İlk bakışta bu garip görünebilir. Yerel seçimler iktidar partisi için de bir tehlike taşıdığı ve dolayısı ile ülkedeki siyasal istikrarı etkileyebileceği hallerde, dışta merak konusu olabilir.Oysa ki, herkes AKPnin bu seçimlerden - 2002 genel seçimlerine oranla - daha güçlü çıkacağını kestirebiliyor. Son günlerde Türkiyede yapılan çeşitli nabız yoklamalarını dikkatle izleyen yabancı diplomatların kafasındaki soru da - bu oranın ne olacağından çok - bu sonucun AKPnin politikalarında değişikliklere yol açıp açmayacağıdır.***YABANCILAR konuyu iki açıdan ele alıp değerlendiriyorlar: Birincisi, AKPnin olası bir seçim zaferinin, iç politikayı - ve siyasal istikrarı - nasıl etkileyeceğidir. İkincisi ise, böyle bir sonucun iktidar partisinin izlediği dış politikaya yansımalarının ne olacağıdır...ABDnin saygın düşünce kuruluşlarından "Washington Enstitüsü"nün önceki gün yayımladığı bir analizde şu görüş ifade ediliyor: "AKP lideri Erdoğan, aktif bir çoğunluk dönemi başlatmak eğilimini gösterebilir. O takdirde partinin tabandaki örgütleri kontrol eden İslamcı seçmenler, Erdoğanı laiklik konusundaki uzlaşıcı tavrını terk etmesi için baskı altında tutabilir. Bu da, Başbakanı örneğin türban gibi simgesel konuları, laik kesime meydan okuyarak gündeme getirmeye itebilir"..."Associated Press" ajansı da bir haber - yorumda benzer bir görüşe yer veriyor ve bir seçim zaferinin Erdoğana, "İslami konuları" kurcalama ve hatta orduyu siyasetten uzak tutma cesaretini verebileceğini öne sürüyor...Kuşkusuz bunlar yüzeysel değerlendirmeler. Başbakan son konuşmalarında yerel seçim sonuçlarının AKP liderliğini "şımartmayacağını" ve izlenen politikaları değiştirmeyeceğini vurguladı. Her halükarda, AKPnin seçim sonuçlarını çok iyi analiz etmesi ve eğer tahmin edilen yüksek sayılara ulaşırsa, bunun kendi tabanının dışındaki geniş seçmen kitlelerinden de (o da ideolojik değil, daha çok pratik sayılabilecek nedenlerle) geldiğini hesaplaması lazım...***YABANCI çevrelerin seçim sonucunun dış politikaya olası yansımaları konusundaki görüşlerine gelince: Genel kanı bunun Başbakan Erdoğanın özellikle AB ve Kıbrıs üzerinde elini güçlendireceği yönündedir.Washington Enstitüsünün incelemesinde, Ankaranın Kıbrıs politikasının daha uzlaşıcı olabileceği öne sürülüyor. Ayrıca, Erdoğan hükümetinin parti tabanındaki unsurları tatmin etmek üzere, Müslüman ülkelerle ilişkileri güçlendirmek isteyebileceği belirtiliyor.AKPnin yarınki seçimlerden nabız yoklamalarının öngördüğü oranda oy alması, yabancı gözlemciler tarafından bugünkü iktidar için bir "yetki tazelemesi" olarak sayılacak, bir diplomatın deyişi ile "dünya Erdoğan ve ekibini daha yıllarca Türkiyenin yönetiminin başında görebilecektir". Batılılar bunu "istikrarın devamı" açısından olumlu karşılıyorlar. Yeter ki politikalarda "aşırılıklara" kaçılmasın... skohen@milliyet.com.tr YEREL seçimler genelde dışarıda fazla ilgi toplamaz. Ama Türkiyede yarın yapılacak olan belediye seçimlerinin yabancı çevrelerin dikkatini bir hayli çektiğini görüyoruz.