Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


BASK Meclisi'nin "sürgündeki Kürt Parlamentosu"na ev sahipliği yapma kararı, önce İspanya hükümeti için bir şok oldu. Dışişleri Bakanı Matutes, Madrid Büyükelçimiz Gün Gür'ü hemen arayarak bu kararı kınadı ve hükümetin bu toplantının gerçekleşmemesi için elinden geleni yapacağını bildirdi. Başbakan Aznar da dün Başbakan Ecevit'e aynı duyguları iletti. Matutes ayrıca basına açıklamasında, bu kararın İspanya'nın ulusal çıkarlarına ters düştüğünü ve Türkiye - İspanya ilişkilerinin bundan olumsuz etkileneceğini belirtti. İspanya gazeteleri dün olaya geniş yer verdi ve Bask Meclisi'nin kararını eleştirdi...
Bask İspanya'nın bir bölgesi. Buradaki meclis, "Kürt parlamenterleri"ne önümüzdeki temmuzda kendi binalarında toplanma iznini veriyor. Ve aynı ülkenin hükümeti buna karşı çıkıyor! Nasıl olur bu?
* * *
BU çelişki, İspanya'nın devlet yapısından kaynaklanıyor. Ülkenin kuzeyindeki Bask bölgesi, çok geniş bir özerkliğe sahip. Kendi meclisi ve hükümeti var. Vergileri kendi toplar. Eğitimden iç güvenliğe kadar pek çok konuda tam yetkili...
Birkaç ay öncesine kadar, Madrid ile Bask'taki yerel yönetim arasında fazla bir sürtüşme olmuyordu. Geçen ekimde Bask'ta seçimleri milliyetçiler kazanınca, iş değişti. Milliyetçilerin safında, ayrılıkçı unsurlar var. Meclise ve hükümete şimdi bunlar hakim.
PKK'nın yan kuruluşları, bir süredir Bask bölgesinde ayrılıkçı çevrelerle temas halindeler. Geçen ay, "parlamenterler" Bask Meclisi'nde toplanmak için başvuruda bulundular. Milliyetçi politikacıların gayreti ile, bu istek şimdi kabul edilmiş bulunuyor.
* * *
MADRİD'de merkezi yönetimin Bask Meclisi ve yerel hükümeti ile başı dertte. Bask milliyetçilerine bir türlü söz geçiremiyor. Anayasa bu bölgeye öylesine geniş bir otonomi vermiş ki, İspanya hükümetinin ve diğer kuruluşların eli kolu bağlı.
Bir İspanyol diplomatının bize dediği gibi, Bask Meclisi'nin Kürtlerle ilgili kararı şu gerçeği ortaya koydu: "Olay, aslında bir Türkiye - İspanya uyuşmazlığı değil, bir İspanya - Bask sorunudur."
İspanyol yetkililerinin bu olaya kızmalarının bir nedeni, Bask Meclisi'nin Türkiye'nin duyarlılığını hiçe sayan bir karar alması ve böylece iki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermesidir. Diğer nedeni de, haftalardır merkezi hükümetin böyle bir karar alınmaması için yaptığı telkinlere meydan okumasıdır. İspanyol diplomatının deyişi ile, "Basklar Madrid'den gelen girişimlere müdahale" olarak bakıyorlar. Sanki onlar İspanya'nın bir parçası değilmiş ve İspanya hükümeti onların düşmanı imiş gibi!..
* * *
NEDENİ ne olursa olsun, sonuçta Türkiye için (ve İspanya hükümeti için de) bir sorun ortaya çıkıyor.
Kürtlerin planladığı bu şov nasıl önlenecek?
Madrid, Avrupa'da oturan Kürtlerin İspanya'ya girişini (Schengen anlaşmasına göre) engelleyemez. Gene ikna yolu ile temmuza kadar bu kararın değişmesine çalışacak.
Ya Türkiye ne yapabilir? Önce yapmaması gereken şeyi belirtelim: İspanya'ya karşı bir kampanya başlatmak, hele ticari yaptırımlar düşünmek, çok yanlış olur. Bu PKK'nın işine yarar... Ayrıca Madrid Büyükelçimizin bize dediği gibi, bu kararın sorumluluğunu "tüm İspanya'ya teşmil etmemeli". Dün İspanya'daki tepkiler kamuoyunun Türkiye'den yana olduğunu gösterdi...
Türkiye bu ortamdan yararlanarak İspanya'da ve özellikle Bask bölgesinde bir "bilgilendirme ve etkileme" kampanyası açmalıdır. Buna başta iş çevreleri olmak üzere, çeşitli sivil toplum kuruluşlarımız da katılmalıdır. Bu zor mücadeleyi kazanmanın başka yolu yoktur...



Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr