İngiliz gazetesi "Financial Times", IMF'nin Türkiye'ye açtığı kredi üzerine yayımladığı başyazının sonunda şöyle diyor: "Türkiye'nin bir kez daha desteklenmesinin ardında yatan neden, ekonomik olmaktan çok, siyasidir. Borçlarını ödeyemeyecek duruma düşmek, hayati ve hassas bir bölgede, ABD'nin ve Avrupa'nın önemli bir müttefikinin istikrarsızlığa sürüklenmesi demek olurdu...
Gazete böylece IMF'nin ve Batı'nın Ankara'ya desteğini Türkiye'nin bölgedeki konumuna verilen öneme bağlıyor.
Bu argüman, özellikle son kriz süresince, sık sık duyuldu. Kuşkusuz, müttefikleri Türkiye'ye yardım etme sözünü vermeye ve IMF ile Dünya Bankası'nı hızla devreye sokmaya iten neden, jeo - stratejik önemidir.
Nedeni de gayet açık: Bugünkü uluslararası konjonktürde ABD'nin ve genelde Batı'nın "Türkiye'yi kaybetme lüksü" yoktur. İstikrarsız, çatışmalı, riskli Ortadoğu - Kafkasya - Balkanlar üçgeninde Türkiye'nin sağlam ve Batı'ya bağlı kalması, Batı'nın stratejik çıkarları açısından, büyük değer taşıyor. Bush yönetiminin şu sırada planladığı yeni füze savunma sisteminde Türkiye'ye vermek istediği yer, bunun son örneği...
* * *
KUŞKUSUZ Türkiye'nin coğrafi konumu ve uluslararası platformdaki rolü bakımından önemsenen ve bu nedenle de sıkıntılı anlarında desteklenen bir ülke olması, hepimizin hoşuna gidiyor. Nitekim bu önemi vurgulayan her yeni demeç veya açıklama, basınımızda da baş tacı ediliyor.
Mesele, bu "önem"in ne kadar devam edeceği ve kalıcılığının hangi koşullara bağlı olduğudur. Dün sözünü ettiğimiz TESEV'in toplantısında bu konuyu tartıştık. ABD'nin önde gelen Türkiye analistlerinden Dr. Ian Lesser'ın da belirttiği gibi, Bush yönetimi ABD'nin stratejik çıkarları açısından Türkiye'yi selefi gibi, büyük önem atfediyor. Ancak, bu tavır yanlış yorumlanmamalı, Türkiye'nin kendisinden beklenenleri yerine getirmediği takdirde bu tutumun hep aynı kalacağı sanılmamalıdır.
Diğer bir deyişle, Türkiye'ye uzatılan eli, bir açık çek saymamak gerek. Batılı diplomatlarla yaptığımız görüşmelerden edindiğimiz izlenim de budur. AB gibi IMF ve tek tek dost ülkeler Türkiye'nin herkesçe bilinen asgari koşulları yerine getirmesini bekliyor.
Peki, bu gerçekleşmezse, ne olur? Yabancı analistler, Batı'nın Türkiye'yi kaybetmek istemediğini vurguluyor, ama Türkiye'nin de sadece jeo - stratejik önemi nedeni ile aynı desteği ilelebet ve koşulsuz olarak sağlayabileceğini düşünmesinin hata olacağını belirtiyor. Yani "bizim konumumuz çok önemli, nasıl olsa bize ihtiyaçları var, dolayısı ile biz bildiğimiz gibi hareket ederiz" şeklindeki bir düşünce, ileride düş kırıklığı yaratabilir...
* * *
AYNI toplantıda TESEV Başkanı Can Paker'in belirttiği gibi, aslında "Türkiye'nin de sırf jeo - stratejik avantajına güvenip hiçbir şey yapmama lüksü yok". Oysa Türkiye, başka alanlarda da Batı'nın önemseyeceği bir ülke haline gelebilir. Hatta, siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmesi ile, demokratik standartları ile, özellikle bölgedeki ülkelere bir model olabilir.
O zaman Türkiye'nin önemi ve değeri daha da artacak ve dostlarının gerçekten vazgeçemeyeceği, desteklerini de sürdürecekleri bir ülke olacaktır...