Bu kurultay, kasım seçimlerinde Başkan George W. Busha karşı yarışacak olan John F. Kerryyi öne çıkarıyor ve Demokratların politikalarını - 200 sayfalık seçim bildirgesiyle - ortaya koyuyor.ABDnin her tarafından gelen yüzlerce delegeye hitap eden Bill Clinton, Jimmy Carter, Al Gore, Hillary Clinton gibi "ağır toplar"ın konuşmaları, kurultayın "ciddi" tarafını yansıtıyor. Ama zaman zaman şova dönüşen Kongrenin "renkli" veya eğlendirici yönleri de var...* * *EN "renkli" olay, başkan adayının eşi Teresa Heinz Kerrynin bir gazeteciyle dalaşmasıdır. Aslında Bayan Kerry, Amerikan ve dünya kamuoyunun yeni yeni tanımaya başladığı "renkli bir kişiliğe" sahip: 65 yıl önce eski Portekiz kolonisi Mozambikte doğmuş, İsviçrede okumuş, ABDye gelince ünlü Heinz (ketçap) firmasının patronuyla evlenmiş, kocası ölünce bir milyar dolarlık servete konmuş ve 1995te Senatör John Kerry ile evlenmiş. Bayan Kerry hislerini, düşüncelerini açığa vuran, "sivri çıkışları"yla da tanınıyor.Nitekim Bostonda kurultaya gelen bazı delegelere ABDde politikanın yozlaşmasından yakınırken, bunun "un - American" bir yola sapmakta olduğunu söyledi. Yerel bir gazetenin editörü bu terimden neyi kastettiğini sorunca da, önce böyle bir şey söylemediğini iddia etti (oysa yerel radyo istasyonu ses bandını yayımladı), sonra sorusunda ısrar eden gazeteciye "Bir yerine sok!" anlamında "Shove it!" diye tepki gösterdi.ABD medyası bu çirkin davranışı haberler arasında aktardı ama kurultayın daha çok "ciddi" yanı üzerinde durmayı yeğledi...* * *KURULTAYDA yapılan konuşmalar ve tartışmalar, iç ve dış meselelerde, DP ile iktidardaki Cumhuriyetçi Parti arasındaki temel farkları ortaya koydu.Kurultayda konuşan "ağır toplar" salvolarını Bush yönetimine yönelttiler, onun yüzünden ABDnin dost ve müttefiklerini kendisinden uzaklaştırdığını söylediler.Bu konuşmaların ve DP seçim bildirgesinin ışığında, "eğer seçimleri Bush kaybeder ve Kerry kazanırsa, ABD politikası değişir mi veya ne kadar değişir" sorusuna verilecek yanıt şöyle olabilir:Temelde çok şey değişmeyecek tabii. Örneğin ABD teröre karşı savaşını gene aynı kararlılıkla sürdürecek... Washington, gene "dünyada liderlik rolünü" üstlenecek... Ortadoğuda, barış sürecini yeniden başlatmak için yeni girişimlerde bulunacak... Iraka gelince, Bushun savaş politikasına karşı çıkan Demokratlar seçilirse, hemen bu ülkeden çekilme kararını alacak değiller. Ama BM ile, müttefikleriyle daha yakın temas halinde, bir "çıkış yolu" arayacaklar... En önemlisi Demokrat yönetim, "Bush doktrini"ne, yani "tek yanlı, önleyici askeri müdahale"yi öngören Makyavelist stratejiye itibar etmeyecek.* * *DEMOKRATLAR kurultayda bu görüşler etrafında kenetlendiler. Bir analistin dediği gibi, "Demokratları esas birleştiren Bush oldu". Yani Busha karşı tepki, Demokrat cepheyi pekiştirdi.Bu, seçimlere nasıl yansıyacak? Amerikan halkı, Kerryyi Busha tercih edecek mi? Bunu söylemek için zaman erken. Yarış yeni başlıyor. Ama deparda, Demokratların şansı fena görünmüyor... skohen@milliyet.com.tr ABD, pazartesi günü Bostonda başlayan Demokrat Partinin kurultayıyla, artık "seçim sathı maili"ne iyice girmiş bulunuyor.