Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kıbrıs Rum bölgesinde yayımlanan "Cyprus Mail" gazetesi, dün Annan Planının 9. maddesine atıfta bulunarak, bu planın hayata geçirilmesi halinde, dünkü tarih itibariyle, Maraşın Rumlara geri verilmesi sürecinin ilk aşamasının başlamış olacağını hatırlattı. Gazete geçen nisan ayındaki referandumda Magosa - Maraş bölgesinden Güneye giden Rumların çoğunun "evet" dediğini, ancak Rum kesiminin genelinde "hayır" denmesi nedeni ile bu umudun suya düştüğünü belirtiyor ve şimdi bu yüzden evet ve hayır yanlılarının birbirine girdiğini belirtiyor.Nitekim Derinyada yapılan gösteride birçok Rum, Papadopulosa karşı slogan atmış, onu çözümsüzlüğün sorumlusu olmakla suçlamıştır. Muhalefetteki DİSİ partisinin lideri Nikos Anastasyadis de iktidarla bir söz düellosuna girişmiş, Papadopulos ise kendisini eleştirenlere ihanet suçlaması ile sert tepki göstermiştir.Rum kesiminde halen iç kavgalar öylesine kızışıyor...* * *ANCAK Papadopulos kendi stratejisini sürdürmeye kararlı. Rum lider, KKTCye Türk tarafına bir yandan güven artırıcı önlemler adı altında bazı jestler yaparken, bir yandan da uluslararası camianın KKTCnin lehinde herhangi bir karar almasını engellemeye uğraşıyor.Kabul etmeli ki, referandumdaki olumsuz tavrı nedeni ile başta Papadopulosu yerden yere vuran uluslararası camia, Türk tarafına verilen sözleri yerine getirmek için beklenen çabayı harcamıyor. ABnin, BMnin tavrı açıkçası Rumları cesaretlendiriyor.Verilen söz, KKTCnin izolasyonuna son verecek kararların hızla alınacağı idi. Örneğin ticari ambargo kaldırılacak, KKTC ile direkt ulaşım sağlanacak, Kıbrıslı Türklerin rahatlaması sağlanacaktı.Bu yönde çok laf edildi; ama açıkçası bugüne kadar somut bir gelişme görülmedi. AB halen yaz tatilinde. Yani herhangi bir adım atacak durumda değil... BMye gelince, Güvenlik Konseyi Rusya ve Fransanın ters tavırları nedeni ile tıkanıp kaldı. ABDnin Konseyin ambargoya son verilmesi yönünde bir karar alması için yaptığı girişim, bu iki ülkenin engellemesi yüzünden sonuçsuz kaldı.Oysa, böyle bir karar çıksa, birçok ülke ve Uluslararası Havacılık Örgütü (ICAO) gibi kuruluşlar kısıtlamaları kaldırmak için aranan hukuki zemini bulmuş olacak. Şimdi her şey askıda ve herkes beklemede!* * *KKTCNİN bu zorluğu aşması kolay değil, BMde son Güvenlik Konseyi görüşmelerinde görüldüğü gibi Rusyanın, Fransanın (kendi çıkar hesaplarına dayanan) tavrını nasıl değiştirirsiniz? Keza her kafadan bir sesin çıktığı ABde Kıbrıs Rum Kesiminin devlet olarak tanınmasının avantajını nasıl engeller, ayrıca yavaş işleyen bürokrasi çarkını nasıl hızlandırırsınız?Tabii bu duruma gelinmesini referandumda Türk tarafının "evet" demesine bağlamak yanlış. Türkler "hayır" deseydi, ambargo mu kalkacaktı, KKTC mi tanınacaktı? Aksine, KKTC (ve Türkiye) çok daha zor durumlarla karşılaşacak, Rum tarafının "hayır" demesi bu kadar göze batmayacaktı.Her şeye rağmen, bugün KKTCyi - bağımsız bir devlet olarak olmasa bile - ayrı bir varlık olarak kabul eden uluslararası camianın, eninde sonunda kısıtlamaları kaldıracağı umudu var. Türk diplomasisi bu yönde tüm ilgili ülkeler ve kuruluşlar üzerindeki ağırlığını kullanmak durumundadır.Ankaranın büyük yakınlık gösterdiği İKÖ üyesi "kardeş ülkeler" ve bölgemizdeki "yakın komşular" ne bekliyorlar? Hiç olmazsa onlar ilk adımı atmak cesaretini göstermezler mi?.. skohen@milliyet.com.tr EĞER Kıbrıslı Rumlar referandumda evet deselerdi, bugün Maraş kendilerine iade edilmiş olacaktı"...