İngiltere'de önümüzdeki cumartesi günü düzenlenecek olan "Soykırımı Anma Günü"ne Ermenilerin dahil edileceğine ilişkin haberler, Türkiye'ye karşı açılan kampanyanın giderek yayılmakta ve uluslararası boyutlar almakta olduğunun işaretini veriyor.
Pazar günkü "Observer" gazedesinde çıkan haber üzerine dün yapılan resmi açıklamalar, İngiliz hükümetinin Ermenilerin bu etkinliğini içinde yer almasını istemediğini gösteriyor.
Ne var ki, sözü gçeen anma töreninde Ermenilerin şu veya bu şekilde gövde gösterisi yapması veya seslerini duyurması olasılığı tamamen ortadan kalkmış değil. Örneğin olayı yayınlayacak olan BBC'ye verildiği bildirilen talimat çerçevesinde, "1915 - 16 Ermeni katliamı"na atıfta bulunulması olasılığı hala var.
Yani verilen bazı güvencelere rağmen, Türk yetkililer Londra'daki "Soykırımı Anma Günü"nde bir "Ermeni gösterisi" ile karşılaşılabileceğinden endişe ediyorlar.
***
Aslında bu olay aylar önce, İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilerin "toplekün imha" kampanyasına kurban giden 6 milyon Yahudi'nin anılmsı için planlanmıştı. Bu nedenle, "anma günü" ifadesinin başında "soykırım" anlamına "genocide" değil, "holocaust" terimi kullanılmıştır.
Daha iki ay önce içişleriden sorumlu Devlet Bakanı Mike O'Brien, Avam Kamarası'ndaki açıklamasında, bu etkinliğin saedce "holocaust" üzerinde "odaklanacağı"nı ve buna ancak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonaki bazı olayların (Bosna'daki Kamboçya'daki katliamlar gibi) dahil edilebileceğini bildirmişti. Buna benzer resmi demeçlerde, 1915 - 16 "Ermeni trajedisi"nin İngiltere tarafından "soykırım" olarak kabul edilmediği vurgulanmıştır.
Kaldı ki, Ermeni olayı İkinci Dünya Savaşı'ndan çok önce cereyean ettiğine göre, bunun "Soykırımı Anma Günü"nde yer alması söz konusu değildi...
Ancak bu resmi açıklamalara rağmen, Ermenilerin etkinlere daihl olacağı hablerleri çıktı. Ve bu haberler, tam da Türkiye'nin, Fransa'nın kararıran kızgınlık duyduğu ve tepki gösterdiği bir zamana rastladı...
***
Kuşkusuz Fransa'nın kararı ile İngiltere'deki olay arasında önemli fark var: Fransa bir yasa ile Ermeni soykırımı tanıdığını ilan etti. İngiltere ise 1915'te olup bitenlere bir "Ermeni soykırımı" olarak tanımıyor.
Nitekim Ankara'da İngiliz İnşaat ve Çevre Bakanı bu yönde bir açıklama yaparken, Londra'da da Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimde bulunan Büyükeçlimiz Korkmaz Haktanır'a da bu konuda güvence verildi.
İngiltere'nin (Fransa'dan farklı olarak) bu resmi pozisyonunu koruması kuşkusuz sevindirici. Ama İngiliz makamlarının cumartesi günkü anka töreni programında Ermenilere yer verilmediğini söylemesine rağmen, Ermenilerin de kendi iddiaları doğrultusunda katliamı her zaman anabileceklerine dair ifadeleri, bir yerde, onlara açık kapı bırakıyor.
Unutulmamalı ki Ermenilerin bu etkinliklten - ve benzer olaylardan - yararlanmak için "sessiz ve derinden" gitmekte oldukça ustalar. İngiltere'de Ermeni nüfusu 10 bin civarında. Ama ABD'deki Ermeni lobisinin aktif desteği ile "Holocaust"u anma olayına nüfuz etmek için büyük çaba harcıyorlar.
Cumartesi günkü etkinliğin Ermeniler tarafından istismar edilmemesini sağlamak, dün bu konuda güvence veren İngiliz hükümetine düşüyor.