Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bunun sayısız örneklerinden biri, Filistin'le ilgili.Filistin'in başında cumhurbaşkanı olarak seçilen Mahmud Abbas (Ebu Mazen) dış dünyanın güvendiği, ılımlı bir lider. Aynı zamanda uzun yıllar Yaser Arafat'ın önderliğini yaptığı El Fetih'in başı...Filistin hükümetini oluşturan Hamas ise, demokratik seçimlerle işbaşına geçen, radikal görüşleri ve geçmişteki şiddet eylemleriyle tanınan bir örgüt. Fiilen iktidar şimdi Hamas'ın elinde.Ancak El Fetih ile Hamas arasındaki derin görüş ayrılıkları ve Cumhurbaşkanı ile hükümet arasındaki yetki tartışmaları, son olarak Gazze ve Batı Şeria'da iç çatışmalara yol açmış bulunuyor...Mahmud Abbas şimdi "Filistinliler arası dengeleri" korumaya çalışıyor. Bir yandan içeride Hamas'ı yasalara, yetki sınırlarına saygılı olmaya diğer yandan da dışarıda İsrail'i tanımaya, şiddetten vazgeçmeye çağırıyor. Ebu Mazen aynı zamanda uluslararası camiaya Hamas hükümetini tanıması ve dış yardımları kesmemesi çağrısında bulunuyor ve İsrail'le de diyaloğunu canlı tutmaya çalışıyor... İç politikada olduğu gibi, dış siyasette de dengeyi sağlamak ne kadar zor bir iş... Abbas'ın bu "denge cambazlığı"nda, içte olduğu kadar dışta da desteğe ihtiyacı var. Halen Ankara'dan başlayarak Avrupa başkentlerine yaptığı gezinin amacı da bu desteği sağlamak.Bu bağlamda Türkiye'nin vereceği desteğin büyük önemi var. Ebu Mazen bu desteğin sadece lafta kalmasını istemiyor, Mithat Bereket'e verdiği özel demeçte belirttiği gibi bunun aktif bir girişimle somutlaşmasını arzu ediyor. Filistin liderinin önerisi şu: Türkiye Filistin yönetimi (yani El Fetih liderliği), Hamas ve İsrail'le "açık veya gizli" bir toplantı düzenlesin...Abbas'a göre, Türkiye bu yönde aktif bir yol oynayabilecek durumda.Aslında Türkiye'nin şimdiye kadar sergilediği tavır da, denge politikası konseptine dayanıyor.Türk diplomasisi hem İsrail, hem Filistin'le yakın ilişkilerini zaman zaman bazı "kolaylaştırıcı" inisiyatifler için kullanmıştır.Ankara, Filistin'deki seçimlerden sonra, Hamas'la da çok tartışılan ilk resmi temasını kurmuştur.Cumhurbaşkanı Abbas'ın şimdiki ziyareti, bir bakıma Hamas'la teması dengelemiş oluyor.Ankara'nın, Mahmud Abbas'a daha yakın durduğu, Hamas'a da gerekli "nasihatlerde" bulunduğu biliniyor. Bununla beraber, Türkiye'nin Hamas'la dirsek temasında bulunması, Mahmud Abbas'a dahi, Türk diplomasisinin Filistinlileri uzlaştırmada yararlı bir rol üstlenebileceği umudunu veriyor. Abbas'ın isteği Bu konuda yanıtı pek belli olmayan iki soru akla geliyor.Birincisi, Hamas'ın Türkiye'nin böyle bir "aktif rol"e soyunması halinde, tavrını değiştirip değiştirmeyeceğidir. Mahmud Abbas demecinde şöyle diyor: "En azından Türkiye'nin beklentilerini işitmiş olurlar. Söylenenleri kabul edip etmemeleri, ikna olup olmamaları o kadar önemli değil"...İkincisi, Türkiye'nin Hamas'la yeniden temasa geçmek ve hele Abbas'ın önerdiği biçimde bir toplantı düzenlemek isteyip istemeyeceğidir. Türk diplomasisi henüz böyle "formel" bir adım atmak eğiliminde değil. Ama Ankara, Abbas'ın pozisyonunu güçlendirmeye ve bu arada Filistin'e dış yardımların (özellikle ABD ve AB'den) devamını sağlamaya yönelik girişimlerde bulunmaya hazır görünüyor.Zor iş, ama denemeye değer... skohen@milliyet.com.tr Ankara'nın desteği