Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kaşıkçı olayıyla ilgili şaşırtıcı kararından sonra neler olabileceği konusunda birkaç ihtimal öne sürülüyor.

Bunlardan birincisi, Trump’ın menfur cinayetin esas sorumlusunun aynen ortaya çıkmasına yardımcı olmak yerine, Suudi Arabistan’la çıkarları nedeniyle bu hassas meseleyi gündemden düşürmeye ve unutturmaya çalışmasıdır.

İkinci olasılık, Trump yönetiminin giderek yoğunlaşan iç ve dış baskılar sonucunda, daha net bir pozisyon almak ve bu şekilde cinayetin sorumlusu olduğu iddia edilen Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ı gözden çıkarmak zorunda kalmasıdır.

Haberin Devamı

Üçüncü ihtimal de, olayın Suudi hanedanı içinde bir sürtüşmeye yol açması ve Veliaht Prens’in azledilmesi veya çekilmeye zorlanmasıdır...

İç ve dış tepkiler

Bütün dünya, önceki gün, Trump’ın CIA’nın raporu doğrultusunda, Veliaht Prens’in Kaşıkçı suikastıyla ilgili sorumluluğunu teyit eden bir beyanda bulunmasını bekliyordu. Oysa Trump rapordan kesin bir sonuç çıkaramadığını söyledi ve böyle bir şey “Olabilir de, olmayabilir de” diye konuştu! Üstelik bununla yetinmedi ve S. Arabistan’ın ABD’nin stratejik ortağı olduğunu, silah satışı, petrol fiyatları ve İran’a baskı gibi konularda bu ortaklığın ABD’nin çıkarlarının bir gereği olduğunu belirtti.

Tabii Trump’ın bu tutumu, ABD’nin bir kez daha imajını lekelemiş ve güvenirliliğini sarsmıştır. Bu durum Trump’ın fikrini değiştirir mi?

Açıkçası, şimdilik Trump bu konuda ısrar ediyor. Yani Riyad’a ve Veliaht Prens’e karşı bir çıkış yapmak niyetinde görünmüyor.

Peki, iç ve dış tepkiler ve baskılar artarsa ne olur? Trump şimdilik bu tepkilerden pek etkilenmiyor. İçeride Kongre’den ve bu arada kendi Cumhuriyetçi partisinden gelen sert eleştirilerin yönetimi eninde sonunda tutum değiştirmeye zorlayıp zorlamayacağı da belli değil.

Aynı şey, Almanya’dan Kanada’ya kadar birçok ülkenin S. Arabistan’a karşı bazı yaptırımlar uygulamaya başlamasının da Trump yönetimi üzerindeki olası etkileri için de söylenebilir. Açıkçası, şimdilik Trump’ın bu dış tepkileri ciddiye aldığına dair bir işaret yok.

Haberin Devamı

Sürpriz olur mu?

Bununla beraber, Trump’ın gene kendi çıkar felsefesine göre, Kaşıkçı meselesinde farklı bir tutum alma gereğini duyması da ihtimal dışı değil. Hatta ABD’nin pragmatik bir yaklaşımla, şimdiye kadar hararetle desteklediği Prens Bin Selman’ı gözden çıkarması da mümkün.

Tabii bu konuda Suudi hanedanının içindeki gelişmelerin (veya iddia edildiği gibi cereyan etmekte olan tartışmaların) nasıl sonuçlanacağı önemli. Riyad’da resmi ağızlar hanedanda böyle bir huzursuzluk olduğunu yalanlıyorlar ama Kaşıkçı olayıyla ilgili Riyad’da yapılan soruşturma ve yüksek devlet kademesindeki önemli kişilerin tutuklanması ve bir kısmı için idam cezasının istenmesi, “içeride de bazı şeylerin dönmekte olduğunu” gösteriyor.

Baştaki soruya dönerek, Başkan Trump’ın son kararından sonra neler olacağını kestirmek zor. Trump’ın Veliaht Prens Selman’ın cinayetle ilintisi konusunda söylediği “Olabilir de, olmayabilir de” sözü, yukarıda saydığımız ihtimaller için de geçerlidir.