Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu, iki komşu ülke arasındaki bağların yeniden normalleştirilmesine yönelik, en üst düzeyde gerçekleşen ilk resmi temastır. Bu aynı zamanda, yeni Irak liderinin ilk dış ziyaretidir. El Yaverin bunun için Ankarayı seçmiş olması, Bağdatın Türkiyeye verdiği özel önemi gösteriyor.Irak Başbakanı Ayad Allavinin de önümüzdeki ay Türkiyeye gelmeye hazırlanması, iki tarafın temasları sıklaştırma kararlılığını ortaya koyuyor.* * *Bu ziyaret kafalarda Türkiyenin "meşruiyeti" tartışılan bir rejim ile öylesine sıkı ilişkiler içine girmesinin doğru olup olmadığı sorusunun belirmesine yol açmış olabilir. Nitekim bu konu, ziyaret öncesinde Ankarada ilgili çevrelerde de bir fikir egzersizine yol açmış, lehte ve aleyhte çeşitli argümanlar tartışılmıştır.El Yaverin devlet başkanı, Allavinin başbakan olarak başında bulunduğu Bağdattaki bugünkü rejimin "atanmış kişiler"den oluştuğu malum. Başlıca "atayan"ın ABD olduğu, "geçici" yönetimde yer alan birçok "Bakan"ın da Washingtona ve koalisyon güçlerine yakın kişiler olarak tanındığı da biliniyor.Bugün Irakta işgale karşı olan güçler (eski Bassçılardan Sünni ve Şii militanlara kaar) bugünkü "geçici yönetim"e karşı da sert bir tavır içerisindedirler. Bu unsurlar Yaver - Allavi rejimini ABDnin bir kuklası ve "gayrimeşru" saymaktadırlar...Ne var ki, bugünkü Irak realitesi karşısında işbaşında bulunan yönetimi tanımaktan başka bir alternatif yoktur. Kaldı ki "geçici" hükümet, önümüzdeki ocak ayında yapılacak seçimler için belirlenen siyasal yapılanma programını uygulamaya çalışmaktadır. Önceki gün bombalar altında da olsa, 1300 delegenin (ki bunlar 70 farklı grubun temsilcileridir) "Irak Ulusal Konferansı"na katılması, bu yönde atılan önemli bir adımdır. Bu konferanstan çıkması beklenen 100 üyeli Konsey, hem hükümeti denetleyecek, hem de ülkeyi seçimlere hazırlayacaktır.* * *Bu siyasal yapılanma sürecinde, Irakta olup bitenlerin direkt etkisi altında olan Türkiye gibi bir devletin, Bağdatta işbaşında olanlarla sıkı temas halinde olmaması düşünülemez. Dolayısı ile Türk diplomasisi bu ziyaretler ve temaslar konusunda pragmatik bir tutum almıştır.Kaldı ki, Ankara sadece bugünkü yöneticilerle değil, Irak ulusunun çeşitli kesimlerinin temsilcileri ile de temas halindedir. Kürt liderlerden, Sünni ve Şii şahsiyetlere ve çeşitli aşiret reislerine kadar...El Yaverin ziyareti Türk liderlerine Irakın yeniden yapılanması konusundaki görüşlerini, hassasiyetlerini, tavsiyelerini ve taleplerini ilk elden iletmek olanağını sağlamış bulunuyor. Dünkü görüşmelerde Iraklı konuğa, Türkiyenin Irakın toprak bütünlüğüne ve siyasal birliğine verdiği önemi vurgulamak, bunun bugünkü yönetim tarafından dikkate alınmaması halinde çıkabilecek sonuçlar üzerinde uyarıda bulunmak fırsatını vermiştir.Aynı şekilde El Yaver ve yardımcılarına, güvenlik konusundaki endişeler ifade edilmiş (örneğin kamyon şoförleri konusunda), bugünkü Irak yönetiminin gereken önlemleri almak sorumluluğunu taşıdığı belirtilerek, Bağdattan neler beklendiği ayrıntılı olarak anlatılmıştır.El Yaver ile görüşmelerden, kendisinin ve başında bulunduğu yönetimin, gerçekten Türkiye ile sıkı işbirliği içinde olmak ve Ankaranın tavsiye ve isteklerini yerine getirmek eğiliminde olduğu anlaşılıyor. Irak liderinin böyle bir işbirliğinin geçici hükümetin ve uzun vadede Irakın çıkarına olacağı kanısını taşıması, umut vericidir. skohen@milliyet.com.tr Irak Devlet Başkanı Gazi el Yaverin dün başlayan iki günlük Ankara ziyareti ile, Türkiye ile Irak geçici yönetimi arasındaki ilişkilerde yeni bir dönem başlıyor.