Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yeni bir "Leopard vak'ası" mı?
Koparılan gürültü bunu biraz andırıyor, ama değil...
Olay, Türk Savunma Bakanlığı ile bir Alman firmasının hafta içinde Ankara'da imzaladığı bir mukavele ile ilgili. Anlaşmaya göre, Alman şirketi, Türkiye'de NATO standartlarına uygun tüfek mermisi imal eden bir fabrika kuracak.
Doksan milyon marklık kontratın imzalandığı haberinin yayınlanmasından sonra, Almanya'da bazı çevreler buna sert tepki gösterdiler. Bunlar, daha önce Türkiye'ye "Leopard - 2" tanklarının satışına karşı çıkan ve şimdilik projenin askıya alınmasına (hatta Şansölye Schröeder'in Türkiye'yi ziyaretini ertelemesine yol açan) aynı çevreler. Aralarında artık Türk kamuoyunun tanıdığı politikacılar da var.
* * *
BU olayda, tanklar konusunda öne sürülen insan hakları ile ilgili argümanın yanı sıra, bir de usul ile ilgili bir şikayet var.
Özellikle Yeşiller'den gelen yakınmanın gerekçesi, bu yeni anlaşmanın kendilerine zamanında bildirilmemiş olması. Koalisyon ortağı olan bu partinin savunma sözcüsü Angelika Beer, "Yeşiller Partisi Meclis Grubu bu olaydan haber edilmedi" diyor. Oysa Meclis Grubu Başkanı Rezzo Schlauch bilgi verildiğini söylüyor; Ekonomi Bakanı Werner Müller de bu mutabakatın Alman Güvenlik Konseyi'nce onaylandığını belirtiyor. Bu Konsey'de yer alanlardan biri de Dışişleri Bakanı Fischer'dir. Ancak o, zor duruma düştüğü için, "yorum yok" demekle yetiniyor.
Bir Alman diplomatının bize dediği gibi, silah satışı ve savunma ile ilgili anlaşmalar "bu koalisyon hükümeti için adeta bir dinamit gibi oluyor". Özellikle bazı Yeşillerin hassasiyeti hükümeti bölüyor, hatta bazen partiyi de... Hele konu Türkiye ile ilgili olunca...
* * *
TABİİ Türkiye ile askeri işbirliğine karşı tepki gösterenlerin esas gerekçesi, insan hakları konusu. Claudia Roth ve Angelika Beer gibileri "Leopard - 2" için kullandıkları argümanı bu olayda da tekrarlıyorlar. "Tank konusundaki karardan sonra, nasıl olur da böyle bir ülkeye kurşun imal edecek bir fabrika kurarız" diyorlar.
Ama öyle görünüyor ki, bu argüman Alman siyasi çevrelerinde ve medyasında da artık pek itibar görmüyor. Schröeder ve partisi, mermi fabrikası kontratı ile angaje olmuş vaziyette. Hıristiyan Demokratlar ve Hür Demokratlar da Ankara'da imzalanan anlaşmayı destekliyorlar.
* * *
BERLİN'deki gözlemciler, bazı muhaliflerin çıkardığı patırtıya rağmen, Schröeder hükümetinin mermi fabrikası anlaşmasında geri adım atmasının söz konusu olamayacağını belirtiyorlar.
Bu bakımdan bu olay "Leopard vak'ası"ndan farklı. Ama gene de insan şu soruyu sormadan edemiyor: Almanya'da Türkiye'ye karşı her vesile ile neden böyle bir gürültü kopuyor?
Bu soruyu Almanya'daki "Türkiye Araştırmalar Merkezi" Direktörü Prof. Faruk Şen bize dün şöyle yanıtladı: "Bir kere Almanya genelinde bir Türk aleyhtarlığı söz konusu değil. Ancak 90'lı yıllarda PKK yandaşlarının başlattığı yoğun propagandanın etkisi sürüyor. Buna angaje olan bazı politikacılar geri adım atamıyorlar... Bununla beraber Almanya'da Türkiye'ye karşı tavırda bir yumuşama gözleniyor. Türkiye negatif gündemden düştü artık."
Mermi fabrikası olayı, bunun bir sınavı olacak...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr