Rum tarafında sürpriz, "ohi"lerin büyük sayısı. Referandum öncesi tahminler, "evet"lerin yüzde 25 - 30 arası olacağı yönünde idi. Oysa "hayır" hareketi, yüzde 70in çok üstünde bir düzeye ulaşarak, "evet"leri ezdi, geçti...Analistlere göre, Cumhurbaşkanı Tasos Papadopulosun DİKOsunun yanı sıra, son olarak "ret cephesi"ne katılan AKELin yandaşları, kitle halinde "hayır" dedi. Buna karşılık, "evet" demesi beklenen en güçlü parti DİSİden "ohi" diyen epey seçmen oldu.Bu sonuç, halkın dörtte üçünün Annan Planını reddettiğini gösteriyor. İlginç olan bir husus da, 18 - 24 yaşlarındaki gençler ve 65 üstü yaşlılar arasında bu oranın çok daha yüksek (yüzde 85 civarında) olmasıdır.* * *Bu sonuç tabii burada "hayır" diyen çevreleri coşturdu. Basın merkezinde bile ilk sonuçlar ilan edildiğinde alkış koptu.Ancak, öylesine güçlü bir "ohi"den sonra, ne olacağı şimdiden ciddi bir tartışma (ve kaygı) konusu.Her ne kadar Papadopulos ve yandaşları (ve de AKEL liderleri) bunun çözüm yolunun açılmasına engel olmayacağını, hatta yeni bir sürecin başlatılabileceğini söylüyorlarsa da (ki bunu dün sandık başında tekrarladılar) çoğu gözlemci buna imkan görmüyor. Klerides, Vasiliu gibi "evet" yanlısı siyasiler, birçok yabancı gözlemcinin şu görüşüne katılıyor: Artık müzakere veya çözüm çabalarının başlaması hayal. Fiili durum pekişecek, adanın bölünmüşlüğü (yani taksim) artık kalıcı olacak...Bu bağlamda buradaki bazı yabancı diplomatlar da, iki kesimdeki referandum sonuçlarını "Türk tarafı için bir başarı", "Rum tarafı için ise bir trajedi" olarak nitelendiriyorlar.* * *Kıbrısta yapılan bu ilk referandumun Rum toplumunu böldüğü ve hatta cepheleştirdiği açık. Aslında "evet" veya "hayır"ın arkasında çeşitli Rum kesimlerinin temel pozisyonları yatıyor."Hayır" diyenler, Annan planının kendi açılarından tüm negatif yanlarını ön planda tutanlardır. Kimi, Kuzeydeki evlerine dönme hakkının verilmemesine, kimi KKTCye Türkiyeden gelip yerleşenlerin önemli kısmına Kıbrıs vatandaşlığının verilmesine karşı oldukları, kimi de bu anlaşmanın Türkiyenin baskısı ile gerçekleştirildiği ve ileride Ankaranın sözünü tutmayacağı endişesini taşıdıkları için "hayır" dediler... Açıkçası birçoğu da "bilinmeyenin riski" yerine "statüko"yu tercih ettikleri için, önerilen çözümü reddettiler...Pek çok gözlemcinin ve deneyimli Rum politikacılarının görüşü de şu: "Eğer Papadopulosun yerine bir başkası (örneğin Klerides veya Vasiliu gibi) iktidarda olsaydı durum çok farklı olurdu... Ve eğer AKEL son dakikada "hayır"dan yana bir tavır almasaydı, büyük olasılıkla sandıktan "evet" çıkardı..."Evet" diyenlerin çoğu, Annan planını kabul etmenin "ehveni şer" olduğu, reddetmenin ise cidi sorunlar yaratacağı kanısında. Onların korkusu da "hayır"dan sonra Rum tarafının büyük baskılara uğrayacağı, tecrit edileceği ve sonunda adanın taksime doğru gideceğidir...* * *KIBRISın iki kesimindeki referandumlardan "çifte evet" çıkabilseydi, bir "Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti" doğacak, iki halk için de "yeni ortak bir gelecek" başlayacaktı. Papadopulosun "tarihi bir gün" diye nitelendirdiği 24 Nisan referandumu, ne yazık ki böyle bir "gelecek" belirleyemedi... skohen@milliyet.com.tr Kıbrıstaki referandumda beklenen oldu: Türk kesimi "evet", Rum kesimi "hayır" dedi.
Özay Şendir
Hamaset ile siyaset arasına sıkışmak...
20 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yıllık izin hakkında her şey
20 Haziran 2025
Abbas Güçlü
İşsizlik mi iş bilmezlik mi (5)
20 Haziran 2025
Zafer Şahin
İsrail’in sessiz Kıbrıs işgali ve Ekim seçimi..
20 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş ne zaman bitecek?
20 Haziran 2025