Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'nin gündeminde Kıbrıs'tan AB adaylığına, petrol ve gaz boru hatları projelerinden Orta Asya ve Ortadoğu ülkeleri ile ilişkilere kadar kabarık bir dış politika gündemi var.
Bu konularda hükümetin izlediği politikalar malum. Zaman zaman ortaya çıkan farklı görüşlere rağmen, bugünkü koalisyon hükümetini oluşturan üç parti, genelde bu politikalarda birleşiyorlar.
Meclis'te temsil edilen iki muhalefet partisinin dış politika sorunları karşısındaki tavırları ise ya pek açık değil, veya kamuoyuna pek yansımıyor.
Oysa bu konuların tartışmaya açılması ve buna muhalefetin de yapıcı fikirlerle katkıda bulunması çok yararlı olur.
Meclis halen tatilde; ama açıkçası çalışma döneminde de dış politika konularını gerektiği kadar ele almıyor. Bu konularda hükümet ve resmi kurumlarla Meclis ve siyasi partiler arasında yeterli bir bilgi akışı ve görüş alışverişi olduğu da söylenemez...
* * *
BU hafta Fazilet Partisi, dış meselelerde görüşlerini açıklamak için atağa kalktı. Parti başkanı Recai Kutan, biri İstanbul'daki yabancı başkonsoloslar, diğeri de dış basın temsilcileri ile iki toplamdı düzenledi.
Bu iki toplantının da yabancılarla yapılması ilginç. Belli ki FP yönetimi, şu sırada dış dünyaya kendi görüşleri ile ilgili bilgiler ve bazı mesajlar vermek çabasında.
Kutan'ın amacı AB'den bu konuda daha aktif bir destek sağlamaktır. Nitekim Fazilet lideri bu amaçla önümüzdeki ay bir AB turnesine çıkmak niyetinde.
Kutan'ın yabancılara anlattıkları, aslında sık sık dile getirdiği demokratik hak ve özgürlüklerle ilgili ve Türk kamuoyunun bildiği hususlar. FP'nin diğer güncel dış politika konularında da düşüncelerini - Türk kamuoyuna - duyurması gerekir...
* * *
MECLİS'te temsil edilen diğer muhalefet partisi DYP'nin bu meselelerde görüşü ne?
Genel Başkan Tansu Çiller, bir söyleşimizde ilişkilerin gidişatından duyduğu kaygıları dile getirdi. Kendi deyişi ile Türkiye "kritik bir sonbahara doğru gidiyor"... Ekonomik alanda, "Türkiye IMF'nin programına uymaya mahkum" ve bunun sonuçları ortada: Enflasyon düşmüyor, dış ticaret açığı genişliyor ve en önemlisi gelir dağılımındaki uçurum derinleşiyor. Çiller, hükümetin daha baştan IMF ile pazarlığını iyi yürütemediği ve kur politikasından tarım politikasına kadar birçok alanda ciddi hatalar yaptığı kanısında.
Dış politikada Ankara'nın inisiyatifini kaybettiğini öne süren Çiller, örnek olarak petrol ve gaz boru hatları konusundaki başarısızlıkları ve özellikle Türki cumhuriyetlerle ilişkilerdeki ihmalleri sayıyor. Son dönemde Başbakan'ın ve Dışişleri Bakanı'nın bu kardeş ülkeleri ziyaret etmemesini eleştiriyor.
AB konusunda da Çiller üyelik sürecine girmek için gereken adımların atılmadığından yakınıyor ve "bu gidişle bekleme salonunda daha çok bekleriz" diyor.
DYP lideri özellikle idam cezasının kaldırılması gerektiğini savunuyor; ancak koalisyonda bu konuda da gerekli siyasi iradenin bulunmadığını belirtiyor. Çiller, Türkiye'de azınlık değil, bireysel hakların söz konusu olabileceğini belirttikten sonra, Kürtçe eğitimin derneklerin dershanelerinde yapılabileceğini, Kürtçe TV yayınının da TRT - İnt'in dış yayınlar çerçevesinde gerçekleşebileceğini söylüyor ve "Türkiye artık teknoloji ile ilkel milliyetçiliği aşmak durumundadır" diyor...

Muhalefetin dış politika ile ilgili görüşleri özetle böyle...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr