Başkan George W. Bush'un önceki günkü konuşmasında hedef olarak gösterdiği üç ülkeden (Irak, İran ve Kuzey Kore) ikisi, Türkiye'nin yakın komşuları.
Başkan'a göre bu üç ülke de, geliştirdikleri dehşet silahları ile ABD ve bütün dünya için büyük bir tehdit oluşturuyor. Dolayısı ile ABD tüm olanakları ile bu tehlikeyi bertaraf etmeye çalışacak.
Dünkü yazımızda da belirttiğimiz gibi, bu yeni Bush doktrini Washington'un politikasını sertleştiriyor, onun hareket alanını - terörizm ile mücadelenin de ötesinde - genişletiyor.
Bush'un ve diğer üst düzey Amerikan yetkililerinin dün de bu konuda söyledikleri, ABD'nin bu işin peşini bırakmayacağını ve özellikle "şer ekseni"ne karşı mutlaka harekete geçeceğini gösteriyor.
Kuşkusuz Bush yönetiminin bu politikası, Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor. Dün Amerikan basınında da belirtildiği gibi, Washington'da Irak'la ilgili tartışmalar ve tereddütler aşaması artık geride kalıyor. Bush hedefi açıkça gösterdi ve hatta sinyali de verdi...
Türkiye'nin son zamanlarda ilişkileri geliştirmeye çalıştığı Irak ve İran'ın Bush'un bu kara listesinde yer alması, Ankara'yı zorlayacak gibi görünüyor. Washington, yeni stratejisini uygulama aşamasına geldiğinde, kuşkusuz Türkiye'yi yanında görmek isteyecek ve bu bağlamda herhalde bazı isteklerde de bulunacaktır. Bush'un ve yardımcılarının son sözleri bunun kaçınılmazlığını ortaya koymuş bulunuyor.
* * *
BUSH'un konuşmasının ardından aralarında Savunma Bakanı Rumsfeld ve Ulusal Güvenlik Kurulu üyesi Rice'ın da bulunduğu üst düzey ABD yetkililerinin yaptığı açıklamalar, yeni doktrinin nasıl işleyeceği hakkında bir fikir veriyor. Özetlersek:
* Irak ve diğer iki ülke için "hemen uygulanacak" bir askeri eylem planı yok. Ama bu olasılık her zaman için var...
* Sözü geçen üç ülkeye "seçimini yap" uyarısı yapıldı. Ya şimdiki politikalarını (yani kitle imha silahları geliştirme ve teröristlere destek olma stratejisini) terk edecekler veya bunun sonuçlarına katlanacaklar.
* ABD'nin bu konudaki büyük duyarlılığı - ve kaygısı - bu ülkelerin elindeki dehşet silahlarının ileride teröristlerin eline düşmesi ve bunların ABD'ye (ve müttefiklerine) karşı kullanılması olasılığından kaynaklanıyor. ABD bunu gerçekten ciddi bir tehlike olarak görüyor.
* ABD bu tehlike karşısında eli kolu bağlı beklemektense "önleyici" aksiyona geçmek kararında. Bush bunu en sert biçimde dile getirdi. Şimdi diğer yetkililer de bu mesajı açıkça veriyor.
* ABD kendi müttefiklerinden ve Rusya, Çin gibi güçlü ülkelerden de, "şer ekseni"ne silah ve teknoloji ihraç etmelerini bekliyor. Condoleezza Rice'a göre, ABD bu ülkeler nezdinde önümüzdeki günlerde yoğun girişimlerde bulunacak...
* * *
BUSH'un yeni "harbi" üslubu, hele önümüzdeki dönemde eyleme de dönüşürse, uluslararası ilişkilerde çok çarpıcı gelişmelere yol açacaktır.
Bu durumda ABD'nin Afganistan müdahalesi sırasında oluşan "koalisyon"un ne kadar ayakta kalacağı veya ne gibi yeni cepheleşmelerin meydana geleceği, şimdiden merakla soruluyor.
Tabii en önemlisi, hedef gösterilen üç ülkenin nasıl davranacağıdır. Gerçekten tehlike oluşturan kitle imha silahlarını üretmekten veya başkalarına pas etmekten veya teröristlere destek vermekten vazgeçecekler mi?
Bunun da kolay kolay gerçekleşmeyeceği malum.
Dünyayı - ve en hassas konumda olan Türkiye'yi - zor günler bekliyor...