İçe kapanan Türkiye'nin gündeminde dış sorunlar artık "ncelik taşımıyor. Kıbrıs'tan AGSK'ya kadar çeşitli dış politika konularında Ankara, bilinen g"rüşleri korumanın dışında, yeni bir inisiyatifte bulunmuyor. Dikkatleri tamamen krize endekslenen hükümetin dış konuları düşünecek hali yok. Kamuoyunun ise hiç... Bu tür ağır bunalımlar, bir ülkenin dış siyasetteki hızını keser, uluslararası arenada etkinliğini daraltır. Ekonomisi zayıf bir devletin güçlü bir dış politika izlemesi pek mümkün değil. Dış yardıma bel bağlayan, ekonomik ve siyasal bunalımlarla boğuşan Türkiye'nin halen karşılaştığı zorluk da budur.* * *OYSA Ankara şu sırada yeni değerlendirmeler ve yaratıcı girişimler gerektiren bazı "ivedi sorunlar" ile karşı karşıya bulunuyor.Bunlardan biri, Kıbrıs'tır. Bu sorunun şimdi ivedilik kazanmasının bir nedeni de, Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği ile ilgili. Artık AB'nin tüm resmi ağızları, ç"züm yolunda bir ilerleme olmadığı takdirde, AB'nin Rum kesimini üye olarak kabul etmeye hazır olduğunu açıkça s"ylüyorlar. Bu konudaki takvim hızla işliyor. Yıl sonunda üyelik müzakereleri başlayacak ve herhalde AB'ye giriş (bu şekli ile de olsa) 2 - 3 yıl içinde gerçekleşecek. Türkiye'nin arada yankıladığı itirazların ve uyarıların pek etkili olmadığı da açık. Türk diplomasisinin farklı bir tutum ile devreye girmesi ve inisiyatifini kullanması gerekir. Ama şu sırada Ankara'nın havası bu değil...* * *İVEDİLİK taşıyan diğer bir konu da AGSK diye bilinen AB ordusu projesi ile ilgili. Bunun da Kıbrıs'ın üyeliğine benzer bir takvimi var: AB yıl sonunda, Türkiye kendi şartları üzerinde ısrarlı davransa dahi, bu projeyi hayata geçirmeye kararlı. Bu y"ndeki mesajlar AB Komisyonu'ndan ve üye ülkelerin başkentlerinden Ankara'ya habire ulaşıyor. Eğer uzlaşma sağlanamazsa, Türkiye NATO içinde - çoğu aynı müttefiklerden oluşan - AB'ye karşı vetosunu kullanmak gibi çok zor durumlara düşebilir. Nihayet ivedi bir konu daha var: AB, Türkiye ile ilgili "İlerleme Raporu"nu kasım ayında yayımlayacak. AB yetkilileri, Ulusal Program'da yer alan konularda beklenen bazı "nemli adımların hala atılmadığından şikayetçiler. Oysa şu sırada hükümetin bu işlerle uğraşacak vakti yok. Meclis'in ise eylülde toplandığı zaman, herhalde başka "ncelikleri olacak. AB'yi düşündüren sorunlardan biri de, Türk ekonomisinin şimdi içine düştüğü durum nedeni ile, AB standartlarına yakınlaşamamasıdır. Bu da, Türkiye'nin AB takvimini aksatacak nitelikte...* * *šNLš "Financial Times" gazetesi "nceki gün bir başyazısında ş"yle diyordu: "Ekonomisi IMF'nin desteğine bağlı olan Ankara için şimdi AB ve ABD ile kavgaya tutuşma zamanı değildir. Türkiye şimdiki tavrının, katılmak istediği bu Batı kulüplerinde etkinliğini zayıflatabileceğini düşünmelidir". Bu satırların Batı'da giderek yaygınlaşan bir g"rüşü aksettirdiği kuşkusuz. Keşke Ankara bunu değerlendirecek vakit ve imkan bulsa... skohen@milliyet.com.tr HAFTALARDIR süren ekonomik krizin bir "yan etkisi"ni de dış politika alanında g"rüyoruz.