İlk bakışta İsrail Meclisinin Gazze şeridindeki toplam 8 bin nüfuslu 21 Yahudi yerleşim birimini boşaltma kararını vermesi, fazla önemli görünmeyebilir. Ne de olsa, 1.4 milyon Filistinliyi barındıran bu 370 kilometrekarelik bölge, planlanan bağımsız Filistin devletinin toprağı sayılıyor. Filistinliler gibi, bütün dünya da, buranın İsrail tarafından yerleşim birimleri yoluyla "kolonize" edilmesine karşı çıkıyor...Ancak Başbakan Ariel Şaronun girimiyle, "Knesset"in Gazzeden çekilme kararını alması, küçümsenmeyecek bir önem taşıyor. Olay, Gazzeden yıllar sonra birkaç bin yerleşimcinin çekilmeye mecbur edilmesinin ötesinde, bölgedeki siyasal gelişmelere yön verebilecek yeni bir aşamanın habercisi de olabilir.***ŞARONun bir hayli zorlanarak Knessete aldırdığı kararın "anlam ve önemi"ni şöyle özetleyebiliriz: Şahin olarak bilinen Şaron, ilk kez bir tabuyu yıkarak İsrailin işgal ettiği Gazzeyi boşaltmayı öngören bir plan hazırlamış ve bunu meclisten geçirmiştir. Başında bulunduğu sağcı Likud mensuplarının bir kısmı, ayrıca koalisyondaki milliyetçi ve dinci ortakları oylarını bu karara karşı kullanmıştır. Bu plana karşı olanlar (başta yerleşimciler) şimdi "şahin" Şarona "hain" olarak bakıyorlar.Şaron bu girişimiyle, kendi hesabına büyük bir siyasi risk aldı. Nitekim onun ayağını kaydırmak isteyenler hemen devreye girdiler. Bunlar 15 gün içinde halkoylamasına gidilmediği takdirde, istifa edeceklerini bildirdiler. Bu da şimdiki hükümetin düşmesi demektir. O zaman Şaron, ya İşçi Partisiyle yeni bir koalisyon arayışına girecek, ya da yeni seçimlere gidecektir.Son anketler Şaron planına yüzde 56 oranında bir destek olduğunu gösteriyor. Bu plan sadece Gazze için söz konusu. Toplam 230 bin İsraillinin yaşadığı Batı Şeria bunun dışında tutuluyor. Ancak İşçi Partisi lideri Şimon Peres Gazzeden çekilmenin bir "başlangıç" olacağını söylüyor ve şöyle diyor: "Bu geri dönülmesi imkansız bir süreç olacak... Bu, Filistin sorununun çözümüne gidecek yolculuğun ilk adımıdır"... ***ILIMLI Filistin liderlerinden gelen ilk tepkiler de bu yönde. Nitekim Dışişleri Bakanı Nabil Şaat, bunun "hem ilk hem son adım" olmayacağı ve Gazzenin boşaltılmasının Filistin devletinin kurulması yolunu açacağı umudunu dile getirdi.Aslında Şaronun bu adımı daha çok "taktik amaçlarla" attığını, İsrailin böylece Gazzeyi terk etmesine karşılık, Batı Şeriayı işgal altında tutmayı planladığını düşünenler var. Likud ve diğer sağcı partilerin eğilimi bu yönde gözüküyor. Peres ve diğer sol partiler ise, Batı Şerianın da terk edilmesinin İsrailin çıkarlarına daha uygun olacağını savunuyorlar."The Economist" dergisinin belirttiği gibi, Şaronu Gazzeden çekilme kararını almaya sevk eden nedenler ne olursa olsun, bunun gerçekleşmesi, "iyi bir şeydir"; çünkü bu, çatışmaların son bulmasına, barış sürecine geri dönülmesine katkıda bulunacaktır.Tabii bunun siyasal çözüm ve uzlaşma yolunu açması (veya "Yol Haritasına dönülmesi) gerek İsrail gerekse Filistin liderlerinin göstereceği kararlılık kadar, iki tarafın militanlarının saf dışı tutulabilmesine bağlıdır. skohen@milliyet.com.tr UZUN süreden beri ilk kez, Ortadoğudan nispeten olumlu sayılabilecek bir haber geldi nihayet...