Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



ABD'nin Irak'taki bataktan kurtulmak için, başta devre dışı bıraktığı BM'den medet isteyeceği belli idi... Hele Sünni üçgenindeki sürekli saldırıların ardından, şimdi Şiilerden gelen sert tepkilerden ve tehditlerden sonra...
Oysa ki, ABD Irak'ı işgal ettiği zaman, Şiilerden destek geleceğini ümit etmişti. Washington'un beklentisi, Saddam döneminde yönetimden uzak tutulan çoğunluktaki Şiilerin, Amerikalılara kurtarıcı olarak bakacağı idi.
Başta öyle oldu, ama sonradan - ve özellikle son günlerde - Şiiler de Amerikalıları işgalci olarak görmeye ve bir an önce seçimleri düzenleyip ülkeyi terk etmelerini istemeye başladılar.
Şiilerin sokaklara dökülmesi, Şii lider Ayetullah Ali Sistani'nin seçimlerin hemen yapılması talebini sert uyarılarla seslendirmesi, Bush yönetimini ciddi şekilde kaygılandırdı. O kadar ki, sonunda BM Genel Sekreteri Kofi Annan'dan, duruma müdahale etmesini istemek zorunda kaldı...
* * *
ABD'nin Irak'taki sıkıntısı sadece Sünniler ve şimdi de Şiiler ile değil. Bir de Kürtler var... Onlar da, fırsattan istifade edip, maksimalist taleplerini ortaya koyuyorlar. Hayal ettikleri şey, etnik temelde bir konfederal sistemdir. Yani Kuzey Irak'ta belirli bir bölgeyi, Kürt kenti ilan ettikleri Kerkük ile birlikte, tamamen kendi hakimiyetleri altına almaktır...
Başta Kürt peşmergelerinin katkılarına ve Kürt liderlerinin desteğine ihtiyacı olan ve onlara güvenen Amerikalılar, şimdi bu talepler karşısında şaşkına dönmüş görünüyorlar. Washington'da resmi ağızlar - özellikle Türkiye'den ve de Irak halkının, Şiiler dahil, diğer kesimlerinden gelen tepkileri dikkate alarak - bu tür taleplerin karşılanamayacağını söylüyorlar. Şimdi ABD, Mesut Barzani'nin tehditler yağdırmasına karşılık, Kürtleri de yatıştırmak ve yola getirmek çabasında...
* * *
ABD'nin Irak işgalinin "Pandora'nın kutusu"nu açacağı daha baştan söylenmişti. İşte şimdi açılıyor ve giderek sorunlar, dertler ortaya dökülüyor.
Washington, 30 Haziran'da yönetimi devretmeyi öngören "Bremer Planı" ile işin içinden çıkacağını ummuştu. Irak'ın 18 vilayetinde atanacak delegelerden oluşan bir geçici meclis kurulacak, bu arada Amerikan askerlerinin bir kısmının geri çekilmesi başlayacaktı. 2005'te de, hazırlanacak olan yeni bir anayasaya ve seçim yasasına uygun şekilde seçimler yapılacaktı...
Plan kağıt üstünde iyi görünüyordu. Başkan Bush böylece bu seçim yılında, Amerikan askerlerinin evlerine dönmesinden kazançlı çıkacaktı...
Ama Bush ve ekibinin bu hesabı da Bağdat'tan döndü! Plan özellikle şimdi Şiilerin "hemen seçim ve işgale son" talepleri karşısında, suya düşmek üzere...
* * *
EVET, Irak "hemen seçim"e henüz hiç hazır değil. Ortada ne yasa var, ne seçim kütüğü, ne nüfus kaydı... Ama Sistani'nin herhangi bir gecikmeye veya oyalamaya hiç tahammülü yok. Ayetullah da, görmezlikten gelinebilecek bir kimse değil. Halen Irak'ta siyaseti yönlendirebilecek en güçlü lider o...
ABD'nin onu karşısına alması, işi tamamen çığırından çıkarabilir. Bu nedenle Bush yönetiminin, onunla uzlaşma yoluna girmesi, kaçınılmaz görünüyor.
ABD'nin bir çıkar yol bulmak için şimdi Kofi Annan'a sarılmasının nedeni de bu. Gerçekten Bush'u bu durumdan kurtarabilecek güç, şimdiye kadar inkar ettiği BM'dir. Yeter ki şimdi dünya örgütü bu işe el koymak istesin ve - daha önemlisi - Bush yönetimi de samimi olarak kendi elini çekmeye razı olsun...