Tam bu sırada Iraktaki Kürt örgütlerinden, aşiret reislerinden ve de Geçici Konseyden Türk askerini görmek istemediklerine ilişkin haberler gelmeye başladı...Ve bu kez ABD ağız değiştirerek aceleye gerek olmadığı, bu durumda Türk askerinin Iraka sevk edilmesinin yarardan çok zarar getireceği mesajını verdi...Bunun üzerine Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül de daha önceki tutumunu değiştirerek, Türkiyenin zaten asker gönderme konusunda pek arzulu olmadığını ve "istenmiyorsa gidilmeyeceğini" açıkladı.Kısacası, daha bir iki hafta öncesine kadar Türk askerinin Iraka gitmesi için güçlü bir istek ve yoğun çaba varken, şimdi kimsenin bu konuda fazla hevesli olmadığı ve daha önce alınan kararın "beklemeye alındığı" görülüyor...* * * ABDnin bu konuda eski tutumunu neden değiştirdiğini izah eden başlıca iki neden var.Birincisi, Irak toplumunun çeşitli kesimlerinden ve özellikle Konseyden gelen itirazlar... Washington beklemediği bu tepkiler karşısında duraklamak, yeni dengeleri dikkate alan bir tavır takınmak ihtiyacını duyuyor.İkincisi, Türkiyenin asker göndermek için öne sürdüğü koşullar... ABD bunların (ve özellikle Ankaranın PKK/KADEK konusundaki isteğinin) hızla yerine getirilmesini mümkün görmüyor.Kısacası, Washington her ne kadar Türk askerinin Iraka gitmesini çok istiyorsa da, son bir - iki hafta içinde oluşan yeni şartlar onun şimdi bu konuda daha az hevesli davranmasına ve bir nevi ayak sürümesine yol açıyor.* * * GELELİM Türkiyenin durumuna.Açıkçası Ankaranın da Iraktan gelen çatlak sesler konusunda ve ayrıca bunun ABDnin politikasına olası etkileri üzerinde sağlıklı bir değerlendirme yapmadığı şimdi daha iyi anlaşılıyor. Yetkililer bazı aşiretlerin kulağa hoş gelen seslerini daha çok dikkate almış, karşı tepkilere gereken önemi vermemiştir.Irakın hemen hemen tüm kesimlerinden itirazların gelmesi, şimdi Türk yetkililerinin ve analistlerinin ciddi biçimde ele alması ve Türkiye karşıtlığının nedenlerini objektif olarak incelemesi gereken bir konudur.Başbakan Erdoğanın bir hatası da, Iraka asker gönderme kararının ABDnin talebini karşılamak için verildiği izlenimini yaratan ifadeler kullanmasıdır. Oysa, daha önceki açıklamalarda bu bağlamda Türkiyenin Iraktaki stratejik ve güvenlik çıkarları esas argüman olarak öne sürülmüştü.Şimdi ABD Türk askerinin gönderilmesi, gerçekten ABDnin alacağı tutuma bağlı. Türk yetkililer, "biz bekleriz" diyorlar. Yani, Iraktaki çeşitli güçleri ikna etme işini tamamen Amerikalılara bırakıyorlar. Hatta "şartlar yerine gelmezse, asker göndermeyiz" diyenler de var...Nereden nereye gelindi, değil mi? skohen@milliyet.com.tr İLK bakışta bu işte bir gariplik var... Başta ABD Türkiyenin Iraka acele asker göndermesini istiyordu. Hükümet bu konuda tereddütleri aşarak hazırladığı tezkereyi - aslında pek hevesli olmayan - Meclisten geçirdi...