Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



IRAK'a asker gönderme konusunda Meclis'in aldığı karardan sonra, esas iş şimdi başlıyor. Türk askeri gücünün Irak'ta nerede konuşlanacağından hangi yoldan sevk edileceği ve ABD komutanlığı ile nasıl bir koordinasyon kurulacağına kadar, çeşitli konular üzerinde yoğun bir müzakere sürecine giriliyor. Hükümetin, Genelkurmay'ın ve çeşitli bakanlıkların ve kurumların katılacağı bu hazırlık aşaması herhalde birkaç hafta sürecek.
Türkiye'nin Irak'a asker gönderirken dikkat etmesi gereken başlıca noktalar nelerdir?
Dün bu konuyu bir araya geldiğimiz deneyimli iki emekli orgeneral ile görüştük: Somali'de 1993 - 94'te BM Gücü'nün komutanlığını üstlenmiş olan Org. Çevik Bir ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı'nı yapmış olan Org. Necdet Timur.
İki eski komutan - ve stratejist - Türkiye'nin Irak'a asker gönderme kararını ülkenin çıkarları ve bölgedeki rolü açısından olumlu görüyor ve bazı şartların yerine getirilmesi halinde Türkiye'nin önemli bir fırsatı yakalayabileceğini düşünüyor...
***
TÜRK birliğinin hangi bölgede görev yapması gerektiği konusunda Org. Bir, bunun mutlaka Türkiye tarafından seçilmesi gerektiğini söylüyor. "Somali'de örneğin Almanlar önceden gelip yerleri gördüler, incelediler ve ona göre karar verdiler" diyen Çevik Paşa "Irak'ta bu kararı da başkaları değil, biz vermeliyiz" diye ısrar ediyor. Bu seçimin de stratejik, güvenlik, siyasal faktörler göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini savunuyor. Gönderilecek gücün de bir tümenin üstünde olmasında yarar görüyor...
İki komutan da Türk birliklerinin seçilecek bölgeye sevkinin mutlaka Kuzey'den gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyor. Her ne kadar bazı Kürt liderlerinden bu konuda çatlak sesler geliyorsa da, ABD ile anlaşma sağlanarak mutlaka bu yol kullanılmalı ve öncelikle TSK o bölgeden geçişin güveliğini sağlamalıdır. Org. Timur'a göre, Türk birliklerinin Kuzey Irak'tan belirlenen bölgeye intikali için bir "tampon koridor" kurulmalı, güvenlik görevini bir Türk tugayı yerine getirmelidir. Bu görevde Türk askerlerinin yanında ABD kuvvetlerinin ve peşmergelerin temsilcileri de yer almalıdır.
***
TÜRK askeri Irak'a sadece bir "askeri misyon"u (yani güvenliği ve barışı kurma görevini) yerine getirmek için gitmeyecek. Hükümetin de sık sık belirttiği gibi, Mehmetçik orada ülkenin yeniden yapılanmasına yardımcı olacak.
İki komutan da bu hususu vurguluyor ve Türk askerinin işgalci değil, kurtarıcı imajını yaratması gerektiğini belirtiyor. Necdet Paşa "bence Türk askeri Irak'a gönderiliyor demek yanlış. Buna destek gücü demek daha doğru olur. Çünkü Mehmetçik Irak halkına destek olmak için gidiyor" şeklinde konuşuyor. Çevik Paşa'ya göre de, Türk askeri ile birlikte Irak'a Kızılay'ın, sağlıktan eğitime kadar çeşitli alanlarda sivil personelin gitmesi, Türkiye'ye büyük avantaj sağlayacaktır. Bu amaçla hazırlık aşamasında Ankara'da bir koordinasyon merkezinin kurulmasında da yarar vardır.
Türk askerinin Irak'taki zor misyonu, zayiata yol açarsa ne olur? Komutanlar böyle bir riskin her savaşta ve savaş sonrasında mevcut olduğunu anımsatıyorlar. Ancak Mehmetçik'in bu görevi de - daha önce Türkiye içinde ve dışında olduğu gibi - ülke çıkarları uğruna yaptığının unutulmaması ve şimdiden moral bozucu bir havanın estirilmemesi gerektiğini de savunuyorlar.