Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ÖNCEKİ günkü “New York Times” gazetesinin birinci sayfasında yer alan bir haberde, mali kriz yüzünden birçok Amerikalının, günlük yaşamlarında kullandıkları bazı ilaçları almaktan vazgeçtikleri bildiriliyordu.
Haberi göre, Amerikalılar kriz nedeniyle yiyecek, ev, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarıyla ilgili harcamalarını kısarken, şimdi bu listeye bazı ilaçları da eklemiş bulunuyorlar.
Bu nedenle büyük ilaç fabrikaları, daha şimdiden satışlarında yüzde 10-15 oranında bir düşüş ile karşılaşıyorlar.
Oysa, Amerikalıların sağlıklarına çok düşkün oldukları ve ilaçları bolca kullandıkları biliniyor. Şimdi mali kriz nedeniyle bu huylarından vazgeçiyorlar!

Kemerleri sıkıyorlar
Son günlerde Amerikan basını, mali krizin Amerikalının günlük hayatı üzerindeki etkilerine ilişkin haberlerle dolu. Örneğin artık birçok çalışan Amerikalı, öğle yemeği için sandviçleri evinde hazırlayıp işyerine getiriyor... Araba sahipleri, yeni model araç almak bir yana, mevcut olanını da eskisi gibi kullanmıyor ve otobüse veya metroya binmeyi tercih ediyor... Amerikan aileleri mutfak masraflarını da iyice kısıyor, daha önce planladıkları tatillerini de iptal ediyor...
Böylece Amerikan toplumunun -şimdiye kadar “medarı iftiharı” olan- “yaşam tarzı” değişmeye başlıyor. Amerikalı şimdi “kemer sıkma”yı öğreniyor...
Benzer bir durum Avrupa’da da görülüyor. Geçen gün İngiliz “Daily Mail” gazetesi, pek çok Londralının sabahları işe giderken, yemek sefertasları taşıdıklarını ve öğle yemeklerini işyerlerinde yediklerini bildiriyordu. Lokantalar, büfeler bundan şikâyetçi, ama sefertası satışı çok iyi gidiyormuş!
İngiltere gibi diğer birçok Avrupa ülkesinde işsiz sayısı çok artıyor. İşi olanlar da harcamalarını iyice kısıyor, “daha sade bir hayat” tarzını yeğliyor...

Tam zenginleşirken...
Dünyanın öbür köşesinde, Asya-Pasifik bölgesinde zengin veya zenginleşme yolundaki ülkelerin hali de bundan farklı değil. Japonlar, Avustralyalılar, Koreliler küresel krizin etkisiyle aynı Batılılar gibi kemerlerini sıkmaya başlıyorlar.
Son yıllarda ekonomisi güçlenen Rusya da şimdi sıkıntıda. Finans sektöründeki çöküntünün yanı sıra, petrol fiyatlarındaki düşüş, Rus ekonomisinin geleceğini karartıyor.
Dünya piyasalarında petrol fiyatlarının yarı yarıya inmesi ve büyük tüketici ülkelerin -durgunluk nedeniyle- ihtiyaçlarının azalması, petrol üreten ülkeleri zor duruma düşürüyor. Bu ülkeler şimdi OPEC aracılığıyla üretimi (ve mal arzını) kısıp fiyatları yüksek düzeye çıkarmaya çalışıyorlar.

Prestij uğruna...
Zor hale düşen ülkelerden biri de İran’dır. Son haftalarda mali kriz nedeniyle ABD’nin ve Batı’nın karşılaştığı durumla alay eden İran şimdi kendi sıkıntıları ile uğraşmak zorunda. Hükümet şimdi bütçesini dengelemek için belki de kendi nüfuzunu yaymak amacıyla yaptığı harcamaları kısmak zorunda kalabilir...
Son yıllarda ekonomi -ve teknoloji- alanında büyük başarı kazanan Hindistan da küresel krizin etkilediği “gelişme halindeki ülkeler” arasında. Hindistan bu hafta bir “rüya”sını gerçekleştirmiş, Ay’a bir uzay aracı göndermiştir.
Hindistan’ın “ay yolculuğu”nu gerçekleştiren 6. ülke olması, gerçekten önemli bir teknolojik başarı. Ama öte yandan ülkenin bir milyarı geçen nüfusunun çoğunluğu, fakirlik çizgisinin altında. Ay’a gitmek ona prestij kazandırıyor tabii. Ama halkının günlük yaşamına ne katıyor? Hele şu kriz döneminde...