Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ama eğer konuyu Türkiye'nin bir "enerji koridoru" olma stratejisi açısından ele alırsak, yeni bir "Balkan hattı"nın kurulmasıyla ilgili olarak imzalanan anlaşmadan, bir ölçüde kaygı duymamız doğal...Daha açık bir ifadeyle, bütün mesele Rusya'nın esas amacının bu yeni hatla Türkiye'yi "devre dışı" bırakmak olup olmadığıdır. Eğer konuyu sadece İstanbul ve Çanakkale boğazlarının can ve mal güvenliği açısından değerlendirirsek, Rusya, Bulgaristan ve Yunanistan'ın kurmaya karar verdiği Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattından rahatsızlık duymamamız lazım. Aksine, öteden beri Boğazlar'ın artık yoğun deniz trafiğini kaldıramadığından yakınan Türkiye, bu tür bir "baypas"tan herhalde memnun bile olmalı. Önceki gün Atina'da üç ülkenin liderlerinin imzaladığı anlaşmayla Rus petrolü ilk kez Karadeniz'den direkt Ege sahillerine akacak, Yunanistan da ilk kez (Karamanlis'in deyişiyle) "enerji haritasında" yer alabilecek...Buna kimsenin bir diyeceği yok. Enerjiye susamış olan dünya, artık "çoklu enerji hatları"nın kurulması ve petrol ve doğalgaz kaynaklarının "çeşitlendirilmesi" anlayışını benimsiyor. Ankara da bu görüştedir... Ancak yeni "alternatif yol" arayışlarının Türkiye'yi "baypas" etmeye kalkışmaması kaydıyla...Türkiye son yıllarda enerji "üreticileri" ile "tüketicileri" veya daha genel bir ifadeyle, Doğu ile Batı arasında bir "transit yolu" veya "koridor" olmak için büyük çaba harcamıştır. Halen Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı devreye girmiş durumda... Şah Denizi'nden Erzurum'a kadar uzanan Güney Kafkasya gaz boru hattı tamam ve yakında devreye giriyor... Türkiye-Yunanistan-İtalya boru hattının büyük kısmı inşa edildi ve bu yaz tamamlanması bekleniyor...Halen üzerinde çalışılan önemli daha birçok proje var. Orta Avrupa'ya kadar uzanacak Nabucco projesi bunlar arasında yer alıyor. Ama Türkiye'nin en çok önem verdiği çalışma kuşkusuz Samsun-Ceyhan projesiyle ilgilidir. Yeni oyuncular Bazı çevreler, Sovyet lideri Putin'in bizzat Yunan ve Bulgar başbakanlarıyla imzaladığı anlaşmanın, Samsun-Ceyhan projesinin rafa kalkmasına yol açacağı ve böylece Türkiye'nin de "baypas" edilmiş olacağı kaygısını taşıyor.Rusya'nın 13 yıllık bir proje olan Burgaz-Dedeağaç hattını şimdi hayata geçirmeye heveslenmesi, boşuna değil tabii. Bu Moskova'nın "aktif" (veya agresif) enerji politikasının bir göstergesidir.Ruslar kurdukları konsorsiyumla Burgaz-Dedeağaç projesinde yüzde 51 payı aldılar. Yani kendi açılarından iyi bir iş yaptılar. Samsun-Ceyhan projesiyle ilgilendiler, ama istedikleri sonucu alamadılar. Bu da onları Balkan projesine eğilmeye daha çok itmiş oldu....Ama bu, Samsun-Ceyhan projesinin rafa kaldırılacağı anlamına gelmez. Bu işi üstlenen Türk firması, bazı önemli yabancı şirketlerle anlaştı veya anlaşmak üzeredir. Bu hattın temelinin bu yaz içinde atılabileceği de söyleniyor.Bu hattın daha çok Kazakistan petrolünü taşıması söz konusu. Ancak yetkililer, bunun sağlanması için Türkiye'nin bu ülkeyle en üst düzeyde yapacağı temaslarla ağırlığını koyması gerektiğini belirtiyorlar.Özetle, Türkiye kurmaya başladığı altyapı ve yeni projeleriyle enerji yolu olarak "baypas" edilecek bir ülke değil. Ama rekabet var. Rusya enerji oyununu da usta bir satranççı gibi oynuyor. Türkiye'nin de bunun altında kalmamak için daha büyük çaba harcaması gerekecek... skohen@milliyet.com.tr Satranç gibi...