Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

AVRUPA nedir?
Böyle bir soru sormaya ne gerek var diyeceksiniz. Yanıt gayet basit: Avrupa bir kıtadır. Asya veya Afrika gibi. Bu kıtada 46 egemen devlet vardır ve bu ülkelerde toplam 508 milyon insan yaşamaktadır. Bu insanlar mensup oldukları ulusların kimliğini taşırlar. Yani öncelikle örneğin Almandırlar, Portekizlidirler, Hollandalıdırlar, Polonyalıdırlar, vs. Ayrıca bu yaşlı kıtanın insanları olarak da Avrupalıdırlar...
Bu Avrupalılık konsepti son yıllarda özellikle Avrupa Konseyi'nden Avrupa Birliği'ne kadar çeşitli "Pan - Avrupa" kuruluşlarının faaliyete geçmesinden sonra, yeni bir anlam ve önem kazanmaya başladı. "Euro"nun ortaya çıkışı şimdi bu fikire ayrı bir güç veriyor.
Nedir Avrupa'yı diğer kıtalardan ayıran? Avrupalılık ne gibi özellikler taşır? Bu kavram giderek ön plana geçecek ve sonuçta bir Avrupa federalizmine, bir nevi Avrupa Birleşik Devletleri'nin kurulmasına yol açacak mı?..
Kendisini Avrupa'nın bir parçası sayan ve onunla bütünleşmeyi arzulayan Türkiye'yi de yakından ilgilendiren sorular bunlar...
* * *
BİR kere Avrupa'nın, tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de, bir mozaik olduğunu unutmamalı. Avrupalı dediğimiz insanlar, ırk, din, mezhep, dil, lehçe, kültür, ekonomik ve sosyal düzey gibi konularda büyük farklılıklar gösterirler.
İlginç olan husus, bütün farklılıklara rağmen Avrupa'da bütünleşmek arzusunun çok eskiden beri süregelmesidir. İngiliz tarihçisi Norman Davies bu emelin ta M.Ö. 800 yıllarında Charlemagne'dan başladığını, Roma İmparatorluğu döneminde devam ettiğini, yakın tarihte Napoleon, Hitler ve Stalin zamanında da kendisini gösterdiğini kaydeder.
Tabii bu hedef, daha çok silah zoru ile hegemonya kurmaya yönelikti. Herhalde bu nedenle de kalıcı olamadı. Avrupa'da insanların kendi arzuları ve iradeleri ile birleşme fikri, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra güç kazandı. 1950'lerden itibaren çeşitli Avrupa kuruluşlarının ve bu arada AB'nin nüvesi olan AET'nin oluşması, böyle oldu. Hele Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra, bu hareket, Batısı ve Doğusu ile, tüm Avrupa'ya yayıldı...
* * *
NEW York Üniversitesi Avrupa Etüdleri Bölümü Profesörü Tony Judt'un belirttiği gibi, Avrupa kendisini tanımlamakta daima zorluk çekmiştir. Ancak "Avrupa'nın sadece bir coğrafya olmadığı" muhakkak.
O halde Avrupa'yı diğer kıtalardan ayıran nedir?
Çok şey. Prof. Judt bunu "soyut bir düşünce" olarak nitelendiriyor. Bunun içinde, kültür, gelenek, aidiyet duygusu, zihniyet, yaşam tarzı, vizyon, vs. var.
Oxford Üniversitesi'nden Prof. Timothy Gaston Ash de Avrupalı sayılmanın sadece Avrupa'da yaşama şartına bağlı olmadığını belirterek şöyle diyor: "Avrupalı olma konsepti tarihi bir kültüre ve belirli değerlere sahip bir topluluğa ait olmanın yanı sıra, bölgesel, hatta yerel kimlik duygusuna da dayanır"... Şimdi bu duygu, Prof. Ash'a göre, "Avrupa'nın entegrasyonuna bağlılığı" da içeriyor...
Avrupa'nın mozaik yapısı ve çeşitli etnik, dinsel, kültürel, sosyal farklılıklar, Avrupalılık konseptinin birtakım manevi değerleri de (demokrasi, insan hakları, sosyal adalet gibi) ön planda tutmasını gerektiriyor. Hırvat yazar Slavenka Drakuliç, Doğu Avrupa ülkelerinin Berlin duvarının yıkılmasından sonraki durumunu anlatan bir yazısında şimdi Avrupa'nın o kesiminde de, bu değerlere ayak uydurulması sonucunda, insanların kendilerini artık gerçek Avrupalı hissetmeye başladığını belirtiyor.
Bu duygunun yayılması, Avrupa'nın birleşmesini sağlayacak mı? Doğrusu, Avrupa Birleşik Devletleri (ABD) fikri, 21'inci yüzyıl için dahi, oldukça iddialı görünüyor. Ancak, Jacques Chirac'ın dediği gibi, Birleşik Avrupa Devletleri (BAD) daha gerçekçi bir hedef sayılabilir...

YARIN: BİZ AVRUPA DEYİNCE NE ANLIYORUZ?




Yazara E-Posta: s.kohen@milliyet.com.tr