Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sami KOHEN

DIŞİŞLERİ Bakanı İsmail Cem'in Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu'na, Türkiye - AB ilişkilerindeki son gelişmeler konusunda bilgi vermesi, yerinde bir hareket olmuştur.
Bizde Meclis, dış politika alanında, yeterince aktif ve etkin değil. Bunun bir nedeni, genelde milletvekillerinin dikkatlerini hep iç sorunlar üzerinde toplaması ve - çok önemli ve büyük bir olay olmadan - dış konulara pek ilgi göstermemesidir. Diğer bir neden de, hükümetlerin Meclis'i dış gelişmeler üzerinde bilgilendirmek, önemli kararlar almadan önce onun görüşünü almak alışkanlığına sahip olmamasıdır.
Bu durumun artık hızla değişmesi gerek. Yani hükümet, Meclis'i ve özellikle Dışişleri Komisyonu'nu düzenli olarak dış politikadaki gelişmeler hakkında aydınlatmalı, Meclis - ve Komisyon - da bu konuda ciddi çalışmalar yaparak, yeni stratejilerin belirlenmesine katkıda bulunmalıdır.
* * *
MECLİS'in önünde, bu yeteğini ve etkinliğini göstermesi için 6 Ocak'ta bir fırsat var. O tarihte Genel Kurul'da, dış politika üzerinde genel görüşme yapılacak.
Milletvekillerinin performansını o gün göreceğiz.
Genel görüşme önergesinin sunulduğu ve ayrıca bütçe müzakereleri çerçevesinde dış politikanın tartışıldığı geçen cumartesi günkü oturum, bu bağlamda açıkçası pek başarılı değildi.
Bir - ikisi dışında, konuşmacıların çoğu, bilinen görüşleri tekrarladılar, bol bol "politika" yaptılar, hamasi laflar söylediler...
Yakından izlediğimiz 4 saatlik görüşmelerden sonra, acaba kaç milletvekili (ne yazık ki Meclis sandalyelerinin çoğu boştu), bu konuşulanların gerçekten Türk dış politikasına ne kazandırdığını kendi kendine sordu?
Bu yetmezmiş gibi, oturumun sonuna doğru, bir milletvekilinin hariciyeciler için yakışıksız sözler sarfetmesi ve Dışişleri'ni de "Truva atı"na benzetmesi, hazır bulunanları ayağa kaldırdı.
Umarız 6 Ocak'ta yapılacak genel görüşmede söz alacak olanlar, daha hazırlıklı gelirler, daha yapıcı eleştiriler yaparlar, dış politikaya yön verecek fikirler ve öneriler ortaya koyarlar. Ve particiliği, kavgacılığı ve hamasiliği bir yana bırakırlar...
* * *
DIŞİŞLERİ Bakanı İsmail Cem'in Meclis Dışişleri Komisyonu'nun "kapalı" oturumunda anlattıkları, özü itibariyle, daha önce basına da yansıyan demeçlerde söylenenlerin bir tekrarı idi.
Bakan, analitik üslubu içinde AB Zirvesinden önce Türk diplomasisinin harcadığı çabaları anlatırken, Türkiye'nin aday olarak kabul edilmek şartı ile, farklılığı kabul ettiğini, ancak Zirvede, başta hazırlanan metin taslağında ayırımcılığı vurgulayan ve ayrıca yeni olumsuz unsurlar katan bazı değişiklikler yapıldığını ve bu yüzden hükümetin sonuç bildirgesini reddettiğini açıkladı.
Cem AB'nin bir saplantı olmadığını tekrarlayarak, bundan böyle insan hakları ve Kıbrıs gibi konularda Birliğin muhatap sayılmayacağını, ancak ekonomik ve siyasal ilişkilerin ikili esaslar üzerinde devam edeceğini de belirtti.
Bakan bu sunuşunda, Başbakan'ın 6 ay sonra Türkiye'nin AB başvurusunu geri çekebileceğine ilişkin beyanına değinmedi. Komisyon üyelerinden de her nedense bunu soran olmadı. Zamanın sınırlı olması nedeni ile Kıbrıs ve Türk - Yunan sorunları tartışılamadı...
* * *
ANCAK Komisyon, Dışişleri Bakanlığı ile daha uyumlu ve düzenli bir işbirliğine girmek için içtüzüğünde gerekli değişikliklerin yapılması yönünde bir temenni kararı aldı. Komisyonun eski Başkanı Sedat Aloğlu da, yerinde bir öneri sunarak, Kıbrıs konusunda bir stratejinin belirlenmesi için, Komisyon Dışişleri ve Genelkurmay arasında bir çalışma grubunun oluşturulmasını istedi.
Aslında Komisyon'un - Batı'daki parlamentolarda görüldüğü gibi - oynayabileceği önemli bir rol vardır. Son dönemde örneğin Meclis dışındaki uzmanların, hatta elçilerin, bilgi vermek için Komisyona çağrılması iyi bir başlangıç oluşturmuştur.
Komisyon, fikir ve formül üretmelidir. Yabancı ülkelerin Parlamentolarındaki meslektaşları ile sıkı temasta olmalıdır. Onları ziyaret ederek lobi yapmalıdır...
Evet, Meclis ilk elden kendisine bilgi verilmesini ve danışılmasını istemekte haklıdır. Ama kendisinden beklenen de üretken ve yapıcı bir rol oynamasıdır...



Yazara Email S.Kohen@milliyet.com.tr