Kısaca anımsatalım:Birinci senaryo, Irakta önümüzdeki bir yılda, "tam yerleşmemiş bir istikrar" öngörüyor. Raporu hazırlayanların deyişiyle, bu "iyi" senaryo...İkinci senaryo, artan şiddet ve siyasi kaynaşmadan söz ediyor. Bunun merkezi hükümetin ve demokratik rejimin kurulmasına engel olabileceğini öngörüyor.Üçüncü senaryoya göre ise, Irakta güvenliğin sağlanmaması sonucunda, bir iç savaş çıkacak, çeşitli etnik ve dinsel gruplar (Sünniler, Şiiler, Kürtler) birbirine girecek. Bu, "en kötü" senaryo olarak nitelendiriliyor.* * *SÖZÜ geçen 50 sayfalık istihbarat raporunun Beyaz Saraya gönderilmesinden bu yana iki ay geçti. Doğrusu olaylar, Irakta durumun iyiye değil, daha da kötüye doğru gittiğini (yani neredeyse üçüncü senaryoya doğru kaymakta olduğunu) gösteriyor.Irakta şimdi görülen manzara, sadece çeşitli örgüt ve grupların ABD işgal güçlerine karşı saldırılardan ve Amerikalıların çok sayıda sivilin ölümüne yol açan mukabil operasyonlarından ibaret değil. Artık bu karmaşık tabloya, Iraklıların kendi aralarındaki çatışmaları da yansıyor. Örneğin Irak yöneticileri, yeni kurulmakta olan Irak güvenlik güçleri mensupları ve "işbirlikçi" olduğu söylenen Iraklılar da saldırılara hedef oluyor. Ayrıca Sünnilerle Şiiler, bazen de bu gruplar içindeki rakip unsurlar, birbirleriyle çatışıyor...Bütün bunlara, Kuzey Iraktaki yeni durumu da eklersek, "üçüncü senaryo"ya doğru gidişi görmemek imkansız...* * *KUZEY Iraktaki sorun - veya tehlike - son olarak Telaferde olup bitenlerle iyice yüzeye çıktı. Aslında bölgede bir süredir Kürtlerle Türkmenleri karşı karşıya getiren, bazen Arapları da işin içine çeken sürtüşmeler, hatta kaynaşmalar oluyordu. Ama Irakın diğer bölgelerine bakıldığında, Kuzey nispeten sakin ve güvenli görünüyordu.Amerikalılar bu nispi rahatlık içinde, bölgedeki "gidişat"la pek ilgilenmiyor, savaşın başından itibaren kendilerine destek olan Kürtlerin niyetlerini ve yaptıklarını göz ardı ediyordu. Bu da Kürtlere örneğin Kerküke yoğun göç hareketini başlatmak, gelecek ay yapılacak sayım öncesi bölgenin nüfus yapısını değiştirmeye kalkışmak olanağını sağlamış oldu.Şimdi bölgedeki Amerikan komutanları da bunu kabul ediyor. Bölge komutanı Tümgeneral John Batistanın deyişiyle, bu gidişle demografik değişikliğin istikrarsızlık yaratması olasılığı, istihbarat subayı Jim Storkmoeya göre de Kerkükün "Irakın Kosova"sı olması tehlikesi var...Bush yönetiminin "yerinde" görev yapan Amerikalıların tespitlerini ve uyarılarını zaman kaybetmeden dikkate alması ve ona göre stratejiler belirlemesi gerekiyor. Diğer bir deyişle, Washingtonun - Türkiyede speküle edildiği gibi - Kuzey Irakta "Kürt oluşumuna" arka çıkma niyeti yoksa (ki mantıken öyle olmaması gerekir) olayların o yönde gitmesinin önüne geçmek zorundadır.Türk diplomasisi ABDyi bu yola itmek için gerekli girişimlerde bulunuyor. Türk kamuoyundan beklenen de, bu nazik aşamada soğukkanlılığını koruyarak Ankaranın çabalarına destek olmasıdır... skohen@milliyet.com.tr GEÇEN temmuzda ABD istihbarat birimleri tarafından Başkan Busha sunulan ve ana hatları basına yeni sızan Irak raporundaki üç senaryodan "iç savaş"la ilgili olanı, son günlerde ciddi bir olasılık olarak görünmeye başladı.