Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hükümetin ilan edildiği günden (geçen perşembe) bu yana, ülkenin çeşitli yerlerinde meydana gelen saldırılarda ölenlerin sayısının 200'ü aşması, duruma hâkim olamayan yeni yönetimi çaresizliğe itmiş bulunuyor.Son eylemlerin Kuzey Irak'ı içine alacak şekilde "enine" yayılması, durumu daha kaygı verici hale getiriyor. İntihar saldırısına hedef olan Erbil, şimdiye kadar nispeten sakin bir yerdi. "El Kaide" ile bağlantısı olduğu bilinen "Ensar el Sunne Ordusu"nun giriştiği kanlı eylem, militanların şimdi Kuzey Irak'ta da bir "ikinci cephe" açtıklarını gösteriyor.***IRAK'ta saldırıların artmasının ve şimdi Kuzey Irak'ın da şiddetin yeni bir cephesi haline gelmesinin nedeni nedir?Erbil'deki olayla ilgili olarak "Ensar el Sunne"nin yayımladığı bildiri, Kuzey Irak'ın neden hedef seçildiği hakkında bir fikir veriyor. Bildiri, "Kürtlerin Haçlılara boyun eğdiğini ve İslama karşı Amerikalılarla birlikte savaştığını" öne sürüyor ve Erbil'deki intihar saldırısının amacının "Kürt güvenlik güçlerini cezalandırmak" olduğunu açıklıyor.Saldırganların kim olduğu (bazı haberlere göre suikastçının bir "ecnebi" olduğu düşünülüyor) ve hangi amaca hizmet etmek istedikleri tam bilinmiyor. Ancak, son siyasi gelişmeler, şiddeti daha da kızıştıracak bir ortam yaratmış bulunuyor.Nitekim gerek seçimler, gerekse yeni yönetimin kurulması sürecinde Irak'taki çeşitli etnik, dinsel, ideolojik, siyasal grupların birbirleriyle sürtüştükleri görüldü. Saddam'ın dikta rejimi altında sesleri çıkmayan güçlerin bu şekilde ortaya çıkması, Başbakan İbrahim el Caferi'yi, dengeleri sağlamakta çok zorladı. Her ne kadar 37 üyeli yeni hükümet çeşitli grupların bir koalisyonu olarak görünüyorsa da, yönetimin fiilen Şii çoğunluğa ve onun başlıca ortağı olarak Kürt unsuruna dayandığı açık.Bu durum, seçimlere girmeyen, ama bir ölçüde hükümete dahil edilen Sünnileri tatmin etmiyor. Kaldı ki Sünniler de kendi aralarında bölünmüş haldeler. Buna bir de İslamcı radikaller ile laikler, eski Baasçılarla Saddam aleyhtarları arasındaki sürtüşmeleri de katın... İşte Irak'ta siyaset, şimdi böyle bir kargaşa ortamı içinde yürütülüyor. Bu da tabii, sorunları şiddet yolu ile halletmek isteyen çeşitli eğilimli militanların işine yarıyor...***ŞİDDETİN Kuzey Irak'a yayılması Türkiye açısından da kaygı verici bir gelişme. Dışişleri Bakanlığı'nın olayı şiddetle kınayan bildirisi bu endişeyi yansıtıyor.Kuzey Irak'ta bu tür eylemlerin meydana gelmesi, buradaki sükûneti ve dengeleri altüst edebilir, bu, Türkmenlerin güvenliğini tehlikeye düşürebilir, bazı Kürtleri kendi başlarına inisiyatifi ele almaya (örneğin peşmergeleri devreye sokmaya) itebilir. Şimdi "Kuzey Cephesi"nde bu yönde "yeni şeyler"in olması, gerçekten tehlike olur... skohen@milliyet.com.tr IRAK'ta seçimlerin gerçekleşmesi ve yeni hükümetin kurulmasıyla işlerin yoluna gireceği ve en azından sükûnetin sağlanabileceği yolundaki umutlar, son günlerde tırmanan şiddet dalgası ile dağılıverdi.