Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sami KOHEN

TÜRK ve Yunan Dışişleri Bakanları arasındaki mektup değiş - tokuşundan çıkan sonuç, halk deyimi ile, "sıfıra sıfır, elde var sıfır" şeklinde ifade edilebilir!
İsmail Cem'in 12 Şubat'ta Atina'ya gönderdiği 5 maddelik öneri mesajına, Theodoros Pangalos'un verdiği yanıt, Yunanistan'ın bilinen tutumunu bir kez daha ortaya koydu. Yunanlı Bakan'ın Türk meslektaşının önerilerine yanıtının herhangi yeni bir unsur içermemesi bir yana, üslubu da Atina'nın, yazışma yolu ile dahi olsa, daha yumuşak bir ortam yaratmak konusunda pek istekli olmadığını gösteriyor...
Örneğin, Yunan Dışişleri Bakanı, daha mektubunun başında, Türkiye'nin "taleplerini kapsayan bir alış - veriş listesini meşrulaştırmak" peşinde olduğunu iddia ediyor ve "böyle bir egzersize girişmenin hiçbir yararı olmayacağını" bildiriyor.
Yunanlı diplomatın, Cem'in iyi niyetle kendisine sunduğu görüşleri bu şekilde nitelendirmesi, hiç de yapıcı bir tavır değil doğrusu.
* * *
CEM'in önerileri ile Pangalos'un karşı görüşlerini karşılaştıralım:
1) Cem, Ege'deki sorunların birlikte tanımlanmasını önerdi. Amaç böylece bir diyalog başlatmaktır. Pangalos ise, böyle bir "egzersiz"e gerek görmüyor ve bunun yerine Türkiye'nin Yunanistan ile ilişkilerini uluslararası hukukun ve anlaşmaların geçerliliği çerçevesinde ele almasını istiyor. Bakan bu bağlamda, Lahey Adalet Divanı'nın yetkisinin tanınması gerektiğini savunuyor. İki ülke arasındaki "tek sorun" saydığı kıta sahanlığı probleminin de "ortaklaşa" Lahey'e götürülebileceğini belirtiyor.
2) Cem, Madrid'de geçen Temmuz'da imzalanan ortak deklarasyonun daha bağlayıcı bir anlaşmaya dönüştürülmesi fikrini ortaya attı. Pangalos ise buna gerek görmüyor ve bu deklarasyonun uluslararası hukuku ve egemenlik hakkını kısıtlamadığını hatırlatıyor ki, bu da, Atina'nın Türkiye'nin bu öneriyi böyle bir amaca varmak için yaptığı inancında olduğunu gösteriyor...
3) Cem, iki ülkenin, NATO Genel Sekreteri'nin de desteği ile, güven artırıcı önlemleri hayata geçirmesi çağrısında bulundu. Pangalos buna karşılık, Yunanistan'ın zaten bu çabalara yapıcı biçimde katıldığını öne sürüyor...
4) Cem iki ülke uzmanlarından oluşan "Akil Adamlar" grubunun çalışmaya başlamasını istedi. Pangalos'a göre ise sadece spesifik konularda (kıta sahanlığı gibi) usule ilişkin tavsiyelerde bulunmakla görevlendirilecek "Akil Adamlar"ın AB şemsiyesi altında bulunması gerekiyor. Bakan, Türkiye'nin AB'den uzaklaşmasının, bu süreci de tıkadığını iddia ediyor...
5) Cem, mart ayı içinde iki ülke arasında üst düzey bir toplantının yapılmasını önerdi. Pangalos ise, iki bakanın zaten mayısta Rodos'ta (BAB toplantısı vesilesi ile) bir araya gelecekleri karşılığını verdi...
* * *
YUNANİSTAN'ın bu yanıtı, Pangalos'un geçen ay (25 Ocak) bize verdiği mülakatta açıkladığı bazı düşüncelerden farklı bir tutum yansıtıyor. Gerçi Bakan o söyleşide de, Cem'e mektubunda belirttiği temel görüşleri tekrarlamıştı; ama kıta sahanlığı dışındaki bazı anlaşmazlıkların da Lahey'e götürülebileceğini belirtmişti. O zaman da Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, "Lahey'e gideceğimize siz Ankara'ya gelin" - yani "diyalog kuralım" - mesajını vermişti.
Açıkçası, Cem - Pangalos yazışması, Yunanistan'ın da Türkiye'nin de temel tutumlarını eskisi gibi koruduklarını ortaya koyuyor: Türk tarafı Ege sorunlarının diyalog ile çözümlenmesini istiyor. Bu pakete, kıta sahanlığı, hava sahası, karasuları ve adaların silahlanması sorunlarını dahil ediyor. Yunan tarafı ise, kıta sahanlığı dışında sorun görmüyor ve bunun da Lahey'de halledilmesini istiyor. Diğer "sorunlar" için de, "uluslararası hukukun ve anlaşmaların üstünlüğünü kabul edin" (dolayısı ile "isterseniz bu sorunları siz Lahey'e götürün") diyor.
Açıkçası, Atina uluslararası hukuk ve anlaşmalar alanında kendisini daha güçlü ve güvenli hissediyor. Ankara'nın bu konudaki çekingenliğinden de cesaret alıp hep bu pozisyonu savunuyor.
Türkiye ise, Ege sorunlarının - özel nitelikleri nedeni ile - "mahkemede" çözülemeyeceğini düşünüyor ve bu nedenle hep diyalog öneriyor.
Ama anlaşılan Yunan tarafı monolog'u diyalog'a tercih ediyor.
Ne de olsa, ikisi de Yunancadır!..


Yazara EmailS.Kohen@milliyet.com.tr