Doğru veya yanlış, KKTC'de Ankara'nın Başbakan Derviş Eroğlu'nu son mali krizin ve sosyal kaynaşmanın başlıca sorumlusu saydığı ve onun en kısa zamanda istifa etmesini istediği yönünde bir kanaat var.
Bu izlenim, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın son demeçleri, Başbakan Ecevit'in bazı sözleri ve Ankara'nın acil mali destek sağlamakta gösterdiği tereddüt ile güçlenmiş görünüyor.Türkiye gerçekten Eroğlu hükümetini çekilmeye zorlamak istiyor mu? Ve bugünkü KKTC hükümetini oluşturan iki parti (UBP ve TKP) ve hatta muhalefet buna razı mı?
Başbakan Ecevit'in Fikret Bila'ya demecinde, Eroğlu'nun önerdiği zirveyi "gerekli ve faydalı" sayması ve buna mutlaka Denktaş'ın da dahil olması gerektiğini belirtmesi, Ankara'nın şu sırada Eroğlu'nu alaşağı etme çabası içinde olmadığının bir işareti sayılabilir.Eroğlu'nun, koalisyon ortağı Mustafa Akıncı'nın ve muhalefetteki CTP'nin lideri Mehmet Ali Talat'ın umudu da böyle bir yola başvurulmayacağı, aksine krizi atlatmak için bir uzlaşmaya gidileceği yönünde...
* * *
EROĞLU dün telefonla görüşmemizde Ecevit'e geçen perşembe günü gönderdiği mektubun amacının yanlış anlamaları gidermek ve
"bir araya gelip bugünkü bunalımdan bir çıkış yolu bulmak" olduğunu söyledi.
Eroğlu, açıkça istifa etmeyi düşünmediğini ve geçen hafta parti meclisinin hükümetin görevine devam kararını aldığını belirttikten sonra şu sırada çekilmenin sakıncalarını şöyle sıraladı: Demokratik yoldan bu hükümete alternatif bulmak çok zor... Ülkede kriz sürerken, hükümeti bırakmak veya erken seçime gitmek durumu daha vahimleştirir, halkın öfkesini artırır... Kıbrıs görüşmeleri sırasında hükümet değişikliği ve hele rejim tartışmaları, ulusal davaya zarar verir...
Bu nedenle Eroğlu, bir türlü randevu alamadığı Ecevit'e mektup yazarak buluşma isteminde bulunurken hazırlamış oldukları "ekonomik reform" paketinin görüşülmesini önerdi. Onun deyişi ile, Türkiye'nin aktif desteği olmadan KKTC'de hiçbir yönetim bu krizin üstesinden gelemez...* * *
KOALİSYONUN sosyal demokrat kanadının lideri Akıncı da aynı görüşleri paylaşıyor. "Gelinen noktada zorlama ile veya ara rejim hükümeti ile sorunlar halledilemez" diyor Akıncı.
"Şu sırada yaraları sarmak gerek. Oysa zorlamalar yaraları büsbütün açar".
Akıncı son banka skandalının sorumluluğunun bugünkü hükümete yüklenmesinden de şikayetçi. "Bizden önce 36 off - shore banka kuruldu. Bizim hükümet ise tek bir banka açma izni vermedi" diyen TKP lideri, bu noktaya gelinmesinde Denktaş'ın ve Ankara'nın hatalı politikalarının büyük payı olduğunu belirtiyor ve sözlerini şöyle bağlıyor:
"Kıbrıs Türkünün arzusu, Ankara'nın, Denktaş ile Eroğlu arasındaki sürtüşmeler karşısında eşit mesafede durmasıdır."
Akıncı, hükümetin çekilmeyi düşünmediğini söylüyor, ancak ay başının da geldiğini anımsatarak Ankara'nın beklenen acil mali desteği sağlamaması halinde, fazla dayanamayacağını da belirtiyor...
* * *
MUHALEFETTEKİ CTP'nin de benzer görüşleri paylaşması ilginç. Sosyalist lider M. Ali Talat "zerre kadar sevmediği halde Eroğlu'nun istifaya zorlanmasına karşı olduğunu" söylüyor ve bugünkü olumsuzlukların kabahatini Denktaş'a ve Ankara'ya yüklüyor. Onun deyişi ile, "şimdiye kadar paraları çarçur edenler desteklenmiş iken, şimdi intikam almak için (Eroğlu iktidarının devrilmesi için) zorlamalara gidilmesi son derece yanlıştır".
Talat şöyle diyor: "Bu krizden nasıl mı çıkılır? Çıkış yolunu kendimiz bulmalıyız. Düzeni kendimiz kurmalıyız. Bunu, desteğini esirgememesi gereken Türkiye ile tartışarak halledebiliriz."
Bu nasıl mümkün olacak? Yarın da bu konuyu inceleyeceğiz.
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr