Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Avrupa’da duvarların indirildiği bir dönemde, bir “Yunan Seddi” mi göreceğiz?
Yunanistan Kamu Düzeni Bakanı Hristo Papuçis’in açıklamasına göre, Atina hükümeti Meriç bölgesinde, tel örgülerden oluşan bir duvar örmeyi planlıyor.
Amaç, Türkiye’den Yunanistan’a kaçak göçmen akınını önlemek.
İki komşu ülkenin Trakya’da 206 kilometre uzunluğunda bir sınırı var. Yunanlılar özellikle yasa dışı göçün sürekli kullandığı 12,5 km. uzunluğundaki bölümünde bir set çekmek niyetindeler.
Bakan Papuçis’e göre, Yunanistan kaçak göçten bıktı, usandı. Bu insan akını durdurulamadığına göre, tek çare o hassas bölgede, tıpkı ABD’nin Meksika sınırında yaptığı gibi tel örgüden bir duvar örmek.
Papandreu hükümeti bu fikri hayata geçirmekte ne kadar kararlı, bilemiyoruz. İlk bakışta bir ülkenin kendi sınır güvenliğini korumak için egemenlik hakkı çerçevesinde, bazı önlemler alması doğal görünebilir. Ama AB başta olmak üzere uluslararası camia buna ne der? Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşların bu kararı insan haklarına aykırı sayması ne kadar etkisi olur? Daha önemlisi: “Yunan Seddi” kaçak göç hareketini ne kadar önler veya daha açık bir deyişle, gerçekten işe yarar mı?

Adres Yunanistan
Kaçak göç yüzünden Yunanistan’ın düştüğü durumu görmemek ve bu konuda hissettiklerini anlamamak mümkün değil tabii.
Yunanistan, Ortadoğu, Asya ve Afrika kökenli yasa dışı göçün başlıca hedeflerinden biri oldu. Bu göçmenlerin büyük kısmı Yunanistan’ı çeşitli AB ülkelerine gidip yerleşmek için bir transit yolu olarak kullanıyor, ama bir kısmı da Yunanistan’da kalıyor.
Yunanlılar böyle bir duruma düştükleri için şikâyet etmekte haksız değiller. Hele şu sırada karşılaştıkları ciddi ekonomik sıkıntılara, bir de göçmen yükünün binmesine karşı feveran etmelerine de şaşmamak lazım.
Avrupa’ya gidip yerleşmeyi akıllarına koyan ve her türlü riski (hatta ölümü) göze alan yoksul, umutsuz Ortadoğulu, Asyalı ve Afrikalı göçmenlerin, önlerine çıkan tüm engellere rağmen, Avrupa ülkelerine sızmak için her türlü yolu denedikleri bilinen bir gerçektir.
Bu bakımdan sınıra tel örgüler çekmek sorunu kökünden halletmiyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Ankara’daki sözcüsü Metin Çorabatır’ın deyişiyle, “Bütün Avrupa’nın etrafına duvarlar çekseniz dahi, kaçak göçü önleyemezsiniz. Bu kompleks sorunun çözümü bu kadar basit değildir. Bu çok daha geniş kapsamlı işbirliği ve çeşitli önlemler gerektirir.”

Transit yolu Türkiye
Aslında Türkiye de bu sorunla karşı karşıya bulunan ülkelerin başında. Çünkü Türkiye göçmen hareketinin başlıca “durak”larından ve “transit yolları”ndan biri. Nitekim kaçak göçmenlerin büyük kısmı Doğu’dan (İran, Irak) giriyor, Batı’dan (özellikle Yunanistan’a) çıkıyor. Bir kısmı da Türkiye’de kalıyor.
Yunan Bakan’a göre son zamanlarda Türkiye’den Yunanistan’a kaçak göçte çok büyük artış oldu. Türk yetkililer bu hareketi denetim altına almak için büyük çaba harcandığını, pek çok kaçağın yakalandığını ve ülkelerine geri gönderildiğini söylüyorlar, ama “yolun öbür ucundan” çıkanların sayısı da bir hayli yüksek. Yunan yetkilileri günde ortalama 200-250 kişinin bu yoldan kendi topraklarına geçtiğinden söz ediyorlar.
Bu, Çorabatır’ın da belittiği gibi Türkiye ile Yunanistan ve AB arasında daha sıkı işbirliğini, içte de yeni yasal düzenlemeleri ve sıkı denetim uygulaması gerektiriyor.
“Yunan Seddi” Yunan topraklarına sızmaların sayısını bir nebze azaltabilir, ama Türkiye’nin üzerindeki yükü hafifletmez...