Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Avusturya Başbakanı Wolfgang Schüssel'in, ülkesindeki Türklerin güvenliği konusunda Başbakan Bülent Ecevit'e bir güvence mektubu göndermesi, anlamlı bir jesttir.
Avusturya'da yıllardan beri çeşitli uluslara mensup topluluklar yaşıyor. Viyana'daki son iktidar değişikliği ve yabancılara karşı tutumu ile tanınan Jörg Haider'in koalisyon ortağı olarak iktidara gelmesi, Türkler de dahil, bu topluluklarda gelecekleri hakkında ciddi kaygılar yaratmıştır.
Ankara'da Türk yetkililer de, Avusturya'daki son siyasal gelişmelerle ilgili beyanlarında bu endişelerini gizlememişlerdir.
Yeni Şansölye Schüssel'in, bu huzursuzluğu yatıştırmak için sadece Başbakan Ecevit'e bir mesaj göndermesi, Viyana'nın Türkiye'ye verdiği önemi gösteriyor.
Mesajı Başbakan'a ileten Avusturya'nın Ankara Büyükelçisi Ralph Scheibe'nin dün bize belirttiği gibi, bu sadece halen bu ülkede 150 bini bulan kalabalık bir Türk topluluğunun bulunmasından kaynaklanmıyor. Avusturya'nın yeni lideri, Avusturya'da yaşayan Türklerin durumu gibi Ankara ile ilişkilerin iktidar değişikliğinden etkilenmeyeceğini bildirmek "gereğini gördüğü için bu jesti yapmıştır". Nitekim mesajın içerdiği ikinci güvence de, Avusturya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine desteğinin devamı ile ilgilidir...
* * *
ŞANSÖLYE Schüssel dün Meclis'e sunduğu yeni hükümet programında da dünyaya bazı önemli mesajlar ve güvenceler vermiştir. Kendi ifadesi ile, Avusturya Avrupa'ya "sadık kalacak", NATO ile "daha sıkı bağlar" kuracak ve AB'nin "genişlemesine destek" verecektir. Bu, geçmişte tarafsız kalmayı yeğleyen Avusturya'nın son yıllarda (sosyal demokrat ağırlıklı koalisyon döneminde) izlediği politikanın devamıdır.
Schüssel yeni yönetimin ırkçı, yabancı düşmanı ve Nazi yanlısı bir politika izleyebileceği konusundaki kuşku ve kaygıları da dağıtmak için, bazı vaatlerde de bulunmuştur. Örneğin, Avusturya şimdi Nazi kamplarında zorla çalıştırılanlara tazminat ödemeyi taahhüt ediyor.
Schüssel'in programını sunarken söylediği şu sözler dikkati çekiyor: "Kuşkusuz Avrupa'da başkalarının kaygı ve korkuları bulunduğunu biliyoruz. Birçok Avusturyalı da, yeni durum karşısında belirsizlik ve korku duyguları taşıyor. Ben bu korkuları ve eleştirileri çok ciddiye alıyorum"...
Tabii bütün mesele, Schüssel'in bu görüşlerini ve sözlerini Haider gibi bir koalisyon ortağı ile, ne ölçüde yaşama geçirebileceğidir.
* * *
ULUSLARARASI camia Avusturya'yı artık "yakın takibe" almış bulunuyor. Bundan böyle Viyana'nın her hareketi dikkatle izlenecek ve Haider'in Özgürlük Partisi'nin de gerçekten değişip değişmediği, Avusturya'nın ırkçı ve yabancı düşmanı bir çizgiye kayıp kaymayacağı saptanacak.
Şansölye Schüssel'in mesajını memnunlukla karşılayan Türk hükümeti de, verilen güvencenin lafta kalmamasına özen gösterecek.
Ankara Şansölye'nin iyi niyetinden kuşku duymuyor. Ancak Haider'in iktidarda bulunduğu Carinthia bölgesindeki Türklerin zaman zaman yansıttığı şikayetler de unutulmuş değil. Yerel yöneticilerin Türklere karşı davranışları, Avusturya'daki Türk toplumunun bir kesiminde, doğrusu Haider ve partisi hakkında bazı kaygılar yaratmıştır.
Genelde Avusturya'daki Türklerin, Büyükelçi Scheibe'nin belirttiği gibi, "diğer birçok Avrupa ülkesinden daha rahat ve Avusturya halkı ile daha uyumlu biçimde yaşadıkları" doğrudur. Türk toplumu şimdi bu durumu kaybetmek istemiyor. Ve tabii yeni Şansölye'nin verdiği güvencenin gerçekleşmesini umuyor...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr