Yorum Türkiye kampın PKK tarafından kullanıldığı gerekçesiyle bir an önce kapatılmasını istiyor. Ancak Mahmur Kampı, bugün çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 11 bin nüfuslu bir kasabaya dönüşmüş durumda. Dolayısıyla, kampın kapatılmasından sonra, "mülteci" statüsündeki bu insanların nereye gideceği meselesi ortaya çıkıyor.Irak makamları, bunları kendi topraklarında yerleştirmek olanağına sahip olmadıklarını ve şu anda ülke içinde evlerinden olmuş yüz binlerce Iraklının akıbetiyle meşgul olmak zorunda bulunduklarını belirtiyorlar.BM'ye bağlı Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Mahmur Kampı'nın kapatılması fikrini benimsemekle beraber, önce bu insanların geleceğiyle ilgili bir çözüm planının belirlenmesi gerektiğini savunuyor.BMMYK'nin yanı sıra Türkiye ve Irak'ın dahil olduğu "üçlü" bir toplantı, bu ayın başlarında Cenevre'de yapılmış ve çözümle ilgili görüşler tartışılmıştı.17-18 Nisan'da Cenevre'de milyonlarca Iraklı mültecinin durumunu görüşmek için düzenlenecek olan ve 160'tan fazla ülkenin bakanlar düzeyinde temsil edilmesi beklenen bir konferans vesilesiyle Türkiye, Irak ve BMMYK "üçlüsü"nün ayrıca toplanıp Mahmur Kampı sorununu ele alması bekleniyor. Bu toplantıda şimdiye kadar yapılan çalışmaların sonuçlandırılacağı ve bir mutabakat metninin de hazırlanacağı umuluyor... Kuzey Irak'taki Mahmur Kampı'nın ne zaman kapatılacağı henüz belli değil, ama konuyla yakından ilgili çevreler bir anlaşma taslağı üzerinde çalışıldığını ve önümüzdeki ay yapılması düşünülen üst düzey bir toplantıda bir sonuca varılabileceğini söylüyorlar. BMMYK'nin yeni Türkiye temsilcisi Ana Liria-Franch'e göre, kampın kapatılması için önce oradaki mültecilerin geleceğinin belirlenmesi şart. Bunların çoğu Türkiye'deki evlerine dönmek istiyor. Bu da, tabii birçok sorunun halledilmesini gerektiriyor. BM, bu konuda Türkiye'ye destek olmaya hazır.Ancak konu üzerinde çalışılması gereken çok ayrıntı var. Örneğin mülteciler arasında şimdi askerlik çağına gelmiş evli, çocuk sahibi insanlar ne yapacak? Kampta doğmuş ve vatandaş olarak kaydı bulunmayan bin kadar çocuk var. Onların hukuki durumu ne olacak?..Kısacası, BMMYK'nin koruması altında bulunan (ve 1998'de bu örgüt tarafından kurulan) Mahmur Kampı'nın kapatılması Liria-Franch'in deyişiyle, güvenlikten lojistiğe kadar pek çok ayrıntıyı kapsayan çalışmaların tamamlanmasıyla mümkün olacak.Merkezi Cenevre'de bulunan Mülteciler Yüksek Komiserliği kampın "sivil nitelikli" olduğu ve burada terörist faaliyetin bulunmadığı konusunda ısrarlı. ABD'nin PKK ile mücadele özel temsilcisi emekli Orgeneral Joseph Rolston'ın geçenlerde kampta "cephane" bulunduğuna dair açıklaması, BM çevrelerinde şaşkınlık yaratmıştı. Liria-Franch'e göre de kampın içinde yapılan aramalarda silah bulunmuş değil. Sadece kamp dışında bazı top mermilerine rastlanmış. BM'nin Cenevre'deki merkezinde yapılan açıklamada resmi kayıtlarda cephaneyle ilgili bir tespitin yer almadığı belirtiliyor... Eve dönüş Önümüzdeki ay Cenevre'de yapılacak olan Iraklı mültecilerle ilgili geniş konferanstan, özellikle Irak'a komşu ülkelerin büyük beklentileri var. Şu anda 1.2 milyon Iraklı mülteciyi barındıran Suriye, 750 bin Iraklının sığındığı Ürdün çok zor durumdalar. Ayrıca Irak içinde de evlerinden olmuş 2 milyona yakın insan var...Cenevre Konferansı'nda uluslararası camianın bu konuda ne yapması gerektiği tartışılacak. Tabii yapılacak çok şey var ama öncelikle bu desteğin sağlanması için çok büyük paralar gerekiyor ki bunun temini de hiç kolay değil.Türkiye'de de halen 3 bini Irak'tan olmak üzere, çeşitli Asya ve Afrika ülkelerinden gelip "sığınma talebinde bulunan" 9 bin yabancı var. Onları kabul edecek ülke bulununcaya kadar Türkiye'de aylarca, hatta yıllarca kalan bu insanlara sivil toplum kuruluşları -ve bazen vatandaşlar- yardım ediyorlar.Türkiye, bulunduğu nevraljik coğrafyada birçok konuda olduğu gibi sığınmacılar için de bir "transit yolu" olmanın sıkıntılarını yaşıyor... skohen@milliyet.com.tr Transit yolu