Dün burada "hayır" veya "evet" yanlısı partilerin liderleri ve yetkilileri ile görüşüp, tutumlarının nedenlerini ve referandum sonrası için düşüncelerini öğrenmeye çalıştık.Önce "evet"çilerden başlayalım:Eski Cumhurbaşkanı, "Birleşik Demokratik Hareket" Başkanı Yorgo Vasiliu, Rumların "hayır" demesinin "aptallık, çılgınlık" olacağını söylüyor ve Papadopulosun gerçek bir lider olmadığını kanıtladığını belirtiyor. Vasiliu şöyle diyor: "Eğer hayır çıkacaksa, Başbakan Erdoğan duvarına Papadopulosun resmini assa yeri var. Çünkü Türkiye, hiçbir fiyat ödemeden, bütün avantajları kazanmış olacak"...Vasiliuya göre, Annan planı, bazı olumsuz yönlerine rağmen, Rumlara bir kısım toprakları geri almaya, belirli sayıda Rum mültecilerinin geri dönmesine, adanın yeniden birleşmesine imkan verecek. "Bu nedenler evet dememiz için yeterli" diyen Rum lider, "hayır" yüzünden Kıbrıstaki bölünmenin devam edeceğini, Türk askerlerinin de geri çekilmeyeceğini belirtiyor. Onun kanısınca, referandumdan sonra, her şeye rağmen, temasların devam etmesi ve ileride yeni bir halkoylamasının yapılması gerekir...***"EVET" yanlısı en önemli parti olan DİSİnin Genel Başkan Yardımcısı Kate Klerides (eski Cumhurbaşkanının kızı) şimdiden "hayır"cıların olası galibiyetini "bir trajedi" olarak nitelendiriyor ve şöyle diyor: "Gerçekten çok üzgünüm. Tarihi bir fırsatı kaçırıyoruz. Bir daha müzakere olacağına, hele Annan planının değiştirilebileceğine hiç ihtimal vermiyorum... Türk tarafının (Erdoğan ve Talatın) uzlaşmaya yanaşması büyük şanstı. Bu vesile ile Papadopulosun çözüm istemediği ve (Denktaş gibi) statükonun devamını yeğlediği ortaya çıktı"...***AKELin önde gelen ismi, sözcü Andros Kipriyanu, geniş seçmen kitlesine "hayır" işaretinin şu nedenlerle verildiğini söylüyor: "Biz hep çözümden yana olduk ve prensipte Annan planını da kabul ettik. Ama halkımızın bazı endişeleri var. Türkiye planı uygulamazsa ne olacak? Bunun için BM, AB gerekli güvenceleri vermeli. Vermediğine göre, evet ortamının yaratılacağı zamanı beklemekten başka çare yok"..."Hayır" diyecek kesimin gerçekten (dün belirttiğimiz gibi) ciddi korkuları ve şüpheleri olduğu, bu riski almak istemediği açık. AKEL liderliği de bunu gerekçe olarak kullanıyor. Ama bazı muhaliflere göre, nedenlerden biri de AKELin iktidar ortaklığını kaybetmek istememesi. Ancak Kipriyanuya göre, referandumdan sonra AKEL Papadopulos ile ciddi görüşmelere girişecek ki, bu da şimdiki hükümetin aynen devam edip etmeyeceğini belirleyecek.***PAPADOPULOS yönetimi baştan "hayır" tavrını sergiledi ve gerekçe olarak Annan planının Rumlar açısından negatif yanlarını saydı. Hükümet sözcüsü Kipros Hristosomides şu ifadeleri kullanıyor: "Bu plan Türkiyenin ve onu destekleyen bazı yabancı güçlerin baskıları ile hazırlandı ve kabul ettirilmek istendi. Bu hali ile planı kabul edersek, bir daha değiştiremeyiz. Bu yüzden şimdi reddetmek, ama ileride bunu düzeltip uygulanabilir bir çözüm bulmak zorundayız".Hristosomidese "ortaya çıkacak yeni durumun bölünmüşlüğün devamına, yani taksime yol açacağına hiç ihtimal veriyor musunuz" sorusunu sorduğumuzda yanıtı şöyle oldu: "Evet böyle bir endişemiz var. Ama bu durumun önlenmesi mümkün. Her şeyden önce Kıbrısta Türk ve Rum tarafı anlaşma yolunu bulmalı, uluslararası camia da buna destek olmalıdır. Bizce böyle bir imkan her zaman vardır"...Doğrusu, Rum tarafının "hayır" demesinden sonra, böyle bir şansı biz yok denecek kadar cılız görüyoruz... skohen@milliyet.com.tr KIBRIS Rum kesiminde bugünkü referandumdan "Hayır" çıkacağı artık kesin. Hele iktidar ortağı AKELin, seçmenlerin yüzde 35ini temsil eden taraftarlarını "yumuşak bir ohi" demeye resmen çağırdıktan sonra... "Yumuşak" veya katı, "ohi" gene de "hayır" sayılacak ve sonunda yarın akşam sandıktan, Annan planına dayalı çözümü reddeden bir sonuç çıkacak...