Emlak Bankası ile Telekom üzerindeki anlaşmazlık, aslında çok daha derinlerde yatan bir sorunun yansımasıdır. IMF ile olduğu gibi, AB ile ilişkilerde de zaman zaman ortaya çıkan bu tür uyuşmazlıkların esas nedenini, Türk toplumunun çelişen dinamiklerinde aramak gerek.* * * TšRKİYE bir yandan modernleşmeyi, küreselleşmeyi ve Batı ile bütünleşmeyi amaçlayan, "te yandan da kendi benliğini, değerlerini ve alışkanlıklarını sürdürmek isteyen iki farklı akıma sahne oluyor.Toplumun çeşitli kesimlerinde g"rülen bu "zellik, siyasete ve y"netime de aksediyor.K"klü yapısal değişikliklerin gerektirdiği hallerde, reformcu anlayış ile buna karşı direnen tutucu zihniyet karşı karşıya geliyor.Bu sürtüşme ya iki g"rüşten birinin üstün gelmesi ile ya da bir orta yolun bulunması ile sonuçlanıyor. Ne var ki içeride bulunan orta yol formülü çoğu zaman dışarıdaki beklentileri karşılamıyor. Ve sonuçta Türkiye ile dışarıdaki muhatapları arasında sorun çıkıyor...* * *DAHA "nceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi, IMF ve AB ile zaman zaman beliren anlaşmazlıklar arasındaki benzerlik işte bu nedene dayanıyor. Bunu, Türkiye'nin "kabuk değiştirme sancısı" olarak niteleyebiliriz.Evet, Türkiye bir metamorfoz ve gelişme sürecinde. Ama kendi iç dinamiklerinin "zellikleri nedeni ile, bunu yaparken çok zorlanıyor, değişmenin sancılarını çekiyor...* * * IMF ile - AB ile de olduğu gibi - son deneyimler artık şu gerçeği kafalara dank ettirmeli: Bu kurumların kurallarına g"re hareket etmek zorunludur. Eğer hedef IMF'nin mali desteğini sonuna kadar sağlamaksa, (ve AB ile bütünleşmek ise) bunun başka yolu yoktur."Bizim durumumuz, şartlarımız farklıdır, bize bazı konularda ayrıcalık tanınmalı, anlayış g"sterilmeli" gibi argümanlar ne IMF'yi ne AB'yi ikna etmiyor. Onlar "kurallara ve varılan anlaşmalara harfiyen uymak şart" diyor. Ve uyulmadığını g"rdüklerinde (IMF'nin son kararında olduğu gibi) gereken uyarıyı yapıyorlar...™zellikle "bizim yasalar müsait değil" dendiğinde, verilen cevap çarpıcıdır: "O halde bu yasaları neden değiştirmiyorsunuz?"Hele "ne şiş yansın ne kebap" cinsinden bir yol seçildiğinde veya bazı kararlar sulandırıldığında da g"sterilen tepki "artık şu alışkanlıklardan vazgeçin" şeklindedir. Bu kurumlarla "idarei maslahat" politikasının yürümediğini anlamak gerek. Bu da tabii k"klü bir zihniyet değişikliği gerektiriyor... skohen@milliyet.com.tr IMF ile yaşanan son krizin temelinde yatan nedir?