Akdağ'ın mesajı, Türkiye'nin, ihtiyacı şimdi daha da duyulan toplumsal ve ekonomik transformasyonu konusunu gündeme getiriyor.Dr. Danzon'un mesajı ise bütün dünyaya, kuş gribi ve benzeri sorunlar karşısında, "küresel dayanışma ve işbirliği" yönünde yaptığı bir çağrı şeklinde...İki mesaj da Türkiye'de ve dünyada ciddiye alınmayı, tartışılmayı -ve de harekete geçmeyi- gerektiriyor...***Sağlık Bakanı, günlerden beri yaptığı bir çağrıyı dün de tekrarladı: İnsanların ve özellikle çocukların çeşitli kümes hayvanları ile temasta bulunmamalarını, hastalıklı veya şüpheli tavukları itlaf için gelen ekiplerle tereddütsüz işbirliği yapmalarını istedi... Ama bu bağlamda daha da önemli, temel bir noktaya değindi: Türk halkı "kümes kültürü"nü artık terk etmeli...Türkiye'de milyonlarca ailenin günlük gıda ihtiyaçlarını karşılayan kümes hayvancılığından çocukların tavuklarla oynamasına kadar, ülkede yerleşmiş olan bu eski kültürün veya alışkanlığın bırakılması hiç de kolay değil. Ama kuş gribi, bunun artık bir zorunluluk olduğunu ortaya koymuş bulunuyor.Meselenin özü de şu: Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesi olma geleneğine sahip. Ama dünyada çok şey gibi, tarım ve hayvancılıkta da bir modernleşme ve dönüşüm söz konusu. Tarım artık sanayi gibi, yeni teknoloji ile ve çağdaş ekonomik normlarla geliştirilen bir sektör.Türkiye, tarım ve hayvancılık alanında daha verimli çalışmak için, modern standartlara yükselmek zorundadır. Ülkenin kalkınması, köylü toplumundan çağdaş endüstrileşmiş ve kentleşmiş toplum seviyesine yükselmesi, böyle bir transformasyonun gerçekleşmesine bağlıdır.AB ile tarama sürecinde önümüze çıkacak 35 dosyadan ("fasıl"dan) biri, -ve belki de en zoru- tarımla ilgili. Türkiye'nin (diğer üye ülkelerin yaptığı gibi) bu alandaki eski düzenini ve alışkanlıklarını değiştirmesi ve Avrupa standartlarına uymak için köklü reformlara girişmesi gerekecektir. Kuşkusuz tarım sektöründe çalışanların (köylülerin) sayısını azaltmak ve benzeri değişikliklere girişmek büyük cesaret, irade ve de tabii planlı çalışmalar gerektirir."Kümes kültürü"nün terk edilmesi, bu yolda atılacak ilk adımlardan biri olabilir...***WHO yetkilisi Dr. Danzon'un mesajı, uluslararası bir önem taşıyor. Şöyle ki, Asya'dan başlayan, Türkiye'de devam eden ve kim bilir ileride nerelere kadar uzanabilecek olan kuş gribi krizi, artık bütün dünyayı yakından ilgilendiren bir sorun. Dünkü "Times" gazetesinin, başyazısında belirttiği gibi, bu virüs terör kadar ciddi bir tehlikedir, dolayısı ile bu alanda uluslararası işbirliği (ve Türkiye'ye uluslararası destek) şart...Dr. Danzon da dün bunu Ankara'dan kendi deyişi ile "resmi bir çağrı" olarak seslendirdi; "küresel dayanışma"nın şart olduğunu, bu amaçla da özellikle zengin ülkelerin desteği ile bir mekanizmanın kurulması ve ihtiyaç sahibi ülkelerin altyapısının oluşturulmasına yardımcı olunması gerektiğini belirtti.Gerçekten kuş gribi sorunu, gelişmiş ülkelerin "bencil hareket etmekten vazgeçerek" uluslararası dayanışma örneği göstermeleri için bir fırsat -ve aynı zamanda bir sınav- oluşturuyor. Çünkü, "Times"ın da belirttiği gibi, bu virüs sınır, uzaklık, kültür, hatta zengin-fakir farkı dahi tanımıyor... skohen@milliyet.com.tr Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bölgesel direktörü Marc Danzon, dün Ankara'daki ortak basın toplantısında, kuş gribi ile ilgili açıklamalarının yanı sıra, geleceğe dönük iki önemli mesaj verdiler.