Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BBC'nin açıkladığı anketin Türkiye ayağıyla ilgili sonuçlar, aslında sürpriz değil. Türk kamuoyunda bir süredir çoğu ülkeye karşı soğukluk veya antipati rüzgârlarının esmekte olduğu daha önce yapılan benzer araştırmalarda da ortaya çıkmıştı.BBC'nin açıkladığı rakamlar bu trendin giderek yayılmakta ve güçlenmekte olduğunu gösteriyor.İşte anket sonuçlarından birkaç örnek: AB'ye sıcak bakanların oranı yüzde 30... ABD'ye olumsuz bakanlar yüzde 69. Fransa için de oran aynı. Bu rakam İsrail için en yüksek düzeyde: Yüzde 76... İngiltere'ye karşı yüzde 54, Rusya'ya karşı yüzde 49, İran'a karşı yüzde 46...BBC'nin açıklamasında bütün bu rakamlarda, henüz ocak ayında yapılan bundan önceki anketin sonuçlarına göre, bir artış kaydedildiği belirtiliyor....Bunun çeşitli nedenleri var tabii. Ama sonuçta bu, Türk halkının geniş bir kesiminin Batı'sı ile Doğu'su ile, uzağıyla, yakınıyla, belli başlı ülkelere olumsuz baktığını, çoğunu dost olarak görmediğini veya onlara güvenmediğini ortaya koyuyor. Bu ise Türkiye'nin dış ilişkileri açısından, kaygı verici bir trend... BBC'nin GlobeScan adlı araştırma kurumu aracılığıyla 27 ülkede toplam 28 bin kişi arasında düzenlediği anketin sonuçları, Türk kamuoyunun dost, müttefik ve komşu ülkelere giderek daha olumsuz baktığını gösteriyor. Türk kamuoyunun belirli ülkelere karşı neden olumsuz duygu ve görüşlere sahip olduğunu anlamak zor değil.Örneğin AB'ye karşı giderek artan soğukluğun -ve de bıkkınlığın- nedeni, Birliğin Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkardığı zorluklara ve birçok konuda sergilediği olumsuz tavra bir tepki olarak algılanabilir.Türk halkının Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine giderek olumsuz bakmasının başlıca nedeni de bu ülkelerin (Ermeni, Kıbrıs ve Kürt meselesi gibi konularda) Türkiye'ye karşı izledikleri politikalardır.AB karşıtlığının artmasında da benzer faktörlerin payı büyük. Ancak ABD'nin genel politikaları ve özellikle Irak stratejisi de Türk kamuoyunun Washington'a karşı dönmesinde önemli bir nedendir.İsrail'e karşı duygularda da bu ülkenin Filistinlilere ve Araplara karşı güç kullanmasından duyulan rahatsızlık veya öfkenin etkisi vardır.Bir analistin deyişiyle, Türk kamuoyunun pek çok ülkeye olumsuz bakmasında, hem sübjektif (kendi sorunlarından kaynaklanan sebeplerden) hem de objektif (genel politikalarından ötürü) faktörler rol oynuyor. Örneğin ABD, AB veya Fransa'ya bakıştaki olumsuzluğun nedeni direkt Türkiye'yi etkileyen sorunlarla ilgilidir. Rusya, İsrail veya İran için ise, sebep daha çok bu ülkelerin genel politikalarına karşı duyulan tepkiyle alakalıdır... Tepkinin boyutları Kamuoyu araştırmacıları genelde bu tür anketlerde -dünyanın neresinde olursa olsun- halkın duygusallık tarafının ağır bastığını belirtiyorlar. Yani çıkan sonuçlarda bilgi eksikliğinden dezenformasyona, önyargılardan saplantılara kadar çeşitli olguların önemli payı vardır.Nedenleri ne olursa olsun, kamuoyundaki bu trendlerin dış politikayı etkilemesi her zaman için olasıdır. Nitekim Avrupa ülkelerinde de zaman zaman yöneticilerin veya politikacıların kamuoyunun eğilimini gerekçe olarak öne sürüp belirli tavırların içine girdikleri görülmektedir. Oysa "ucuz popülizm" ile sağlıklı bir dış politika izlemek mümkün değil.Bu nedenle hükümetler -ayrıca siyaset sınıfı, medya ve sivil toplum kuruluşları- kamuoyuna doğru yönü gösterme sorumluluğunu taşımaktadır. skohen@milliyet.com.tr Duygusallığın payı