Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Karşı taraf dediğimiz, Mısır'dır...Evet, Refah bölgesinde Gazze ile Mısır arasında 10 kilometre uzunluğunda bir duvar uzanıyor. Burada yaşayan Filistinliler serbestçe Mısır'a geçemiyorlar. Gazze'den İsrail'e geçemedikleri gibi...Gazzeliler terim yerindeyse, dört duvar arasında sıkışıp kalmış durumdalar. İsrail'in ablukasına Mısır da fiilen katılıyor. Mübarek yönetiminin bu tutumu Gazze'deki Hamas rejiminden duyulan tedirginliğin de bir göstergesi...Gazzeliler ayrıca uluslararası camianın ekonomik ambargosuyla karşı karşıya. Neyse ki bazı temel ihtiyaçları, "insani yardım" adı altında, hayırsever uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanıyor.Ancak son günlerde bu yardımlar da çok aksadı. İsrail'in ablukayı daha sıkılaştırması, gıda, ilaç ve yakıt ikmalini imkânsızlaştırdı.Bu şartlar altında Gazzeliler, bütün riskleri göze alarak çareyi Mısır tarafındaki duvarı delmekte buldular.Böylece halkın bir kısmı, kendi inisiyatifiyle, ablukayı da bir yerden yarmış oldu... Gazzelilerin Refah bölgesinde temel ihtiyaçlarını temin etmek için duvarı delip "karşı tarafa" geçmeleri, çaresizliklerinin ve gazaplarının derecesini gösteriyor. İlk bakışta, İsrail'in Gazze'ye karşı uyguladığı ve birçok ülkenin de fiilen katıldığı ambargo, 2 yıl önce iktidara gelen Hamas'ın politikasından kaynaklanıyor.Hamas İsrail'i tanımamak ve ona karşı silahlı mücadeleyi sürdürmek konusunda ısrarlı. Nitekim bu stratejisini İsrail'in güneyindeki kasabalara karşı sürekli roket fırlatmakla sürdürüyor.Hamas liderlerini bu tavırlarından vazgeçirmek için Filistin'in Fetih kanadı ve halen sadece Batı Şeria'ya hâkim olan Filistin hükümeti yetkilileri tarafından harcanan çabalar sonuç vermedi.Böylece Filistinliler iki ayrı kampa da bölündüler. Bir buçuk milyon nüfuslu Gazze bugün tamamen Hamas'ın kontrolünde. Hamas liderleri inanç ve hedeflerinden hiç şaşmıyorlar ve İsrail'e karşı silahlı eylemlerini sürdürüyorlar. Buna karşılık 3 milyon nüfuslu Batı Şeria'da, Mahmud Abbas'ın başında bulunduğu yönetim, bağımsızlık mücadelesini İsrail ile doğrudan diyalogla ve uluslararası topluluğun desteğiyle yürütüyor.Sonuçta Gazze, yalnızlığa terk edilmiş durumda. Halkı ambargolar yüzünden perişan. Aslında burada ciddi bir insanlık dramı yaşanıyor. Şimdiye kadar İsrail'in ne misilleme olarak giriştiği askeri operasyonlar ne de uyguladığı ambargolar, durumu değiştirmiş değil. Hamas Gazze'de güçlü bir şekilde duruma hâkim. İsrail'e roket fırlatma gibi eylemler devam ediyor. Gazze halkı çok sıkıntı çekiyor, ama bunun sorumluluğunu Hamas'tan çok, İsrail'e ve Batı'ya yüklüyor... İki farklı Filistin Bu kısır döngü ve açmaz nasıl aşılabilir?Hamas'ın İsrail'i ortadan kaldırma stratejisiyle ve roket saldırıları gibi yöntemlerle bir sonuç alamayacağı açık. İsrail'in de abluka ve misillemelerle bir yere varamayacağı ortada.Bu tür uygulamalar, olsa olsa, sivil halkın büyük felaketler yaşamasına yol açıyor. Abluka ve misilleme operasyonları gibi "toplu cezalandırma" yöntemlerinin, masum insanları perişan etmenin dışında, sorunları halletmediği şimdiye kadar çok görüldü.Gazze'deki dramın sona erdirilmesi ancak bu yöntemlerden vazgeçilmesi ve gerçek bir çözüm için yeni bir yaklaşımın benimsenmesiyle mümkündür. Ne yazık ki şu anda bu olasılık ufukta görünmüyor... skohen@milliyet.com.tr Nasıl çözülür?