Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sadece ABDden uzak ülkelerde yaşayanların değil, bizzat Amerikalıların da sonucu çarşamba sabahı yataktan kalktıkları saatlerde, öğrenememesi olasılığı var. İki aday arasındaki oy farkı, kamuoyu araştırmalarında öne sürüldüğü gibi, bir kılpayından öteye gitmeyecekse, Beyaz Sarayın yeni patronunun kim olacağını öğrenmek için - biraz daha veya daha çok - beklemek gerecek...Nitekim Florida, Ohio, Wisconsin ve benzer birkaç "hassas" eyaletten gelecek haberler belirsizliğin ve karışıklığın sürmesine yol açabilir. Yer yer tartışmalar çıkabilir, mahkemelere başvurulabilir...Ama belki de anketçiler yanılıyordur. Veya belki kararsızların ve son dakikada seçime katılmayı düşünenlerin adaylardan birine yönelmesi, sonucun daha hızlı kesinleşmesini sağlayabilir. Bu tabii Amerikan demokrasisinin işleyişi açısından da önem taşıyor...* * *ABDnin iki adayın eşit güçte denecek ölçüde karşı karşıya gelmesi, aslında Amerikan toplumunun ne kadar cepheleşmiş olduğunu gösteriyor.Gerçekten Amerikalılar Bushun ve Kerrynin şahsında, temel bazı meselelerde bölünmüş bulunuyorlar. Bu kez seçim kampanyasına (seçmenin "cüzdanı" ile veya daha çok yerel koşullarla ilgili sorunların dışında) felsefi nitelikte temel konular hakim olmuş, bunların tartışılması seçmeni kendi görüşlerine veya inançlarına uygun bir pozisyon almasına yol açmıştır.Bushun savunduğu politikalar, "dış meselelerde müdahaleci, tek yanlılık, önleyici saldırı" gibi unsurları içeriyor. Başkan bu yönde geliştirdiği doktrini, özellikle 11 Eylül saldırısından sonra "teröre karşı savaş" gerekçesiyle hayata geçirmiştir. Bushun ekonomik ve sosyal politikaları ise, Cumhuriyetçilerin geleneksel çizgide, "ultra - liberal" ve bireyselci niteliğini korumuştur...Kerrynin savunduğu tutum ise, ilke olarak, bu görüşlerin çoğuna zıttır. Demokrat aday, "uluslararası camia ile işbirliğini, anlaşmazlıkların ve krizlerin diyalog ile çözümünü" ön plana çıkaran bir dış politikayı savunmuştur. İç meselelerde de gene Demokrat Partinin ideolojisine uygun ekonomik ve sosyal programlardan yana bir tavır sergilemiştir.Amerikan seçmeni işte bu kez öylesine zor bir tercih ile karşı karşıya kalmıştır. Toplumu bölmeye veya kutuplaşmaya sevk eden bir tercih...* * *Sonuçta elbet ya George W. Bush Beyaz Saraydaki koltuğunu koruyacak, ya da Senatör John Kerry başkanlık görevini devralacak. Ancak oy farkı çok az olacağına göre, sadece ABDnin değil, dünyanın kaderini de etkileyecek olan yeni Başkan kim olursa olsun, Amerikan toplumunun bu iki temel felsefe veya yön konusunda cepheleşmiş olduğunu hesaba katmak zorundadır.Bu özellikle Bushun ve çevresindekilerin yeni iktidar döneminde akıllarında tutması gereken bir husustur. Aksi halde, halen nispeten ince hatlarla ayrılan "iki Amerika" arasındaki farklar, daha derinleşmiş olur... skohen@milliyet.com.tr Amerikalılar bugün sandık başına (veya daha doğrusu oy makinelerinin başına) gidiyorlar ama, yeni Başkanın Bush mu, Kerry mi olacağını bizler saat farkı nedeni ile ancak yarın sabah öğrenebileceğiz. O da, öğrenebilirsek...