Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YIL 1979... Papa 2. Jean Paul'ün kasım ayında Türkiye'yi ziyareti öncesinde "Papa Neden Geliyor?" başlıklı Yorum'da da şunları yazıyordum: "Papa 2. Jean Paul'ün gezisi, aslında Hıristiyanlık dünyasını çok yakından ilgilendiren bir konu ile ilgili. Papa Fener'i ziyaretinde, Ortodoks Patriği 1. Dimitrius ile kiliseler arasındaki eski uyuşmazlığın giderilmesi için teolojik bir diyaloğun kurulması imkânlarını görüşecek. Amaç, bu sayede Katolik ve Ortodoks kiliselerini yakınlaştırmak ve 'kiliseler arası birliği' gerçekleştirmektir... Papa 6. Paul ile Patrik Athenagoras'ın ölümünden sonra diyalog eski hızını kaybetmişti... Papa 2. Jean Paul'ün Patrik Dimitrius ile görüşmesi, bu yolda yeni bir aşama olacaktır"...YIL 2006... Papa 16. Benedictus'un bugün başlayacak olan Türkiye ziyaretinin esas amacı artık açıkça anlaşılıyor. Tıpkı şimdiki Papa'nın seleflerinin 1967'deki ve 1979'daki ziyaretleri gibi, bu gezinin esas amacı -veya "misyon"u da Katolik ve Ortodoks kiliselerini yakınlaştırmak, eski uyuşmazlıkları diyalog yoluyla gidermek ve mümkünse ileride "kiliseler arası birliği" sağlamaya çalışmaktır... YIL 1967... Papa 6. Paul'ün temmuz sıcağında İstanbul'a gelişinin nedenlerini anlatan yazımda şöyle diyordum: "En önemli amaç Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasında yakınlaşma ve muhtemel bir birlik konusunu ele almaktır. Gerek Patrik Athenagoras, gerekse Papa 6. Paul 'kiliseler arası birlik' görüşünün baş savunucularıdır. Papa'nın İstanbul'a gelişi bir birlik yolunda atılmış 'en önemli adım' olarak nitelendirilmektedir"... Papa 16. Benedictus'un ziyaretinin bundan öncekilerden daha fazla ilgi toplamasının nedeni dinler arası tartışmaların ve gerginliklerin sürdüğü bir ortamda yer almasıdır.Özellikle Papa 16. Benedictus'un Hz. Muhammed'i hedef alan ve Müslümanlığı eleştiren mahut konuşmasından sonra, İslam dünyası ile Vatikan arasında ciddi bir sürtüşme başlamıştır. Türkiye de İslam âleminin bu tepkilerine katılmıştır. Ayrıca Papa'nın bu mevkiye gelmeden önce Kardinal Ratzinger olarak Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkarken din-kültür farkını bir gerekçe olarak göstermesi, kendisine karşı kızgınlık yaratmıştı.Bu nedenle Papa'nın bu ziyaretine Türkiye'de kuşkuyla bakanlar çoktur. O kadar ki bu "pastoral" ziyaretin "kiliseler arası birlik" amacını, "Hıristiyanların İslama karşı bir ittifak" kurmaya yönelik sayanlar dahi vardır.Aslında Katolik ve Ortodoks kiliselerinin bin küsur yıllık bir uyuşmazlığı gidermeye çalışması, doğal. Ne var ki, son yıllarda harcanan tüm çabalara ve yakınlaşma yönünde kaydedilen ilerlemeye rağmen, böyle bir "birleşme" veya "ittifak" hâlâ uzak bir hedef olarak görünüyor.Böyle bir birliğin sağlanmasının İslama (veya başka dinlere) karşı bir "cephe" oluşturacağı argümanı ise, tartışılır. Ancak bazı çevrelerde duyulan bu tür kaygıların giderilmesi için tarihi bir fırsat oluşturabilir.Papa, tabiatıyla, İstanbul'daki temaslarında Ortodoks ve genelde Hıristiyan dünyasıyla yakınlaşmaya ve beraberliğe önceliği verecektir. Ancak İslam âlemi -hatta bütün dünya- onun sadece "Hıristiyanlar arası" değil, "dinler, hatta medeniyetler arası" yakınlaşma bağlamında yapıcı mesajlar vermesini bekliyor.Dogmatik görüşlü ve "sivri" kişilikli bir ruhani lider olarak tanınan Papa 16. Benedictus'tan böyle bir jest beklenebilir mi?Türkiye ziyareti öncesinde görüşlerine başvurduğu danışmanlarının tavsiyeleri onu bu yönde cesaretlendirecek niteliktedir.Papa 16. Benedictus'un bir yandan Ortodoks Patriği Bartholomeos ile kucaklaşırken, bir yandan da Türkiye'den İslam âlemine ve bütün dünyaya dostluk elini uzatması ve güven verici sinyaller göndermesi herkesin hayrına olacaktır. skohen@milliyet.com.tr "Pastoral" misyon