General Müşerref'i böyle bir çıkış yapmaya sevk eden neden, son günlerde Londra'dan ve Kahire'den gelen bazı suçlayıcı ifadelerdir. Müşerref buna karşılık olarak, Pakistan güvenlik güçlerinin El Kaide'yi çökerttiğini, 700 mensubunu tutukladığını ve bu durumda "Londra, İstanbul, Şarm el Şeyh, Afrika vs. gibi yerlerde gerçekleştirilen terör saldırılarının Pakistan'dan yönetildiğini iddia etmenin saçma olduğunu" belirtti.Pakistan lideri şu mesajı verdi: "Dünya bilmeli ki artık Pakistan'da El Kaide yok. El Kaide uluslararası bir fenomendir. Dünya bu fenomen ile ilgilenmek zorundadır. Bu mücadelede başarılı olmak için de siyasal anlaşmazlıkların halledilmesi gerekiyor"...* * *SON terörist saldırılarda Pakistanlıların yer alması aslında şaşırtıcı değil. Pakistan bir süredir aşırı dinci faaliyetlerin bir odak noktası olmuş durumda. Özellikle Afganistan'daki olaylar ülkedeki radikal dinci cereyanları daha da güçlendirdi. Müşerref bu tehlikenin farkında. Ancak Pakistan gibi bir ülkede bir liderin dinci akımlara karşı tavır alması ve örneğin medreseleri kapatması hiç de kolay değil. Ancak General son zamanlarda aşırılığın ve şiddetin odaklarına karşı harekete geçmek cesaretini gösterdi. Geçen günkü konuşmasında açıkladığı gibi, güvenlik güçleri ülkede bazı medreselere ve hatta camilere karşı baskınlar düzenlediler. Bundan böyle dini okullar resmi makamlara kayıt yaptırmak zorunda kalacaklar. Aşırılığı ve şiddeti teşvik niteliğinde fetva verenler, konuşma yapanlar, yazı yazanlar tutuklanıp yargılanacak...Kısacası, Müşerref kendi ülkesi içinde El Kaide'yi saf dışı etmek ve radikal akımları frenlemek için ciddi bir çaba harcamak kararında görünüyor. Bunun kendi siyasal geleceği -ve hatta güvenliği için- yüksek bir risk taşıması pahasına...* * *SON zamanlarda yaygınlaşan terör saldırılarının "tek müsebbibi" olarak Pakistan'ı (veya Pakistan'daki El Kaide "merkezi"ni) göstermek ne kadar gerçeği tam yansıtmıyorsa, bu eylemlerin "derindeki nedeni" konusunda öne sürülen bazı argümanlar da o ölçüde yanıltıcı oluyor.Terörizm, bugün sıkça görülen küresel şekli ile tek bir nedene bağlanamayacak kadar kompleks bir olgu.Kuşkusuz argüman olarak ileri sürülen faktörlerin uluslararası terörizmin yayılmasında belirli bir payı var. Irak, Filistin meselesi gibi. Veya yoksulluk, adaletsizlik, baskıcı rejimler, vs. gibi...Londra veya Şarm el Şeyh'teki eylemler ne ölçüde bu nedenlerden kaynaklanıyor? Bütün bu eylemler "tek bir merkezden" mi yönetiliyor? Öyle ise bunun nihai amacı nedir?Bu konuda çeşitli uzmanların görüşleri, şu temel noktalarda toplanıyor: Küresel terörizm, başta El Kaide'nin önayak olduğu, ancak bugün birçok ülkede daha "özerk" çalışan gruplar tarafından yürütülüyor. "Libération" gazetesi buna "self-servis terörizm" diyor. Ancak bütün bu birimlerin ortak noktası, aynı ideolojiyi, aynı inancı taşıması ve amacına ulaşmak için şiddeti araç olarak kullanmasıdır. skohen@milliyet.com.tr İLK bakışta Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref haklı. Londra'daki ve Şarm el Şeyh'teki son terör saldırılarının tek adresi olarak Pakistan'ı göstermek haksızlık. Gerek İngiltere'de, gerekse Mısır'da bu saldırılarla ilgili olarak gözaltına alınan zanlılar arasında Pakistanlıların bulunması, bu kampanyanın sırf Pakistan'daki El Kaide merkezinden yönetildiği anlamına gelmez.