Ancak Ankara, her şeye rağmen Şaron'un 8 saatlik "çalışma ziyareti" için Türkiye'ye gelmesinde yarar g"rmüştür. Ne de olsa halen İsrail Başbakanı odur ve b"lgede barışın mı, yoksa çatışmanın mı hakim olacağını belirleyecek "baş oyuncu" da kendisidir...* * *ŞARON'un kişiliğinden kaynaklanan sıkıntılar (eğer İsrail Başbakanı bir başkası olsaydı bu sıkıntılar olmazdı) bir yana bırakılırsa, bu ziyaret Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerinin bugün bulunduğu nokta ve ileride izleyeceği seyir hakkında yeni değerlendirmeler yapılması fırsatını vermiştir.İlişkilerin, "stratejik işbirliği" olarak nitelendirilen oldukça ileri bir aşamaya ulaşmış olması, kuşkusuz iki tarafın da bunda, kendi lehlerinde yarar g"rmesinin bir sonucudur. Yani Türk - İsrail ilişkilerinde bu noktaya "hatır" için değil, "çıkar" icabı gelinmiştir. Dün ortak basın toplantısında Başbakan Ecevit, Türkiye'nin ekonomiden teknolojiye kadar çeşitli alanlarda gelişen ilişkilere verdiği "nemi açıkça belirtti. G"rüşmelerde ele alınan çeşitli işbirliği projeleri de, bu "nemin g"z ardı edilemeyeceğini anımsatmış bulunuyor.* * *TšRKİYE ile İsrail arasında işbirliğinin geliştirilmesi, ilişkilerin tabii ki "nemli bir y"nünü oluşturuyor. Ancak ilişkilerin bir başka boyutu var: O da, Ortadoğu barış süreci ile ilgili. ™yle g"rünüyor ki, Şaron'un g"zünde "ncelik ikili ilişkilerdir. Türkiye için ise, Ortadoğu barış süreci, en azından ikili ilişkiler kadar "nemlidir. Dünkü basın toplantısında Şaron ile Ecevit'in ağzından, bu konudaki yaklaşım farkını yansıtan s"zler duyduk. Hatta daha "nemlisi, b"lgede çatışmalar tırmanırsa ve barış kurulamazsa, bunun Türk - İsrail ilişkilerini ne şekilde etkileyeceği sorusunun açık yanıtını da aldık. Ecevit'in deyişi ile, "barış umutları kalkarsa, ilişkilerimiz sıkıntılar çekebilir"... Bu, İsrail diplomasisinin - ve "zellikle Şaron'un - dikkate alması gereken bir uyarı niteliğini taşıyor.* * * TšRKİYE ile İsrail arasında bir de barış konusunda farklı g"rüşler var. ™yle anlaşılıyor ki, dünkü g"rüşmelerde bunlar "karşılıklı anlayış g"sterilerek" ortaya konmuş, ama fikir ayrılıkları giderilememiştir. Hatta bu ayrılıklar, ortak basın toplantısına da yansımıştır.Şaron ""nce ter"r tamamen bitsin, sonra barış müzakereleri başlayabilir" tezinde ısrarlı. Kendisi "bu konuda hiç taviz verilmez. Kim olursa (Türkiye dahil) "yle hareket eder" diyor.Türk tarafı ise, "sıfır şiddet" noktasına ulaşılamayacağını, dolayısı ile ter"rün sona ermesine çalışılırken, aynı zamanda barış sürecinin de başlatılması gerektiğini savunuyor.B"yle bir ortamda Türkiye ne yapabilir, nasıl bir rol oynayabilir? Yarın bunu irdeleyeceğiz. skohen@milliyet.com.tr İSRAİL Başbakanı Ariel Şaron'un Ankara ziyaretinin en "nemli yanı, şu sırada b"yle bir ziyaretin gerçekleşmiş olmasıdır. Daha açık bir ifade ile, Şaron, tartışmalı kişiliğinin yarattığı alerji ve tepki nedeni ile, "zellikle b"lgede karşılıklı şiddetin tırmandığı bir ortamda, Türkiye'ye davet edilmeyebilirdi.