Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Önce Kosova'nın siyasal geleceğinin ne olacağını, yani gerçekten tam bağımsızlığa kavuşup kavuşmayacağını görmek lazım.Gerçi seçimleri kazanan Kosova Demokrat Partisi lideri Haşim Taci, 10 Aralık'ta bölgenin bağımsızlığını ilan edeceğini söyledi, ama uluslararası ortam buna pek müsait görünmüyor.Dün de belirttiğimiz gibi, Rusya, birçok Balkan ülkesi, AB üyelerinin bir kısmı, Kosova'nın "tek yanlı bağımsızlık ilanı"na karşı çıkıyor, BM ve AB, Haşim Taci'ye bu konuda acele etmemesini ve Sırplarla uzlaşarak bir çözüm bulmasını tavsiye ediyor.Uluslararası camia -ve Sırbistan- tam bağımsızlık dışında başka çözüm formülleri öne sürüyor. Örneğin "tek çatı altında iki kesimli konfederal bir sistem" gibi... Veya bir uzlaşma sağlanamaması halinde, Kosova'nın daha bir süre BM yönetiminde kalması gibi...Kosova halkının geniş kesiminin ve yeni Meclis'te temsil edilen tüm partilerin bağımsızlıktan yana olduğu açık. Ama bir de bunun gerçekleşeyip gerçekleşemeyeceğini, tek yanlı bağımsızlığın ilan edilmesinin ülkeyi nerelere götüreceğini de iyi düşünmek gerek.Bu bakımdan daha şimdiden Kosova'yı, benzer durumlarla karşılaşan ülkeler için bir örnek saymak doğru değil.Kosova içte uzlaşma ve huzuru sağlanan, dışta da resmen tanınan bir bağımsız devlet olmadan, iyi bir model olamaz... KOSOVA'nın bağımsızlığı, KKTC başta olmak üzere başka ülkeler için bir "emsal" oluşturabilir mi? Kosova ile KKTC arasında bir karşılaştırma yapıldığında kuşkusuz birçok benzerlik bulunabilir. Birçok fark da bulunabildiği gibi... Benzerlikler: Kosova'da Sırpların Arnavutlara yaptığı gibi, Kıbrıs'ta Rumlar da Türklere karşı sindirme, saldırı ve insan hakları ihlalleri uyguladılar... İki ülkede de Ortodoks kilisesinin bu politikalarda etkisi oldu... Kosova'da Arnavutlar gibi, Kıbrıs'ta Türkler de ayrı bir yönetim kurma mücadelesi verdiler... İki ülkede de BM çözüm için devreye girdi... Farklılıklar: Türkiye'nin 1974 harekâtı sonunda Kuzey tamamen ayrıldı ve KKTC kendi yönetimiyle ve kurumlarıyla varlığını sürdürdü... Kosovalı Arnavutlar ise Arnavutluk'tan böyle aktif bir destek görmedi.... Kosova için uluslararası camianın önerdiği çözüm "ayrılma" iken, Kıbrıs için savunduğu formül "birleşme" yönünde oldu... Batı KKTC'ye ekonomik izolasyon uygularken, Kosova'ya her türlü yardımı sağladı... Benzerlikler ve farklılıklar listesi daha uzatılabilir. Sırf bu özelliklere bakarak Kosova'yı herkese uygulanabilen bir model olarak göremeyiz. Bu bağlamda iç dinamikler kadar, uluslararası konjonktürü de dikkate almak lazım. Kıbrıs ile kıyaslama Aynı şey, bağımsızlık veya yarı bağımsızlık isteyen diğer topluluklar için de söylenebilir. Bunların sayısı da oldukça fazladır. Bu bağlamda, Afrika ve Asya'dakileri bir yana bırakırsak, bize daha yakın olan Çeçenistan, Abhazya, Güney Osetya, Bask ve Irak Kürt bölgesi gibi örnekleri sayabiliriz.Bütün bu ülkelerde ayrılıkçı hareketler, özellikle bu konuda başarıya ulaşanları (örneğin Yugoslavya'dan ayrılan eski cumhuriyetleri ve son olarak Karadağ'ı) emsal gösterirler.Buna karşılık, ayrılıkçılığa karşı olanlar, argümanlarını, toprak bütünlüğünü koruyan ülkeleri örnek göstererek savunurlar.Sonuçta, bu konuda her devlet tavrını kendi çıkarlarına ve temel görüşlerine göre alıyor.Bu zaman zaman bir çifte standart uygulaması olarak görünebilir. Ama böyle hareket etmeyen var mı? skohen@milliyet.com.tr Listesi uzun!