ABDnin Irakın Suriye sınırına yakın Makredib köyüne, İsrailin de Gazze şeridindeki Refah kampına karşı giriştiği saldırılar, iki devletin stratejilerindeki benzerlikleri gözlerin önüne serdi.Her iki ülke, saldırı için benzer gerekçelere ve yöntemlere başvuruyor. ABD de, İsrail de, "teröristleri yok etmek" ve bölgede "güvenliği" sağlamak için bu kanlı eylemlere giriştiklerini öne sürüyor...Onlarca masum sivilin yaşamına mal olan son iki facia, - bundan öncekiler gibi - İsrailin ve ABDnin, bu gerekçelerle kendilerine göre geliştirdikleri "tek yanlı, önleyici darbe" stratejisine göre hareket ettiklerini bir kez daha ortaya koydu...***BUNUN anlamı şudur: İki ülkenin başındaki yöneticiler (Bush ve Şaron) politikalarını sürdürmeye, içten veya dıştan gelecek olan tepkileri veya uyarıları dinlememeye kararlı görünüyorlar.Nitekim Bush Irak politikası konusunda içeride giderek artan muhalefete, dıştan da müttefiklerinden gelen sert eleştirilere rağmen, ABDye pahalıya mal olan stratejisini ve yöntemlerini sürdürüyor...Aynı şekilde Şaron da Gazzeyle ilgili politikasına, İsrail halkının gösterdiği tepkiye (Tel Avivde 150 bin kişinin yaptığı son gösteri gibi) ve uluslararası camianın kınamalarına (Güvenlik Konseyinin önceki günkü kararı gibi) rağmen, bildiğini okumaya devam ediyor...***ABD ve İsrail politikalarında diğer bir benzerlik de, ikisinin işgal altında tuttukları yerlerde bir batağa girmiş olmaları ve bundan nasıl çıkacaklarını bilememeleridir.ABD Irakta giderek tırmanan bir direnişle karşı karşıya. Her gün kendi (ve Koalisyon) askerleri, ayrıca pek çok Iraklı yönetici ve sivil ölüyor. Washington şimdi "bir çıkış yolu" arayışında. Ama görünürde umut verici bir işaret yok doğrusu.Şaron bir ara Gazzeden çekilmeyi planlamış, ama kendi partisinden gelen baskılar sonunda bundan vazgeçtiği gibi, son terör eylemlerini gerekçe olarak kullanıp, saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Bu saldırıların evlerin yıkılması gibi yöntemleri de kapsaması, Filistin halkının öfke ve kinini daha da kızıştırıyor.***BU şiddet ve intikam kısır döngüsü nasıl kırılacak?Başbakan Tayyip Erdoğanın dünya liderlerine yaptığı çağrı yerinde ve zamanındadır. Uluslararası camia bunu dikkate alacak ve ortak bir siyasal eyleme geçebilecek mi?Nihayet, gerek Bush gerek Şaron, şimdiye kadar izledikleri politikalarla bir yere varılamayacağını ne zaman anlayacaklar? Eğer güvenlik ve barış bu yöntemlerle sağlanabilseydi, çoktan gerçekleşmesi gerekmez miydi? skohen@milliyet.com.tr ORTADOĞU - Iraktan Filistine kadar - son kritik dönemin en kara günlerini yaşıyor.