzey bölgesi için bir federasyondan söz ediliyor, ama bu, "birleşik ve demokratik bir Irak" içinde öngörülüyor. Yani, bu bölgenin Bağdattan koparak bağımsız bir devlet olması söz konusu değil.Acaba Kürtlerin bunun ötesinde (belki de şimdilik gizledikleri) başka niyetleri yok mu? Örneğin "bölgesel" değil, "etnik" bir federe devlet kurarak, ileride bağımsızlık ilanının yolunu açmak gibi...Buna Sanberkin ve aynı programa katılan eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmenin belirttikleri gibi insanlar gibi uluslar da hayallere kapılabilirler, ama gerçekleşmesi imkansız düşlerin pratik değeri yoktur. Türkiye, İran, Suriye, Arap dünyası, ayrıca bu konudaki güvencesini sık sık tekrarlayan ABD Irakta bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına karşı çıktığı sürece, bunun gerçekleşmesi olanaksızdır. Kürt liderleri de bunun farkındalar.***TÜRKİYEnin (özellikle "etnik yapı" ve Kerkük gibi hassas konularda) kaygılarını, uyarılarını dile getirmesi elbet çok önemli. Ama bu konuyu telaşlanmadan ve korkmadan (koskoca Türkiyenin korkması için sebep yok) Barzani - Talabani ikilisi ile kurulacak bir diyalogla ele alması iyi olur.Ankaranın, son günlerde görüldüğü gibi, Kürt liderlerle aleni bir "söz kavgası"na girişmesine de gerek yok.Bu işler, sakin diplomasi ile daha rahat halledilir... skohen@milliyet.com.tr Kuzey Iraktaki son gelişmeler karşısında son günlerde Türk hükümet yetkililerinin ve seçim atmosferi içinde siyasi parti liderlerinin yaptığı konuşmalar, kamuoyunda telaş ve kaygı yarattı. Bu konuşmalar sanki Türkiye Kuzey Irakı işgal etmeye veya ABD ile birlikte askerlerini komşu ülkeye sevk etmeye hazırlanıyormuş gibi bir izlenim yarattı.