Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen pazar günü Erbil'de toplanan Kürdistan meclisi, "tek bir hükümet" kurulmasına karar vermekle, şimdiye kadar bölge yönetimindeki iki başlılığı sona erdirmiş oldu. Böylece iki rakip grup, yani KDP ile KYB artık tek bir yönetimde birleşiyor, diğer bir deyişle Talabani ile Barzani'nin egemen olduğu iki bölge "siyasal bütünleşme" sürecine giriyor.Bölgesel Başbakan Neçirvan Barzani'nin mecliste okuduğu hükümet programında belirtilen hedefler, Kürdistan'ın -yeni anayasanın öngördüğü gevşek federal sistem içinde- kendi kendine yeter duruma gelmesine ve kendi belirlediği standartlara ulaşmasına yönelik... Bu arada programda "bölge halkının çıkarları doğrultusunda, doğal kaynakların yabancı şirketlerin de katkılarıyla geliştirilmesine çalışılacağı" belirtiliyor.Kuşkusuz kastedilen başlıca "kaynak" da, petroldür. IRAK'ta merkezi hükümetin kurulması için ta geçen ocak ayında başlayan çalışmalar devam ededursun, ülkenin kuzey bölgesindeki "Kürt oluşumu" giderek pekişiyor. Gerçekten Kuzey Irak, zengin petrol potansiyeline sahip bir bölgedir. Uzmanlar bölgedeki petrol rezervlerini 40-45 milyar varil olarak tahmin ediyorlar. (Irak 215 milyar varil olarak tahmin edilen toplam petrol rezervleriyle, dünyada Suudi Arabistan'dan sonra, ikinci durumdadır)...Kürt yöneticiler, yıllardan beri "sessiz ve derinden" giderek bu petrol potansiyelini değerlendirmenin yollarını arıyorlar.Daha 1990'larda -Kuzey Irak'ın Bağdat'ın kontrolünden çıktığı dönemde- Kürtler, dünya petrol şirketlerine "gelin, arayın, çıkarın" mesajını verdi. Nitekim o tarihlerde bazı yabancı şirketler bölgede ilk sondajlarını yapmaya başladılar. Saddam'ın devrilmesinden sonra bu ilgi daha da arttı. Bu arada bazı Türk şirketleri de ilk temaslarını ve hatta iş ortaklıklarını kurmaya başladı...Petrol fiyatlarının hızla arttığı ve bu hayati enerji kaynağının uluslararası platformda öne çıktığı bir sırada, Kürt yöneticiler, yabancı firmalarla anlaşmalara girişmek için yoğun bir kampanya açtılar. Son zamanlarda ABD, Kanada, Norveç şirketleri petrol aramak için bölgesel hükümetle yeni kontratlar imzaladılar.Yeni Irak Anayasası bölgesel yönetimlere bu tür anlaşmalar yapma yetkisini veriyor. Ancak kaynakların ve gelirlerin bölgesel yönetimler ile merkezi hükümet arasında nasıl ve ne oranda paylaşılacağı tam netleşmiş değil. Bu bağlamda hukuki statüde belirsizlikler var. Bunun ancak Bağdat'ta yeni hükümet kurulduktan sonra, açıklığa kavuşturulacağı (ve de çok tartışılacağı) anlaşılıyor... Sessiz ve derinden... Kuzey Irak'taki petrol kaynaklarının araştırılması ve işletilmesiyle ilgilenen bazı Türk şirketleri de var. Bunlardan merkezi Ankara'da bulunan "Genel Enerji" şirketi, bu hafta sonu önemli bir hamle yapmaya hazırlanıyor."Genel Enerji" Kerkük'ün 60 km kuzeydoğusundaki Tak-Tak bölgesinde 3 kuyu açacak. Şirket yetkililerine göre, hedef kuyu sayısını 45'e çıkarmak ve yerel yakıt ihtiyacını karşılamak. Bununla ilgili anlaşma daha önce Kürt yönetimiyle imzalandı; ancak Bağdat'ta Petrol Bakanlığı'nca da onaylandı. Tak-Tak'taki tesislerde çalışacak 400'ün üstündeki yabancı personelin çoğu Türk olacak...Bir şirket yetkilisinin deyişiyle, "Yanı başımızdaki bir bölgede bir Türk şirketinin, dünyanın önemsediği bir petrol faaliyetinde varlık göstermesi, önemli bir olay"...Ekonomik olduğu kadar, stratejik açıdan da... skohen@milliyet.com.tr Tak-Tak... Geldik!