Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İsrail Başbakanı hala Filistin topraklarında saldırılarını sürdüren kuvvetlerini, esas hedefe ulaşılmadan geri çekmeyeceği mesajını tekrarlıyor.Ve bütün bunlar, ABD Başkanı Bush'un Şaron'a "now" (şimdi) s"zcüğünü vurgulayarak derhal tanklarını geri çekmesi çağrılarını tekrarladığı ve Dışişleri Bakanı Collin Powell'ın da b"lgeyi ziyaret ettiği bir sırada oluyor...Powell bugün İsrail'de olacak. Sanılmıştı ki, Bakan'ın Kudüs'ü ziyaretini kasten geciktirmesi, İsrail'e "operasyonu tamamlaması" için zaman kazandıracak ve b"ylece bu temaslarda artık ateşkesin ve yeni bir barış sürecinin koşulları tartışılacak.Halbuki hiç "yle olmuyor. Şaron bildiğini okuyor ve hatta Bush'a (ve tabii bütün dünyaya) meydan okuyor...* * * ŞARON tüm dünyayı karşısına almak cesaretini nereden alıyor? Bunun bir nedenini şimdiki İsrail Başbakanı'nın kişiliğinde ve ideolojik saplantılarında aramak gerek. Şaron her zaman kuvvetin üstünlüğüne inanmıştır. Son olarak da İsrail halkını yıldıran "ikinci intifada"nın "nünü kesmenin tek çaresinin tüm "ter"r odaklarını ve altyapısını ortadan kaldırılmak" olduğuna kanaat getirmiştir. Şaron İsrail'in b"yle bir güce sahip olduğundan emindir. Halen ordunun başındakiler de ona bu güveni - ve cesareti - veriyor...* * * AYNI analizde ortaya çıkan ikinci "nemli neden, ABD'nin - alenen ne derse desin - İsrail'i feda etmeyeceği inancıdır. ABD ile İsrail arasındaki geleneksel bağlar, gerçekten şimdiye kadar kriz d"nemlerinde Washington'un İsrail'e hep arka çıkmasına yol açmıştır.Bu durumda Şaron'un BM, AB vs. ne derse desin, sadece ABD'nin desteğine güvenerek bildiğini okumaya devam ettiği s"ylenebilir.Washington'un - gene şimdiye kadar - b"yle bir tavır almasında rol oynayan fakt"rleri ş"yle "zetleyebiliriz: Birincisi, ABD Ortadoğu'daki stratejik çıkarları açısından İsrail'i hep bir numaralı ortağı saymıştır... İkincisi, ABD hele 11 Eylül'den sonra, İsrail'deki olaylara kendi ter"rizmle mücadele açısından bakmış... šçüncüsü, ABD'deki İsrail lobisi y"netimin ve Kongre'nin kararları üzerinde belirleyici bir rol oynamıştır...* * *BUSH y"netiminin 13 gün "nce İsrail'in işgal operasyonu başladığında bocalaması ve olanlara g"z yumması, bu fakt"rlerin bir sonucu. Ancak Bush'un İsrail'e zaman kazandırma taktiğine ve "şimdi çekil" çağrılarına rağmen Şaron'un bildiğini okuması, artık Washington'u da bıktırmaya başlıyor. Nitekim dünkü "New York Times", başyazısında Şaron'un davranışını "Bush'a ve ABD'ye karşı hakaret" sayıyor ve ş"yle diyor: "İsrail'in, en yakın dostu ABD'nin samimi ve acil çağrısına meydan okuması, onun lehinde olmayacaktır".Washington'da analistler, ABD'nin anlayışının ve sabrının da bir sınırı olduğunu s"ylüyorlar ve "baba" Bush d"neminde İsrail'e karşı bazı zecri "nlemlerin alındığını hatırlatıyorlar. Diğer bir deyişle Şaron b"yle devam ederse, ABD desteğini de kaybedebilir. İsrail'in liberal gazetesi 'Haaretz' bu olasılığı dikkate alan bir yazısında ş"yle diyor: "İsrail gücünü g"sterdi, artık sağduyusunu g"stermelidir". skohen@milliyet.com.tr Ne BM'nin zorlayıcı kararları, ne AB'nin yaptırım uyarıları ve ne de ABD'nin yoğun baskıları... Hiç, ama hiçbir şey, Ariel Şaron'u inadından vazgeçiremiyor...