Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İsrail - Filistin çatışmalarına son vermek için acaba iki ülke ortak bir girişimde bulunamaz mıydı?İki bakan bu fikri hayata geçirmek için derhal kollarını sıvadı.Cem aynı gün İsrailli meslektaşı Şimon Peres'i aradı. Papandreu ile birlikte b"lgeye gelmek ve bu arada Ramallah'ta kuşatma altındaki karargahında bulunan Yaser Arafat ile de g"rüşmek istediklerini bildirdi.Peres buna sıcak bakıyordu; ama hükümetinin g"rüşünü de alması lazımdı.Dün Peres Cem'i aradı ve olumlu yanıtı duyurdu. İsrailli Bakan aynı zamanda Kudüs'te bulunan Türk parlamenterlerini de bu gelişme hakkında bilgilendirdi. Evet, son dakikada bir engel çıkmazsa, Cem ile Papandreu "nümüzdeki haftanın ortasında Kudüs - Ramallah hattındaki "ortak barış misyonu"nu gerçekleştirebilecekler... * * *BU sevindirici olayın birkaç bakımdan "nemi var:* Daha birkaç gün "nce AB d"nem başkanı İspanya Dışişleri Bakanı Pique ve Birliğin dış politika sorumlusu Solana, benzer bir ziyarette bulunmak istemiş, ama bu İsrail tarafından reddedilmişti. Cem - Papandreu ikilisinin inisiyatifinin kabul g"rmesi, bir başarı. * Bu girişim, Cem'in de dün belirttiği gibi, sembolik bir anlam taşıyor. İki komşu ülke, yıllardır süren anlaşmazlıklara rağmen, son zamanlarda bir yakınlaşma sürecine girdi. Şimdi de Ortadoğu'da birlikte hareket ediyor. Bu da iki ülkenin dünyanın bu kritik b"lgesinde çıkarlarının ortak bir çizgide buluştuğunu g"steriyor. * İki ülke de, bu konuda birlikte çalışmanın yararına inanıyor. Ş"yle bir soru da akla gelebilir: Türkiye kendi başına b"yle bir girişimde bulunamaz mıydı? Yunanistan'a ne ihtiyaç vardı? Aynı soruyu belki bazı Yunanlılar da soruyordur. Oysa bu misyona ağırlık veren, bu ortaklıktır.* * *CEM ve Papandreu taraflarla g"rüşmelerinde ne s"yleyecekler, ne yapmaya çalışacaklar?Kuşkusuz ilk hedef, "her türlü şiddetin sona erdirilmesi"dir. Bir yetkilinin deyişi ile "inşallah ziyaret tarihine kadar ateş kesilir, İsrail kuvvetleri geri çekilir ve b"ylece esas bundan sonraki aşamalar için gerekli zemin daha müsait olur". Ankara Powell'in temaslarından sonra, b"yle müsait bir ortamın oluşacağını umuyor. O takdirde Cem - Papandreu ikilisi "barışın parametreleri"ni konuşacak, yani BM Güvenlik Konseyi'nin son üç kararının uygulanması ve Tenet ile Mitchell raporlarının yaşama geçirilmesi olanaklarını g"rüşecek. Tabii hem İsrail, hem Filistin tarafı ile... Filistin tarafı derken, kastedilen tabii Arafat'tır. Türkiye için (Yunanistan için de) Arafat, Filistin'in meşru lideridir. Gerçi İsrail Başbakanı Şaron Meclis'teki son konuşmasında gene kendisine karşı ağır suçlamalarda bulundu ve onu artık muhatap saymadığı mesajını verdi; ama uluslararası camia (hatta ona güvenmeyen ABD) Arafat'ın herhangi bir müzakereden dışlanamayacağını ve ivedilikle onun üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini savunuyor. Cem - Papandreu misyonundan kimse mucize beklemiyor. Hatta Türk diplomatları çok ihtiyatlı konuşuyor. Ancak Türk diplomasisinin amacı - dünkü yazımızda belirttiğimiz gibi - "eşgüdümlü bir hareket" ("concerted action") başlatmak ve ABD'yi, AB'yi, BM'yi, Rusya'yı, İK™'yü devreye sokmaktır. Bu sağlanırsa, misyon başarıya ulaşmış sayılacaktır. skohen@milliyet.com.tr Fikir geçen cumartesi günü, Yunan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun Kahire d"nüşü Dışişleri Bakanı İsmail Cem'i cep telefonundan arayıp Mısır'daki temaslarını aktardığı g"rüşme sırasında gelişti.