Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Özellikle ABDde panik halini alan bu kaygı dalgası yeni saldırılarla ilgili istihbaratları ve "El Kaide"nin yayın yoluyla savurduğu tehditlerden kaynaklanıyor.Yeni "11 Eylül - vari" saldırıların "kokusu" New York, Washington - ve hatta Londra - caddelerinin manzarasını birdenbire değiştirdi: Kamusal alanlar, finans merkezleri, eli tetikte bekleyen güvenlik görevlileri ve zırhlı araçlarla çevrilmiş durumda. Gökdelenlerde çalışanlar, metroda seyahat edenler müthiş bir tedirginlik içinde...* * *ANCAK, terör korkusuna kapılanları yadırgamamak lazım. Özellikle 11 Eylül faciasını yaşamış olan Amerikalıları...Ne var ki, bu haftanın başından beri ABDde "turuncu alarm"ı ilan eden Bush yönetiminin bu işi abarttığı, hatta bu olayı bir "seçim kartı" olarak kullanmak istediği öne sürülüyor.Pazartesi günkü Amerikan gazeteleri, Pakistanda yakalanan bir "El Kaide" mensubunun bilgisayarında elde edilen bilgilerin "bayat" (3 - 4 yıllık) olduğunu ileri sürdüler. Ancak dünkü "New York Times" yeni bir açıklamaya yer vererek, alarm durumunun sadece bu istihbarata değil, aynı zamanda geçen hafta sonu elde edilen "çok taze" bilgi ve bulgulara dayandığını bildirdi.Bu arada resmi makamlarca bilgilendirilen Demokrat Parti liderleri ve başkan adayı John Kerry de, bu durumun iç politika malzemesi yapılamayacağını, "tehdidin ciddiye alınması" gerektiğini belirttiler...* * *EĞER gerçekten "El Kaide"nin büyük çapta bir saldırıya geçmesi söz konusu ise ve bu konuda bazı işaretler saptanabiliyorsa, gereken güvenlik önlemlerini almak, gayet doğal ve gerekli. Her ülkenin teröre (hele 11 Eylül - vari saldırılara) karşı önceden kendisini korumaya alma hakkı vardır.Kısa vadede terörle mücadelede, iki esaslı unsur var: İstihbarat ve polisiye (ya da askeri) tedbir... Bu stratejinin uygulanmaması, o ülkeyi teröristlerin saldırılarına tamamen açık hedef haline getirir. (11 Eylül olayının muhasebesi yapılırken, bu konuda "ihmal" görüldüğünü hatırlayalım)...Kuşkusuz olası terör eylemlerine karşı alınan önlemler (belirli bir caydırıcılık taşımakla beraber) her zaman yüzde yüz etkili olmayabilir. Zira saldırının nereden ne şekilde geleceği, her zaman belli olmuyor. Ama genel olarak, terörle mücadelede zamanında sağlıklı bilgi edinmek ve gerekli güvenlik tedbirlerini almak şart.* * *DAHA uzun vadede ise, çok daha köklü ve kapsamlı stratejilere ihtiyaç var. Yani alınan güvenlik önlemlerinin yanı sıra, terörün esas nedenlerine inmek, onlara çözüm bulmak gerek.Ulusal platformda bunun tespitini yapmak ve çare bulmak (İngilterede IRA, İspanyada ETA olayında olduğu gibi) nispeten daha kolay. Ama uluslararası platformdaki terörizmin nedenleri çok daha karışık, bu tür terörizmin kökenini veya kaynağını (fukaralık, adaletsizlik, Filistin, Keşmir, Irak gibi meseleler) bertaraf etmek çok daha zor ve çok daha uzun zaman ister.Kuşkusuz ideal ve kesin çözüm, bu sorunların halledilmesidir. Terörle karşılaşan ülkeler bu uzun vadeli çözüm sürecini derhal başlatmak durumundadır. Ancak bu arada, terör tehdidine karşı mücadele etmekten başka çareleri de yoktur. skohen@milliyet.com.tr BAŞTA ABD ve İngiltere olmak üzere bugünlerde birçok ülkeyi ciddi bir terör korkusu sarmış bulunuyor.