Kıbrıs meselesinde, diplomasi adeta yaz uykusuna yattı. Referandum sonrası çözüm arayışları durmuş gibi. KKTCye karşı uygulanan ambargonun kaldırılmasına ilişkin çalışmalara da ara verilmiş bulunuyor. AB Komisyonunun kısıtlamalara son vermeyi öngören kararının onayı - ağustos tatil ayı olduğu için - eylüle kalmış durumda...* * *AMA KKTCde hareketli günler yaşanıyor.Birkaç haftadır süregelen siyasal krize son vermek için yapılan temaslar sonuç vermeyince, Başbakan Mehmet Ali Talatın CTP - DP koalisyon hükümeti, "erken seçim" tarihini 6 Kasım olarak belirledi.Şimdi bu hükümet önerisinin Meclis tarafından tartışılıp bir sonuca bağlanması gerek ki, bu da kolay olmayacağa benziyor. Çünkü muhalefetteki UDP önce hükümetin istifası üzerinde ısrar ediyor, kilit durumdaki Barış ve Demokrasi Hareketi ise alternatif olarak eylül veya aralık aylarını öneriyor...Talatın deyişiyle Meclis aritmetiği ile siyasal gerçekler artık birbirine uymadığı için, erken seçim artık kaçınılmaz. Bu durumda KKTCdeki tüm partilere belirsizliğe bir an önce son verip, erken bir tarih üzerinde anlaşmak sorumluluğu düşüyor...* * *ŞU sırada KKTCyi, siyasileri, akademisyenleri, öğrencileri ve esnafıyla ilk sırada ilgilendiren konu, "YÖK meselesi"dir. Kıbrıs Türklerinin gözünde bu mesele, ne yazık ki, "Türkiyenin ambargosu" olarak görünüyor...KKTC, isabetli bir strateji sonunda, bir "üniversiteler ülkesi" olmayı başarmıştır. Adanın bu küçük kesiminde 5 üniversite var. Sayısı 30 bini bulan öğrencilerin yüzde 70i Türkiyeli, bir kısmı da yabancı... Gerçekten "eğitim sektörü" KKTCnin gururu. Ayrıca ekonomisinin de önemli bir ayağı...Bu, Rum tarafının dahi gıpta ile baktığı bir manzara. Dünkü "Cyprus Mail" gazetesi, Güneyde sadece bir devlet üniversitesinin bulunduğunu, öğretimin ücretsiz olması nedeniyle buradaki 2 bin öğrencinin dışında 20 bin öğrencinin açıkta kaldığını, birçoğunun da okumak için başka ülkelere gitmek zorunda kaldığını yazıyordu...* * *OYSA KKTCdeki üniversiteler sadece yerli öğrenciler için değil, Türkiye ve bölgedeki gençler için bir cazibe noktası oluşturuyor. Belirlenen hedefe göre, daha genişletilecek olanaklarla öğrenci sayısı 45 bini bulacak (nerede ise nüfusun dörtte biri)...Tam bu sırada YÖK, KKTCdeki üniversitelerin ön kayıtla öğrenci alma hakkını iptal ediyor. YÖKün bu kararının bir gerekçesi varsa da, Kıbrıs Türkleri (ve bu üniversitelere girmeyi ümit eden binlerce Türkiyeli öğrenci) buna sert tepki gösteriyor.Lefkoşadaki bir meslektaşımızın deyişiyle, "Kıbrıs Türkleri Ankaradan gelen bir talimata ilk kez bu kadar kenetlenmiş olarak karşı çıkmış bulunuyor." O kadar ki, pek çok Kıbrıslı Türk, "Biz yabancıların kısıtlamalarından yakınırken, anavatan bize nasıl böyle davranır" demekten kendini alamıyor...Umarız Ankara, KKTCde haklı düş kırıklığına ve kaygıya yol açan bu "YÖK meselesini" bir an önce halleder ve Kıbrıs Türklerinin, "anavatanın izolasyonu" ile karşılaştıkları izlenimini edinmelerini önler... skohen@milliyet.com.tr SON günlerde daha "sıcak" olaylar nedeniyle arka planda kalan Kıbrısta, bazı önemli gelişmeler var. Bu kez gelişmeler doğrudan Kıbrıs sorunuyla değil, daha çok KKTCdeki durum ile ilgili.
